Pazartesi, Aralık 09, 2013

'Bina için kasamızdan 5 kuruş çıkmadı'

İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Sekreteri Ali Tanrıyaşükür, Yerel Futbol ziyaretçilerinin sorularını yanıtlarken bina tadilatının bütçelerine, yaş sınırından yönetimdeki istifalara kadar tüm merak edilenlere açıklık getirdi.



Giriş


Yerel Futbol Sitesi olarak amatör futbol dünyasından haberleri hızlı ve doğru bir şekilde amaçlarımızdan biri de okuyucularımızla futbolumuzu yönetenler arasında bir köprü oluşturmak, onların sesini sizlere, sizlerin seslerini onlara duyurmak… Bu bağlamda bildiğiniz gibi TFF İstanbul İl Başkanı Yemen Ekşioğlu ile iki kez bir araya gelmiş, kendisine sizlerin tüm sorularını iletmiş, kendisi de açık yüreklilikle hepsine yanıt vermişti.


Yoğun ilgi gören bu röportaj serimizde bu kez sorularımızı, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Sekreteri Ali Tanrıyaşükür’e yönelttik. Tüm İstanbul spor kamuoyunun tanıdığı, sevdiği ve güvendiği bir isim olan Tanrıyaşükür de Yerel Futbol okuyucularının tüm sorularını kurumu adına yanıtladı, hiçbir soruyu atlamadı. Eğer atlanmış bir soru, cevap veya yanlış anlaşlmaya bağlı aksi ifadeler varsa bu editörün hatasıdır. Bu röportaj sırasında sorulara bağlı kalınmadı, laf lafı açtı ve Sayın Tanrıyaşükür merak edilen birçok konuyu yanıtladı ve her zaman eleştirilere, sorulara açık olduklarını ekledi. Biz de kendisine bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyor ve söyleşimize geçiyoruz…


(Not: Siyah yazıları sorulardır, kırmızı italikler ise uzun yanıtlar arasında siz okuyucularımıza kolaylık sağlamak amacıyla, önemli satır başlarını gösteren spotlardır)


İASKF binasını kaç paraya tadilat yaptınız? Hangi kulüplerden sezon başı 600 TL katılım bedeli almadınız? Ali Düşmez başkan siyasete aday oldu peki şuan tarafsız mı? Sait Yücel zamanında dondurulan İASKF hesabında biriken paralar nerede? Şu anki İASKF bütçesi nedir? Gelir gider hesabını açabilirler mi?


Binanın tadilatı konusunda çok spekülasyon yapıldı. Spor Bakanımız Suat Kılıç’ın binamızı ziyaretinde binada ihtiyaç hissedil, Sayın Bakan da emir verdi, ‘imkanları ben sağlarım’ dedi. Tadilatın bir bölümü bakanlık bir bölümü de TFF’nin imkanlarıyla yapıldı. Anlatıldığı kadar maliyet yok. Zaten Bakanlık sonra müfettiş gönderdi. Bir rapor yaptılar. Yapılan harcama doğru. Bunun bizimle hiç ilgisi yok. İASKF Başkanımız Ali Düşmez ‘Sponsor bulup imkanlar yaratacağım’ demişti. Bu durum kendisinin imkan yaratmasıdır.
Bakınız, İASKF kulüplerimizin kendilerini TFF’ye anlatması için kuruldu. Kurucularımız kendi ceplerinden bu federasyonu oluşturdu. TFF’den ilk aldıkları da serbest giriş kartıydı. Daha sonra Orhan Saka’nın emekleriyle Amatörler Evi’nin oluşmasına katkı sundular. Bütçeden değil, çevrelerinden sağladıklarıyla kurdular burayı. Arazimiz tahsisli arsa, GSGM’nin tahsisi. 2000’de bina açıldı ve TASKK’a verildi. Binamız aslında, kamu yararına bir dernek olan TASKK’a ait.


'Bina için İASKF 5 kuruş harcamadı'
Binayı bizden önceki yönetim de kullandı, tahrip oldu. 3 senelik TASKK’tan ihraç nedeniyle hiç tadilat göremedi. Bilhassa balkon gibi açık alanlar içeride rutubete yol açtı. Bina çok kullanılabilir durumda değildi. Tadilat sırasında yatak odaları kaldırıldı çalışma odalarına çevrildi. Sayın Bakan’ın talimatı, Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan’ın çabalarıyla bu tadilat yapıldı. Bina için İASKF’den 5 kuruş gitmedi. Yalnızca bittikten sonra dış mekan için çok ufak bir bütçe harcandı ki bu da cüzi bir şey. 
Katılım bedeline gelince… Bedelinin 400 TL’si TFF, 200’ü İASKF’ye yatıyor. Borçlu bir kulüp lisans işlemini yapamıyor, TFF sistemi buna izin vermiyor. Böyle bir paranın yatıp yatmadığı yönünde bir soru da anlamsız kalıyor. Bizim ayakta kalmamız buna bağlı. Bunu almamamız mümkün değil. Niye böyle bir soru soruyorlar bilmiyorum ama hiçbir kulüp arasında ayrım yapmıyoruz. 


Ali Düşmez'in adaylığı hakkında...
Ali Düşmez Başkan yeni aday değil. 2 dönem önce de kendi partisinden il genel meclisi adayı olmuştu. O dönemki İASKF Başkanımız Sait Yücel de aday olmuştu. O dönem bu durum yönetimimizde kabul görmüştü. Bakınız, önceki dönemlerde il genel meclisi bütçesinden federasyona biraz daha fazla pay almak için spor komisyonuna 1 ay boyunca ulaşmaya çalışmış, başaramamıştık. Sonrasında hem Sayın Düşmez’in hem de Sayın Yücel’in meclis üyesi olması bizi mutlu etmişti. Ali Bey’in spor komisyonu başkanı olmasını o dönem Sait bey de kendi yönetimimiz de tebrik etmişti. Sonuçta biz bir çözüm için önce yerel yönetimlere gidiyoruz.
Tekrar Ali Düşmez’in adaylığına dönersek… İl genel meclisleri kapanıyor. Ali Bey ya ilçe belediye meclis üyesi ya da belediye başkan adayı olacaktı. Ona belediye başkan adaylığını uygun görmüşlerdir. Şahsi temennim dilerim başkan olur da kulüplere katkı sunar. Çünkü işin mutfağından geliyor, bilgi birikimi var, kulüplere katkı sağlar. Başkan olduğunda İASKF başkanlığını bırakır mı? Muhtemelen bırakır.


'O kongrede beni en çok üzen...'
Bir de ‘İASKF’yi basamak olarak kullanıyor’ eleştirileri var. İnsanlar yolda yürürken aday olmaz. İnsanlar bilgi ve becerilerini çeşitli platformlarda gösterir. Kendisi burayı basamak yapmamış buraya daha fazla imkan yaratmak için adaylığını ortaya koymuştur.
Bildiğiniz gibi bir dönem istenmeyen bir şey yaşandı, İASKF TASKK’tan ihraç edildi. Biz ihracı içimize sindirememiştik. O genel kurulda bulundum. İhraç oylaması sırasında ‘İstanbul ihraç edilmesin’ diyen en fazla 8-9’du. Bunların 5’i zaten bizdendi. Bu kadar amatör federasyon var, onlarla bütünleşme varken kendimizi kabul ettirememişiz demek ki. Beni en çok üzen oydu. Keşke en azından yarı yarıya olsaydı. 


Gelelim ‘biriktiği’ iddia edilen paralara…
Biliyorsunuz sezon başında katılım bedellerinin bir kısmı il askf’lerine yatırılır. TASKK bazı illerin ödemelerini keser, yasa buna izin verir. İstanbul için bir ara katılım bedeli alınmadı, paralar direkt TASKK’a yatırıldı. Biriken o para o dönem için yıllık 380-400 bin TL civarındaydı. O paralar o dönem TASKK bütçesindeydi. Yani o paralar hiçbir şekilde İstanbul ASKF’ye ayrılmadı. İstanbul , son genel kuruldan sonra TASKK’a girdi. Mevut yönetim seçildikten sonra TASKK’a gidip ‘Bize para verin’ dedik. 300 bin TL kadar para aldık. Bu, ilk etapta acil işleri görebilmek içindi. 


'İl Temsilciliği'nin personel ücreti nasıl ödendi?...'
İhraç sürecinde yine de şampiyon takımlara kupalar dağıtıldı. Yemen Bey’in dağıttığı kupalar da TASKK’tan yaratılan imkanlarla verildi. Mehmet Baykan da yardımcı oldu. O dönemin il temsilcisi ve yardımcıları daha iyi bilir. Beylerbeyi ve Levent’te personel vardı, nereden çıkıyordu o paralar? İl temsilciliğinin bütçesi yok ki. 


2 trilyon diyorlar, bütçe belli. Transfer ve katılımlar belli. Amerika’yı yenilen keşfetmeye gerek yok, biraz matematikle bu bütçenin ne olduğu bulunabilir. Zaten genel kurulda bu bütçe sunulacak. Her şey görünecek. 


'Ben o insanlara kaça yaptırdınız diye sormam...'
Bize teslim edilen 2000 yılındaki bu binanın muhafaza edilmesi ve yöneticilerimizin rahat etmesini temin etme adına , bu binanın ayakta durması gerek. Belki bir 10 sene sonra yine tadilat görecek. Ben öncelikle bu binayı amatörlere kazandıran Orhan Saka, Hüdaverdi Talay, Kemal Bektaş, İbrahim Mamat, Ali Tartan, Yaşar Saçalan, Ayhan Yarkın, Boğos Monosyan ve ismi şu an aklıma gelmeyen değerli insanlara minnetle teşekkür ediyorum. Aramızdan ayrılanlara rahmet, kalanlara sağlık diliyorum. Ben onlara ‘Kaça yaptırdınız’ diye sormuyorum, teşekkür ediyorum.


i-formaAli Düşmez başkanımız bulunduğu konumu amatör spor kulüplerine hizmete değil, üzerine basıp basamak olarak kullanıp siyaseten bir yerlere varma hedefinde gördük. Muhtemelen Sarıyer Belediye Başkan Adaylığı kabul olmayınca hangi yüzle İASKF başkan adaylığını açıklayacak merak ediyorum. Acilen istifa etmeli.


