İTÜ Spor Kulübü Futbol Branş Sorumlusu ve A Takım teknik direktörü Metin Tükenmez, Boğaziçi 1907 Spor'a 3-2 kaybettikleri 2. Amatör Lig play-off karşılaşması sonrası sert bir açıklamaya imza attı.
Tükenmez yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"22 Haziran Pazar günü Boğaziçi 1907 ile İTÜ 2. Amatör Lig
play off maçı için karşılaştılar. Değerli rakibimiz Boğaziçi 1907 karşılaşmayı
3-2 önde bitirip 1. Amatör Lig’e terfi etti. Kendilerini yürekten kutlarım.
Haziran ayının sıcak bir gününde ortaya koydukları mücadele takdire layıktı.
Maç sırasında ve sonrasında rakibimizle hiçbir sorun yaşamadık. Oyun
centilmence, futbolun ve rekabetin doğasına uygun bir biçimde sonuçlandı.
Hakem sanki özel görevli gelmişti
Ancak ne olduysa maçın bitiş düdüğünden sonra oldu. Hakem
Yusuf Burak Özyüzer öyle bir maç yönetti ki biz de izleyenler de bir anlam
veremedik. Sanki bizim takımın bütün oyuncularını ve kulübedeki yedekleri
çileden çıkartmak için 'özel görevli' olarak gelmişti. Maçın bitimiyle birlikte
bazı oyuncularımız hakeme doğru koştular. Ne olursa olsun böyle durumlarda
hakemi korumak gerekir. Genç oyuncuların adrenalin düzeyi yükselmiştir. Bunu
bildiğim için polis gelinceye kadar kendi oyuncularımdan hakemi korumak için
uğraştım.
Oyuncularım hakeme şiddet uygulamaz
Hiçbir oyuncum hakeme fiziksel müdahalede bulunmadı. Tam
tersi hakem oyuncumuz Osman Kağan Molon’u şiddetli bir şekilde itti. Bu
hareketi yüzünden kulübedeki oyuncular da hakemin etrafında birikti.
Oyuncularımız ya İTÜ mezunudur, Türkiye’nin en önemli firmalarında mühendis
olarak çalışmaktalar ya da öğrencimiz olarak mühendis adayıdırlar. Bunların
hiçbiri hakeme şiddet uygulayacak kadar kendini kaybetmez. Ama yine de ben
hakemi korumak için elimden geleni yaptım, polis gelip güvenli bir ortam
yaratınca da hakemin yanından uzaklaşıp o sırada sevinen rakibimizin teknik
adam ve futbolcularını kutlamaya gittim.
Gözlemci ve hakemin raporu sonucunda yöneticimiz Çağatay
Şatıroğlu 45 gün 6 futbolcumuz da 3 ila 5 maç arasında ceza aldılar. Bu
cezalardan dolayı utandım, yüzüm kızardı. Bunun iç hesaplaşmasını kendi
aramızda mutlaka yapacağız. Bir futbolcumuz maçın sonlarında kırmızı kart gördü
beşi ise maçtan sonra. Futbol kamuoyuna sorarım bu çocuklar bu hale nasıl
geldi? Benzetmede hata olmaz hırsızın hiç mi suçu yok? Gözlemci bu hakem için
“Kusursuz maç yönetti” raporu vermiş. O zaman ne demek gerekir: Gözlemcinin gözüne
gözlük! “Duyduklarınızın hiçbirine, gördüklerinizin de yarısına inanın” diye
bir özlü söz vardır. Bir çift gözün gördüklerinin yanında 23 çift gözün
gördüklerinin hiçbir değeri yok anlaşılan. Ayrıca da tribünde 100’e yakın İTÜ
öğrencisi ve takımın taraftarı vardı. Onlar neden çıldırdılar gözlemciye sormak
gerekir. Gözlemci yüz çift göze daha baskın çıkmıştır.
Ömrümün 55 yılı bu işlerin içinde geçti. Akademisyen
gazeteci yazarlık, profesyonel futbolculuk, en üst liglerde UEFA PRO lisanslı
teknik direktörlük gibi… Beceriksiz ve başarısız hakemlerin yalan yanlış maç
sonu raporlarıyla kendi hatalarının üstünü örtmeye çalıştıklarını iyi bilirim.
Yanılıyorsam, demek ki bu kadar süre içinde hiçbir şey öğrenememişim. Sorun
yok! Ben öğrenmeyi ve bilgiyi severim, bundan sonra kalan ömrümü de öğrenmekle
geçiririm. Yeter ki Türk futbolu doğru yönetilsin. Her insan doğuştan ölümüne
kadar hem öğrenci hem de öğretmendir. Herkes birbirinden bir şeyler öğrenir.
Benim de bizim maçın hakemi ve gözlemcisinden öğreneceğim çok şey var demek ki…
Ülkemizin imarında kuruluşundan günümüze değin yetiştirdiği
mimar ve mühendislerin emeği olan 252 yıllık bir büyük ve köklü kurumun adını
taşıyoruz. Sorun bir maçı kaybetmek değil. Gelecekte birçok maç ve
şampiyonluklar da kaybedeceğiz. Geçen yıl da yine play off’ta kaybettik hem de
5-0’lık bir sonuçla ancak rakibimizi kutlayıp efendice soyunma odasına gittik.
Bu sefer canımız yandı, kendimizi yangının içinde hissettik. Bu nedenle biz de
maçın hakemi Yusuf Burak Özyüzer hakkındaki raporumuzu ve görüşlerimizi İl
Hakem Kurulu’na ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın İbrahim
Hacıosmanoğlu’na gönderdik."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder