Neler oluyor beyler!

Evet hepimizin amatörce zevk aldığı ve sahalarda uygulamaya çalıştığımız futbolumuzda NELER OLUYOR BEYLER !!!

2013-2014 sezonu başladığından beri anlam verilemeyen bir çok olaylar oluyor.
Saha dışında imkanlarını çok çok zorlayan yöneticilerin paraları, hakları ve emekleri, sahada ter akıtan futbolcuların emekleri, tesisleri hazır hale getiren ve maç oynanmasını sağlayan görevlilerin emekleri, bunların oluşumunu sağlayan İl Temsilciliğindeki görevlilerin emekleri , maçların sağlıklı ve adil bir şekilde oynanmasını sağlamaya çalışan Hakemlerimizin ve İl Hakem kurullarında görevli olanların emekleri , sahalarda yine maçların sorunsuz oynanmasını sağlayan saha komiserlerimizin emekleri ile elbette bunların olmasında görevli olan herkesin evinde kendilerini bekleyen anne-baba-eş-çoluk çocukların hissiyatları hep boşa mı gidecek.

Buna nasıl dur diyeceğiz?
Bunları yapanları nasıl engelleyeceğiz?
Bizler ne zaman kazandı mı sevinmeyi , kaybetti mi kazananı tebrik edip hatamızı düzelteceğiz ?

İğneyi kendimize , çuvaldızı başkasına batırmayı öğrenmemiz lazım artık.

Yöneticilik çok ciddi bir iştir. Şöyle özetlemek lazım hoca o.....a , cemaat s...r . Öncelikle yönetici vasfı olanların bunu çok iyi bilmesi lazım. İyi bir ortam, iyi bir yönetim, iyi bir teknik heyet seçimi ve iyi bir transfer politikası ile güzel bir takım kurabilirsiniz. Eğer bunu başarıp alt yapınızdan oyuncu kazanırsanız bu iş bitmiş demektir.

Futbolcu olarak para kazanan bir durumda iseniz zaten işinizin özü amatör olarak kayıtlara geçer , ancak işinizi profesyonel gibi yaparsınız. Zaten takımların gidişatına ve kırmızı kart cezalılarına baktığınız zaman para kazandıran takımların oyuncularını o listelerde pek görmezsiniz. Kart görerek takımına zarar verenlerin çoğu bu işi zevk için yapanlardan olduğunu görebilirsiniz. Sezon başından sonuna kadar sadece görevinizi yaparsanız ve disipline uyarsanız, başarıda zaten kendiliğinden gelecektir. Buda sizin için bu işi bitirdiğinizi gösterir.

İl temsilciliğinde olan her şey amatör takımlarımızın liglerini sağlıklı bir şekilde bitirmelerini sağlamaktır. Ve yıllardır bu böyle devam etmektedir. Elbette herkesi memnun edemezsiniz, arada bir hata yaparsınız. Elbetteki hata olanlara kimse ses çıkarmaz. Ama biraz karışık durum olursa o zaman herkes farklı düşünür ve bu karışık düşünceler dallanıp budaklanır sonrada karmaşık olan sarmaşığa döner. Lig bittiğinde bir toplantı düzenleyip sorunları dinleyip bir sonraki sezona ona göre hazırlanırsa ve teşekkür yazıları gelirse o zaman il temsilciliği de bu işi bitirmiş olur.

İl Hakem kurulu ve kurula bağlı Hakemler kesinlikle taraf tutmak değil , doğal hatalarını yapıp sonrada düzeltiyorsa o zaman orada da iş bitmiştir. Atamalarda mutlaka ama mutlaka geçmişe bakılmalı ve ona göre atama yapılmalı. Üst liglerde yapılan atamalar denk gelse de orada koruma şekli çok farklıdır. Amatör liglerde bunun sağlanması çok zor. Hakemlerin kurallara uyması durumunda kesinlikle sorun yaşanmayacaktır. Ama tutup da bir raporu 2-3 hafta sarkacak şekilde gönderirsen elbette hiç iyi sonuçlar çıkmayacaktır. Sahalarımızda gördüğünü çalan Hakem sayısı çok çok fazladır , arada bir kaç tane hatalı olan olacaktır , ama hatalı olanlar diğerlerini gölgede bırakmaya yetiyor nedeni ise gündem oluşuyor. Bu nedenle hata yapanlara gereken ders verilip önlem alınmalıdır ki daha dikkatli olunabilsin. Hakem + Futbolcu + Saha Komiseri bu üçgen mutlaka sahalarda olgunlaşmış olmalıdır. Ve bunu da Hakem sağlayacaktır.

Saha Komiserlerimizin biz amatör camia için yaptıklarını düşününce inanın çok tuhaf oluyorum. Maçın sağlıklı bir şekilde oynanıp sonuçlanmasını sağlamak için en çok çaba harcayan onlar oluyor. Maç öncesi hazırlıklar , maç içindeki devamlılık ve maç sonunda herkesin tesislerden dostça ayrılmasını sağlamaya kadar her şey ile uğraşıyorlar. Bazen bakıyorum da onlara bile tepki koyanlar oluyor. İşte o zaman diyorum ki ""Yuh artık "" her iki takıma ve hakem triosuna mesafesi aynı olan ve oluşan eksikliği bile gidermeye çalışan komiserlerimize daha iyi davranmamız gerekiyor.

Şimdi toparlamamız gerekirse herkes üzerine düşeni kendi çapında iki düşünüp bir yapmalı , futbol bizlerin ortak noktası. Bunu en iyi şekilde değerlendirip birbirimize yardımcı olmamız lazım , sakin olmamız lazım , saygılı olmamız lazım , sevinmeyi ve üzülmeyi bilmemiz lazım.

Amatör camiamızın birer ferdi olarak hepimize görevler düşüyor. Dileğim herkesin gönlünden geçen güzelliklerin olması ve kazananın TÜRK FUTBOLU olmasıdır.

YAZI: OGÜN KOCA