Bu arkadaşımızı acımasız buluyorum, sanırım husumetle sormuş. Kimsenin üstüne basmamış biri. Kendisi il genel meclisi adaylığı için aday olmuş ve seçilmiş. Sait Bey de İASKF başkanıyken seçildi. Siyaset yapma herkesin hakkıdır. Mesela bakanlar büyükşehir belediye başkan adayı oluyor, yüksek seçim kurulu ‘istifa etmesine gerek yok’ diyor. Ben şahsen doğru bulmuyorum ama yasa bunu böyle öngörüyor. Ali Düşmez zaten burada. Burayı bırakıp da seçim çalışması yapmıyor. Kulüplerle uğraşıyor. Malzeme dağıtımı konusu da öyle, Spor Bakanı’mız Suat Kılıç’la görüşüp imkan yarattı. Dağıtıma da İstanbul’dan başlandı. Bakandan bir söz alıp uygulattı. Belki spor malzemelerinin kalitesi tartışılır ancak Ali Bey’in seçme şansı, kontrol şansı yoktu. ‘Bu şortlar verilir mi’ diyorlar. Verilir. Yağmurluk eşofman yelekler mükemmel. Bu bir imkandır. Başkanımız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin malzemeleri de en kısa zamanda verilsin diye çaba sarf ediyor.


Ben şahsen Ali Bey’in yaratıcılığını ve sorumluluğunu takdirle karşılıyorum. Kulüpler Birliği başkanlarına da takdirle karşılıyorum. Herkesle görüşüyor. Daha özel arzuları olursa da imkan dahilinde elinden geleni yapıyor. Arkadaşlarımın daha insaflı eleştirmesini, soru sorarken onu daha insaflı olmasını istedim


Bir de ben daha çok soru beklerdim demek ki kulüpler çok memnun bize çok şaşırtıcı soru gelmedi. Diğer yönetimlere laf atmak için demiyorum. Zaten 7 sene önceki yönetimde görev yaptım. Yapılanlara bakıyorum: 16 Mayıs Yol Koşusu, kulüplere faks dağıtılması, sağlık çantası ve oyuncu değiştirme kartonu dağıtımı. Bunun dışında bir arkadaşım ‘şunu yaptık’ desin.


'Amatöre çağ atlattık...'
Oysa yeni yönetimle çok önemli işlere imza attık. Mesela sağlık konusu. Ameliyat nedeniyle birçok arkadaşımızın spor hayatı bitti. Spor ve sağlık bakanlıkları arasında protokolüyle artık sporcularımız ameliyat ediliyor. Bu sadece ameliyat değil, sporcunun sosyal güvencesi yoksa herhangi bir hastanede, sigortası varmış gibi tedavi olabiliyor. Bu çağ atlama değil midir? Bunun bana göre takdiri çok fazla. Ben sayın genel başkana sayın genel müdüre ve iki bakana çok teşekkür ederim. Sporcular benim evladım, onlara hizmet eden herkese teşekkür ederim.


'Transfer bedelinde indirim oldu'
Bir de kimse söylemiyor ama bu sene transferlerde 50 TL’lik indirim oldu. Belki ufak ama bu da bir başlangıç. Bir kulüp 20 transfer yapsa 1000 TL’lik akar demek bu. İleride belki 100 TL olur. 400 aktif kulüp var, 3000 kadar transfer oluyor. Neredeyse her kulüp transfer yapıyor. Maddi imkanı olmayan bile transfer yapıyor. İlk defa böyle bir şey oluyor. Bana göre çok önemli.
Elbette tüm bunlar bizi çok tatmin etmedi ama yine de küçümsenmeyecek hizmetler. Bunların başında da Ali Düşmez var. Projeleri istediği de bir gerçek.


'Spor Kompleksi projemiz var...'
Bir imkan yaratabilirsek çok yönlü bir tesisleşme gerçekleştirmek istiyoruz. Zamanında Esenyurt’un o dönem belediye başkanı Gürbüz Çapan davette bulundu ama yapamadık. Bu bizim hayalimiz. Orada belki bir spor akademisi yapmaya gece gündüz yatlı spor okulları açmaya sporu gerçek manada yaygınlaştıracak bir proje için elimizden geleni yapıyoruz. Ali Düşmez Sarıyer Belediye Başkanı olursa Sarıyer’de bakir alanlar olduğunu biliyoruz! Belki Ali Düşmez’in belediye başkanlığında tesis yapar kulüplerin imkanların sunarız.


Mevcut yönetimden 2 isim görevlerinden istifa etti. Biri ‘Ali Düşmez istifa’ dedi, diğeri adaylığını açıkladı. Oysa büyük umutlarda kurulan bir yönetimdi. Başka istifalar da oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bütün olayları demokratik bağlamda doğru bulurum. Adaylığını açıklayan arkadaşlara saygı duyarım. Ben bir kurumun içinde yönetimdeysem, uyuşamadıysam düşüncelerimi hayata geçiremediğimi görürsem ayrılır, nedenlerimi en medeni şekilde ortaya koyarım. Ailenin içindeyseniz ne aileyi terk edip aramaz, ne olduğunu söylemez ama içinde olup da bağırırsanız, bunun yok. Bunu etik bulmuyorum. ‘Biz seçildik’ dediler. Gelip seçmenine bu olumsuzlukları anlatabilmek için bu durumdan ayrılmak gerekir. Bu benim düşüncem. 


Bir insan sözlerinin arkasında sağlıklı durmalı. Bir söz vardır, ağzınızdan çıkmadığı sürece söz sizin emrinizdedir, çıktıktan sonra siz sözünüzün emrindesiniz. Benim arzum herkesin aday olması, genel kurulların çok çekişmeli geçmesi. O zaman seçilen dikkatli olur çalışır. Biz en çekişmeli genel kurulu kazandık. Ali Bey bu genel kurulun verdiği yetkiyle görevini ifa etmekte. Hiç rakibi olmasa belki daha rahat olacaktık.
Sormak istiyorum. Hangi dönemde bu kadar ilçe dolaşıldı? Önceki dönem sadece Silivri’ye gittik. Şimdi gittiğimiz yerlerde medenice konuşuyoruz. Olumsuzlukla da karşılaşmıyoruz.


 i-yonetimİASKF’de görev almak istiyorum. Bunun için koşullar nelerdir? Neler yapabilirim?


Öncelikle sorularından dolayı kendilerini tebrik ederim. Talip olmak önemli bir şey. Öncelikle yapması gereken kendisini tanıtacak, katkı sunabileceğini ikna edecek. Önce bölgesinde kendisini kabul ettirmeli.


Soru değil de bir rica olacaktı… Bende amatörde lisanslı olarak futbol oynayan biriyim ve hakemler ile ilgili bir kaç şey söyleyeceğim... Hakemlerimiz bazıları ağabeylerimiz bazıları kardeşimiz hata insana mahsus bir şey ama bilgisizlik affedilemez bir şey ve hakemlerimizin büyük bir çoğunluğu gerek oyun kuralları gerek sağlık açısından ilk yardım olarak bilgisiz… Onları suçlamak da bizim haddimize değil, neticede büyük çoğunluğu ek iş olarak yapıyor bu mesleği kimi okuyor kimi başka yerlerde yoğun olarak çalışıyor ama amatör veya profesyonel fark etmez kimin yetkisinde ise hakemlerimize bir an önce gerekli olan bilgi birikim aşılanmalı. Maçlarda zaten ambulans vs gibi sıkıntılar varken en ufak bir sıkıntıda ilk yardımdan bir haber olan çok hakem var ki sadece hakem değil antrenörlerde buna dahil. Hakemlerimizin oyun bilgi kural yetersizliği sebebiyle yaptığı hatalarda hem sahada ki insanları hem de kendini yeterince zor durumda bırakmaktadır. Belki amatör futbolcu ya da amatör klasman hakemi nedeniyle bu tip sorunlar ortaya çıkıyor ama insan sağlığı ve insanların emekleri amatör ya da profesyonel diye ayırt edilmemeli.


'Hakemler empati kuramıyor'
Elbette arkadaşımız kendi yaşıyor. Bence hakemleri değil hakemleri yetiştiren sistemini konuşmalı. Hakemlik için, kritere uygun arkadaşlar başvuruyor. Birçoğu futbola özenmiş oynayamamış insanlar. Çok bilgi birikimine sahip değiller. 15 günlük eğitimle bayrak ve düdük alıyorlar. Belki MHK ve İHK sonra çok eğitim aldıklarını söylüyor ama bence temelde daha fazla eğitim olmalı. BESYÖ’lerde öğretmenlik var, spor yöneticiliği var hakemlik niye olmasın? Altyapı maçlarında bakıyoruz ya futbolcularla aynı yaşta ya da birkaç yaş büyük. Hatalar da birbirini kovalıyor. Bir de şuna dikkat ediyorum. Hakemler nasıl gol atmak istiyorsa kaleci gol kurtarmak istiyorsa hakem de kart göstermek istiyor gibi mücadele ediyor sanki. Son dönemde bakıyorum bazı hakemlerimiz kart için çalışıyor. Pek empati kuramıyorlar ama kesinlikle kötü niyetli demiyorum. Pozisyonu görmemiş olabilirler ama diğer yönden kartlara sarılmalarına, bazı hakemlerimizin konuşma ve tavırlarına dikkat çekmek gerek. Önümüzdeki günlerde İHK ile randevu alıp bir bütün olduğumuzu anlatmak, herkesin futboldan aynı zeki alması yönünde görüş alış verişinde bulunacağız.


'Sahada doktor değil sağlıkçı lazım...'
Bir önemli nokta daha var. Bildiğim kadarıyla hem hakemler hem de antrenörler sağlık eğitimi alıyor ama yeterli değil. Her sahada sağlıkçı olmalı. Bakın doktor demiyorum. Doktor sahada kırık çıkığa bir şey yapamaz o da sonuçta ambulans çağıracak. Eğitimli bir sağlıkçı gerek. Başkanımız Ali Düşmez Bey de zaman zaman söylüyor. Sağlık Bakanınız da önümüzdeki aylarda sağlık personeli alımında buna çözüm bulunacağını söyledi. Bazı ilçelerde birlik başkanları ve yerel yönetimler özel hastanelerle görüşüp çözüm buluyor ama her ilçede olmuyor.


1. Amatör Lig’de geçen senelerde olduğu gibi bu sene de grup birincileri arasında İstanbul şampiyonası düzenlenecek mi?


Olabilir elbette. O da başka bir heyecan. Her kulüp o müzedeki kupayla onore oluyor. İl Başkanlığı ile görüşüp organize edilebilir.


