Cuma, Aralık 27, 2013

Aslında suçlu kulüplerimiz

Kategori branş fark etmez sakatlıklar sporcuların kâbusu oluyor. Önceleri sporcuların adalesi çeker, yırtılır lifi atardı. Çok zorlarsa kolu bacağı bile kırılırdı. Son zamanlarda ne olduysa herkesin bağları kopuyor. Kime sorsanız çapraz ameliyatı olmuş.


 


Yakın zamana kadar eskiler oyuncularını cesaretlendirmek için “sahada ölen yok ne korkuyorsun saldır” diye gaza getiriyordu, artık sahada ölenler bile oluyor…


 


Bunun nedeni her geçen gün artan hız, çabukluk, tempoya ayak uydurma zorluğu olabilir mi acaba, ya da özellikle amatörler için sentetik zeminlerin etkisi olabilir mi?


 


Konuyu yine futbol üzerinden ele alacak olursak oyuncuların koşu mesafeleri artıyor ama topu kullanma süresi kısalıyor. Müthiş bir tempo ve fiziksel mücadele gerekiyor.


 


Başarıya ulaşmak için herkes kendi kapasitesini zorluyor. Tabii ki başka yan faktörler vardır ama bir de sentetik çimde oynuyorsanız bu tempoya ne bağ ne de can dayanır…


 


Profesyoneller bir şekilde çare üretiyorlar da Amatörün vay haline…


 


Bağları kopmuş bir amatör futbolcuyu düşünün önce hayalleri yıkılıyor. Ailesinden veya kendi adına yararlandığı sigorta yoksa ameliyat faturasıyla bu kez maddi olarak yıkılıyor…


 


Federasyon çözüm olarak amatör kulüplere sigorta şartı getirmiş. İkinci transferini yapan bir oyuncunun lisans bedeline tüm takımı sigorta ettirebiliyorsunuz…


 


Herkes bir fazla oyuncu transferini tercih ediyor çünkü sigorta şartının hiçbir yaptırımı yok!!!


 


Aynen antrenörsüz iki maç sahaya çıkılamayacağı şartı gibi!!!


 


Böyle olunca sahaları elden geçiren demenin bir anlamı olmaz. İyisi mi çocuklar siz eskilerin gazına gelmeyin aman bir sakatlık olmasın dostça kardeşçe oynayın, yani maksat spor olsun, diyelim ve meseleye bir de Silivri merkezli bakalım…


 


Silivri’de sporla ilgili ne kadar kulüp, dernek, birlik, yaz okulu varsa tamamını direkt ya da endirekt yollardan Belediye finanse ediyor. Başkan bu işlere el attığında yaklaşık 10 Milyon bütçeli bir havuzdan bahsediyordu. Bu işlere her yıl en az 2-3 Milyon civarında harcama yapılan yerde sigorta yaptırmamayı kâr sayan insanlar var…


 


Böyle olunca spor amaç mı, araç mı, sorusu gündeme geliyor.


 


Çok detaylı bir konu herkes layık olduğu şekilde idare edilir deyip kısa keselim…


 


Yeni dönem spor politikası hakkında plan projeler açıklandığında tekrar bu konuya dönüp değerlendiririz artık…


YAZI: ENGİN AKIN

1 yorum:

Ogün Koca dedi ki...

Engin Akın kardeşimiz , çok güzel bir konuya değinmişsin. Futbolcuların sakatlıklaı gerçekten çok ağır bedellere sebep olabiliyor. Amatör isen sıkıntı çok demektir. Ama Çapada bunun için birazda olsa iyileştirme çalışmaları yapılıyor. Ancak oyuncuların hazır hale gelmesi gerçekten zor oluyor. Düşün ki biz perşembe idmanlarını 22.30-23.30 arasında ufak halı sahada yapıyoruz. Bu hazırlık ile maça çıkıp birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Ondan sonra sakatlıkların önüne geçemiyoruz.
Birde demişsinki antrenörsüz 2 maç sahaya çıkılmama kuralı , bak işte burada işini bilen gittiği yere kadar getiriyor. Açmayalım kutuyu söylemeyelim kötüyü , at binenin , iş bilenin ...
Burada sporcu kardeşlerimizin sağlıklı olması için hazırlık dönemlerini iyi geçirecekleri imkanların iyi olacağı tesisleşmeyi öne çıkarmak lazım ... Verdiğin fırsat için teşekkür eder , başarılı yazılarının devamını dilerim.

Ogün Koca

BAL 1. Grup 19 Nisan Cuma Programı

BAL 1. Grup'ta 27. hafta karşılaşmaları 18 Nisan Cuma günü oynanacak.