Fatih’te 48 tane amatör takım var. Topu topu 2 stat var: Biri Namık Sevik, diğeri Fatih Mimarsinan. 2 tane futbol sahası 48 tane amatör takımın yükünü çekiyor. Amatör kulüpler akşamları 1 saat, o da yarım saha paylaşarak idman yapıyorlar. Yazık değil mi? Sayın Ali Düşmez’e sorarım, 450 bin nüfuslu Fatih ilçesinde 2 tane stat yeterli midir? 


‘Ateş düştüğü yeri yakar’ misali herkes kendi ıstırabını paylaşıyor. Haklılar da. Çok büyük bir yara tesisleşme. Tesis konusunda olabildiğince fukara bir ilde yaşıyoruz. İstanbul büyük metropol ve arazi pahalı. Yani arazi bulmak çok zor. Arazi bulsanız ya şahsın milli emlakın ya da vakfın. Saha yapmanın şartları belli. Şahıs veya vakıftan kiralarsınız ya da belediyeden yaptırabilirsiniz ya da özel idarelerle tahsis ettirebilirsiniz. Koşullar böyleyken saha yapma belediye başkanlarının tasarrufuna kalmış durumda. Spor Komisyonu Başkanı olarak Ali Düşmez Çatalca, Silivri, Yahya Kemal, Namık Sevik, Vefa statlarının yapım ve tadilatı sırasında büyük çaba harcadı. Elbette o statlar bir şekilde yapılacaktı ama süreç hızlandı..


'Haliç Tesisleri için çalışma sürüyor...'
Fatih’te de İBB’nin Haliç kenarındaki sahasında kimseye verilmediği gerçek. Sayın Düşmez, koyulan bir konteynerla sahanın idmanlar için açılmasını sağladı. Şimdi hakem odası ve 2 takım için daha soyunma odası konteyneri lazım. Ali Başkan orayı düşünüyor. İlgili müdürlerle görüşüyor. Fatih’in çilesi büyük ama İASKF’de Fatih’in 4 temsilcisi var. Bu arkadaşlar çok çaba sarf ediyor. Belediye ile bunu çözmeye çalışıyoruz. En büyük fırsat İstanbul’un 2012 spor başkenti olmasıydı. Olimpiyatları alsak olacaktı ama kazanamayınca sanki yerel yönetimler biraz yavaşladı. Sahil kenarlarında bir şeyler yaratabiliriz belki. Seçim atmosferini iyi değerlendirip adaylardan söz almaya çalışacağız. 


00GEDC8746Dünyada tek bizim ülkemizde bulunan yaş saçmalığını kaldırmak için ne gibi girişimlerde bulundunuz? Ya da siz de bu yaş saçmalığının savunucularından mısınız? Bu senede 1986 doğumlular kontenjan oldu seneye takımımızda 11 oyuncumuz kontenjan. Bu adamlar 28 yaşında futbolu neden bıraksınlar? Sonuçta adı amatör olan bir ligde sizce yaş sınırı olması ne kadar doğal? Bunun yerine neden altyapıdan oynatma teşviği koymuyorsunuz? Bu parası olan kulüplerin işine gelmiyor mu?


Bizim için de önemliydi. Biz burada bazı kararları almaya çalışıyoruz. Bizim önerilerimiz TASKK aracılığıyla TFF’ye gidiyor. Bu yıl TASKK olarak amatör kurulda yaş kontanjanının tamamen kaldırılması için öneri verdik. Amatör kurul aldığı bu kararları hukuk kurulunda görüşülüyor. Hukuk kurulu ne yazık ki kabul etmedi.


Bir de şu var… Amatör normalde parasız ama Türkiye’deki amatörlüğün ne olduğunun yorumunu sizlere bırakıyoruz. Kulüpler çok eksikliklerle kuruluyor. Avrupa’da amatör kulüpler yerel yönetimlerin denetiminde, bölgenin ihtiyacı varsa kuruluyor, halk üye oluyor. Bizdeyse kulüp yöneticisi diğerlerine kızıp arka sokakta kulüp kuruyor. Bunlar söylenmiyor ama içerik bu.


'Kulübü değil futbolcularını profesyonel yapmalılar...'
Şu da var. 1960-70 arasında Vefa’da ‘Altılar’ diye 6 grubun birincisi maç yapardı. Buradaki maçlar sonunda buradan çıkanlar ‘üç büyükler’e giderdi. Şimdi öyle mi? Çoğalan kulüpler yarar getirmedi bilakis başarıyı yok ediyor. Kulüplerimiz kendilerini nasıl profesyonel yapacaklarından çok futbolcularını profesyonelliğe nasıl yetiştireceğini düşünmeli. Profesyonel olacak kulübün tesisi olmalı, imkanı olmalı. Mahalle takımı profesyonel lige çıkıyor sonra düşüşü kötü oluyor. Amatörlere diyorum ki, imkanlarınız yetersizse yarışmacı olmayın yetiştirici olun. Kulüp yöneticilerimden ricam birbirinize kızmayın, bilakis birleşin daha hayırlı olur. Ya da kulüplerinizi diğer spor branşlarına kaydırın. Aynı kategoride 2 yaş küçük oynattım diye övünüyorlar. Bu ne kadar doğru?
Eskiden bir kulübün en fazla A ve genç takımları vardı. Sonra yıldız ve minikler kuruldu. Sonra her yaş grubunda kategoriler kuruldu, kategori arttı ama antrenman sahaları azaldı. Saat 4-8 arası idman oluyor. Okuldan çıkıp çocuk aç karna idman yapıyor. Sona ders mi çalışsın karnını mı doyursun? Çocuklara ne kadar zarar verdiğimizin farkında değiliz. Bunların düzelmesi için yerel yönetimlerle iç içe çalışıyoruz.


Elbette bazı belediyeler (Küçükçekmece, Kağıthane) çok imkan yaratıyorlar. Onlara da teşekkür ederiz. Onlarla konuşmak daha rahat oluyor. Bazı yerlerde de şöyle bir durum var. Bir futbol sahası minimum 60x90 olmalı ancak kimi yerlerde 70x45 yapıyorlar sırf idman için kullanılıyor. Bu sefer atılan taş ürkütülen kurbağaya değmiyor.


İstanbul'da zemini toprak olan sahalar için hiç girişimlerde bulunup somut olarak kulüplerin yanında oldunuz mu? İstanbul’da 14 maçlık sezon planlamaları sizce yeterli mi? Neden her semte yeni tesisler kazandırmıyoruz? Dünyanın en fakir tesislerine sahibiz, hep elit kesim mi spor yapacak? Halkın amatörün, çocukların, gençlerin spor yapması için zengin olması mı gerekiyor?


Arkadaşımız bunları anlatırken hep futbolu anlatmış. Tenis, basketbol, voleybol için de saha olmalı. Bir kısmını belediyeler yapıyor ama yetmiyor. Ben arkadaşımızın iyi niyetle sorduğuna inanıyorum. Anlatmaya çalıştığım gibi yerel yönetim gerekiyor. Belediyeler boş alanları spor alanı olarak tahsis etmeli ve dipnotla dönüşüme izin verilmemesi gerekir.
14 maç elbette yetmez bir sezona, bunu biz de biliyoruz ama çoğalan kategoriler ve az sahalar nedeniyle il temsilciği ancak bunu yapabiliyor.


i-malzemeMerkezefendi Spor Kulübü olarak 400 erkek-50 bayan-450 futbolcusu ile tüm branşlarda mücadele etmeye çalışan bir kulübüz. 2002 yılında tahsisi bizde olan eski binamızı bilgi evi yapacağım deyip şimdiki binaya taşınmamızı isteyen Zeytinburnu Belediyesi’nin 6 yıllık yeni kulüp binamızı yıkma kararı çıkarttı ve bizde mahkeme kararı ile yürütmeyi durdurduk. Bu sefer de doğal gaz ve elektriği kesti, sebebini sorduğumuzda ‘lokal olmasını istemiyoruz, 20 m2 yer vereceğim’ demesi anlaşılır gibi değil. Bu kadar oyuncu ile nerede toplanacağız, lokal olmaz ise bizler nasıl ayakta kalacağız? Sayın Ali Düşmez’e konuyu anlattığımda konuşup sana döneceğim dedi, 2 ay geçti bekliyoruz. Bayan Futbolu başladığımda belediye ile görüştüm, destek istedim. Bayan grubunu kapatıp evlerine göndermemi söylediler. Bu konuyu Sayın Ali Düşmez’e anlattım, destek istedim. O konuyu da birileriyle görüşüp bana döneceğini söyledi. 3 ay geçti bekliyoruz. 22 yılllık lisanslı sporcu olarak tecrübemizi ve bilgi birikimimizi, çocuklarımızı kötülüklerden korumak için yaptığımız mücadele maalesef destek bulamadığımızı üzülerek belirtmek istiyorum. Bizler koltuk peşinde koşan birileri değiliz, ailemizin rızkını, onlardan çaldığımız zamanı buralara veren kişileriz, eğer biz büyük bir aile isek sorunlarımıza neden çözümü bir yana bırak, cevap alamıyoruz, sporun içine siyaset karıştırmayın diyenlere, asil ve yedek yönetim ayırımı yok diyenlere, yönetim kurulu üyesi olarak 2 yıldır hiç bir toplantıya çağrılmadığımızı, ilçelerle 3 yılda kaç toplantı yaptığımızı, şahsi çıkarlarını kulüplerin çıkarlarından üstün tutanlara en iyi cevabı kongre günü sandıkta vereceğim. Haksızlığa karşı dik durup, kula kulluk etmeyeceğiz. Doğru olanı, yapılanı destekleyip, yanlışın karşısında mücadelemiz her zaman sürecektir.


İnce bir şey var. İnsan talep ederken istemesini bilmeli. Bayanlar için 3, bina için 2 ay önce Ali Düşmez’e başvurmuş. Arada 1 ay var. O arada bayanları niye konuşmamız? Demek arada görüşme olmuş. Ali Düşmez her gün burada. İşine sarılan görevi mutlaka ifa etmek isteyen bulunduğu dairede mi bekler yoksa kapıları mı aşındırır? Ali Başkanın her gün burada olduğunu ve kulüplerle ilgilendiğini biliyorum. Şenol arkadaşım keşke her gün gelip gitse akıbeti öğrenebilirdi.


'Eğer gerçekten mağdur olursa...'
Bununla birlikte, Merkezefendispor’un durumunu ben de merak ettim, Zeytinburnu Belediyesi ise temasa geçtim. Belediyenin oraya 3 kulübü daha iştirak ettireceğini, 4 kulübün orada ikamet edeceğini öğrendim. Biz de takip edeceğiz. Onları dışarı atmamışlar, onlara bir imkan yaratmışlar. Yer sanırım belediyeye ait öyle algılıyorum yoksa elektriği, doğal gazı kesemezler. Tabii bunlar şık ve hoş değil. Ben bizimle gelip görüş alış verişi yapmasını isterdim. Belediye ‘Kulüpler yer alıyor, diğerlerine yer açmamız lazım’ diyor. Onların da mağdur olmasını istemeyiz. Eğer mağdur olacaksa ben Şenol Bey’in yanında olurum. Mesela Spor Akademisi Anadolu Hisarı İdman Yurdu’nu attı, orada ben yöneticilerin yanındaydım. Ama Zeytinburnu Belediyesi bana ‘Bunu diğer kulüplerle paylaşacağım’ derse yapacak bir şey yok.


Milli Emlak konusunda gelişme...
Bir de biliyorsunuz, iftar yaptık, düşüncemizden daha çok katılım oldu. İftara katılan bir milletvekilimizin Milli Emlak ecrimisil sorununu meclise taşıyacağını söylemesi benim adıma çok önemliydi. Demek ki TASKK’a götürdüğümüz belgeler işe yaramış. Biz 70 kulübün belgelerini TASKK’a verdik onlar da girişimde bulunmuş. Milli Emlak sıkıntıları ancak bakanlar kurulu kararıyla olur. Bir kişi tek başına karar veremiyor. Bizimde hassasiyetle başında durduğumuz konuların başında bu geliyor.
Bir konuya değinmek istiyorum. Daha önce sezon zamanında başlayamıyordu. İlk geldiğimiz sezon çok kulüp mağdur oldu. Kitapçık çıkmamıştı. İki sezondur ligler zamanında başlamıyordu. Artık ‘1 hafta daha ertelenir’ imajı yok. Kulüpler artık program yapma lüksüne sahip.


Şu anda Bir tek lisans sıkıntısı var. Yemen Ekşioğlu ve ali Düşmez hep yaz aylarında uyarıda bulunuyor ‘vize ve filiz lisans belgelerini’ erken getirin diyorlar. Zamanında verseler son günlerde gece 11’lere kadar bekleme olmayacak. Ama burada dostluk da kuruyor, bakıyorum yöneticiler gece 3’te kol kola çıkıyor. Son gün buraya 1 tomar lisans geliyor. Kulüp yöneticileri de geç çıkıyor. Türk milleti vergisini son gün yapar, üniversite talebesi harcını bile son gün yatırır. Artık huy haline gelmiş. Biz bunun önerisini yapıyoruz., lütfen belgeleri erken teslim edin.


İASKF'ye soruyorum parayı basan yine kulüp açabilecek mi?


İhtiyaçsa kulüp kurulması şart. Lakin yöneticiler önce futbolla başlıyor nedense. Niye başka branş düşünmüyorlar? Çok kulüp kuruluyor evet, nüfusa göre lisansiyer sporcunun az olması nedeniyle bunu devlet öngörüyor. Ama bunun tesisleşmesini unutuyor. Çarpık kentleşme var. Bizim bazı işlerimiz de böyle. Belediye ile yakın ilişkisi olan bazı insanlar kulüp kurmayı çok kolay buluyor. Acaba tesis sıkıntısı çeker miyiz demiyor. Yalnızca kurmanın başarısı ve gururuyla kendilerini çevreye anlatıyorlar. Sonra tesis yok, malzeme yok…


Amator evi 2 trilyona tadilat ettirildi. Selanik’teki Atatürk Evi ise geçen sene 1.1 trilyona restore edildi. Amator evi yeniden yapılsa 850 milyara yapılırdı. 2 trilyona tadilat ettirilirken.


Bu soruya yanıt verdiğimizi düşünüyorum…


Transfer harcının yüksek olması belki de kulübü alt yapıya ve gerçek manada amatör kulüp olmaya belki de teşvik ediyor. Kulüp kendini değil futbolcusunu profesyonel yapsın. Amatör alt yapıları nasıl geliştirmeyi düşünüyor ve alt yapı hocalarının maaşlarını nasıl garanti altına alır ve hocaların kalite standartlarını belirmek için ne düşünüyorlar?
Ve yılda 500 milyara takım yapanla 50 milyara takım yapanın aynı grupta olması normal mi? Ve yılda 500 milyara takım yapan ve hala yıllarca amatör ligde olmalarına rağmen alt yapılarla alakadar olmamalarını nasıl karşılıyorlar? Bu kadar para harcayan kulüplere belli bir yüzde ile alt yapı içinde harcama zorunluluğu getirilse nasıl olur?


Bu arkadaş gerçek manada spora önem veren ve imkansızlık içinde bir arkadaş belli ki. Mesela bir ilçede ‘belediyespor’la ‘xspor’ yarışamıyor. Bu bir realite. 3. Lig’e çıkmak için büyük para harcayan kulüpler var. Bunlara amatör demiyorum. Kamp yapıyorlar. Elimde imkan olsa bu kulüpleri doğrudan profesyonel yaparım. Yarışmacı ve yetiştiricileri nasıl ayırmak gerek sorusu gündeme geliyor. Kendimizi belli bir eğitim içinde tutmalıyız.


'Projesi olan hocayla anlaşılmalı'
Futbolcuların okuyanı okuyor. Birçok sporcunun mesleği yok, başka bir işi yok. Bu çocukları bir imkansızlığa, çaresizliğe sürüklüyoruz. Bu insanların yapacağı tek şey antrenörlük. Nasıl tesis az ise antrenörlük kontenjanı da az. Rekabet ortamı oluyor. Altyapılara çok daha kaliteli antrenör getirmek gerek. Ama imkan yoksa? Yarışmacı takımlar altyapıya mahalle abisi getiriyor, A takım hocası hiç ilgilenmiyor. Takımlar A takım hocasıyla anlaşırken projesi alt yapıyı da içeren hocalarla anlaşmalı. A takım hocaları alt yapı hocalarıyla haftalık toplantı yapmalı.


Önümüzdeki günler için projeleriniz nedir?


- Bir Sponsorluk olayımız var: TASKK üzerinden Ali Düşmez’in önemli girişimleri sonucu PTT ile bir çalışma var. Reklam imkanı sağlanabilir. Buradan maddi imkan gelirse kulüplerin lehine tecelli ettireceğiz.
- Görme engellilerle ilgili bir etkinlik planlıyoruz. Daha önce spastikler için yapıldı.
- Hukuk Kurulu açtık, Avukat İrfan Bey ve bürosu yardımcı olabilecek. Kulüpler gelip yardım alabilecek.
- Beykoz’da başlatacağımız bir projemiz için tüm çalışmalar sürüyor. Kulüp yöneticilerimizin eğitileceği bir proje olacak. Onları şiddete karşı eğitip sağlık bilgisi vereceğiz. Ama bizim insanımız nasihatten hoşlanmaz. Panellere pek iştirakçi bulunmaz. Bunu canlı tutmak için ilçe ilçe yapmak istedik.
- Sezon başı, kura günleri yöneticileri eğitime tabi tutulması yönünde bir eğitim düşünüyoruz. Eğitim çok önemli. Avrupalı hocayla yerli hocanın kulübedeki tavrı arasında fark görülüyor.
- Elbette sağlık konusu… İl Sağlık Kurulu’yla bu konuyu tam sorunu çözmüşken kurum içi bir dağılım oldu, Halk Sağlığı çıktı. Tüm çalışmalar kaldı. Bizi de bağlayan artık Halk Sağlığı Müdürlüğü. Bu konuyu Sağlık Bakanımızla konuştuk. 20 bin yeni personel ataması yapılacak. O sorun da çözülecek.


SÖYLEŞİ: EFKAN BUCAK

3 yorum:

esin özer dedi ki...

sorulara vermiş olduğunuz cevapların samimi olduğunu biliyoruz istanbuldaki sıkıntılar sanece iaskf ve tff il temsilçiliğle çözülmez sayın ali tanrıyaşükür,ünde dediği gibi yerel yönetimler,ilçe kulüpler birlik başkanları,ve değerli amatör spor kulübleri yöneticileri herkes isakf,tff il tem. el,ele verirse sorunlar çözülür.sayın ali m.tanrıyaşükür sizi ve yönetim kurulunuzu yapmış olduğunuz çalışmalardan dolayı tebrik eder sağlık ve huzur dolu günler dilerim.

fuat dedi ki...

sorumun cevabını verdiği için ali beye tşk ederim maalesef çilemiz ve sıkıntılarımız gene devam edecek fatih amatör spor kulüpleri olarak

selami dedi ki...

Degerli tanrıya şükür samimi ama, samimi olması,'söylediği her şeyin doğru olduğunu göstermez'.Örneğin yaş kontenjanı ile ilgili söyledikleri gerçegi örtüyor. Şuçu hukuk kuruluna atmış. Oysa Ali düşmez ve ekibi İstesin bir saat'de bu işi çözerler.Bunu mutlaka yapmaya mecburlar. zira burası Türkiye gün olur biriside onlara yöneticilik yapmayı yasaklayabilir.Hukuk bir gün Ali düşmez ve oradaki yönetim kurulunada lazım olur.İnsan haklarına aykırı olan bu yasağı kaldırmazlarsa onları insanlık suçu işlemiş kabul ederiz.
Dünyanın her yerinde bu insanlık suçudur. Ümidimiz odur'ki yönetim kurulunda çok vicdanlı tanıdığımız insanlar var.En azından onlar bu konuda bir şeyler yaparda, hem amatör, hemde 3.ligdeki futbolcu kardeşlerimiz yeniden futbol oynama hakkına kavuşurlar.

saygılarımla
Selami Tarhan

Şile Yıldızspor'da Güven veda etti

Bölgesel Amatör Lig 1. Grup ekiplerinde Şile Yıldızspor'da antrenör Kerem Güven yeşil beyazlı ekibe veda etti.