Cuma, Eylül 23, 2016

Zeus



Zeus'un dünyasındaki ilk kadın olan Pandora'nın, kendisine emanet edilen kutuyu açması ile yayılmaya başlamış kaos dünyaya. Geçtiğimiz günlerde ise Pandora'nın hemcinslerinin futbola dair dünyalarına kaos eken bir olay oldu.

Bu kez kutuyu açan havalı bir isme sahip olan 'Türkiye Futbol Federasyonu Amatör Futbol Disiplin Kurulu' idi. Basit bir hareketti ama karmaşık sonuçları olacak gibi duruyordu.

Futbolun disiplinini sağlamakla yükümlü, hukukçulardan oluşan bu kurul toplandı ve o günkü yirmiüç numaralı kararında dedi ki : "Ataşehir Belediyespor takımı Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası müsabakasında, vaktinde gerçekleştiği anlaşılan başvuru işlemlerinde usuli eksiklik bulunduğundan kulübün talimatlara aykırı hareketi nedeniyle mevcut puanlarından 6 puanın silinmesine."

Ve kafalar karıştı.

Filmi biraz geri sarıp bizi bu noktaya ne getirmişti diye hatırlayalım. Türkiye'nin önemli kadın futbol takımlarından, iki kez şampiyonluk yaşamış, ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil etmiş, esasen kısıtlı kaynağa sahip kadın futbolunun önemli fon sağlayıcılarından ve başlı başına bir kadın futbolu değeri olan Ataşehir Belediyespor takımı altyapı lisanslarını zamanında çıkartamamıştı. Federasyon da daha önce Fıstıkspor, Yenidünya gibi kulüplere uyguladığı prensipler uyarınca Ataşehir takımını altyapı şampiyonalarına almamıştı. Bu kararın en önemli mağduru çalışmaları bir anda boşa çıkan Ataşehirli kız sporcular gibi gözükse de, altyapı şampiyonalarına daha önce girememiş ekiplerin lige de alınmamalarını göz önüne alan Ataşehirliler soğuk terler dökmeye başlamışlardı. Süreçteki ilginç olaylar ise ayrı bir yazı konusu. Sonuç olarak Disiplin Kurulu'nun yirmiüç numaralı kararı ile kırmızı beyazlıların yönetimi derin bir nefes aldı.

Kutudan çıkan kaos, ortalık toz duman

Biraz daha geri gidelim. Ne demişti Futbol Federasyonu, 30 Eylül 2015 tarihli ve "Kadınlar Ligi Esasları" isimli eserinde? Madde madde kadın futbolunun resmini çizen bu eserin dördüncü maddesinin dördüncü bendine baktığımızda şöyle bir ifade görürüz : "2015-2016 Sezonu'nda Kadınlar 1.Ligi, 2.Ligi ve 3.Ligi'nde yer alacak kulüplerin 2015 Genç veya Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonaları'ndan en az birine katılmış olmaları zorunludur." 

Eeee, Ataşehir 2015 yılında Yıldız Kızlar şampiyonasına katıldı. Zaten sonrasında sezona da katıldı, hatta ikinci oldu. Federasyon bu çok değerli esaslar dökümanının 2016-17 sayısını yayınlamadı ki. Yani lige katılım için gerekli şartlar geçmiş yıllardan gelen teamül beklentileri dışında netleşmiş değil. Dolayısı ile Disiplin Kurulu'nun neye dayanarak ne karar verdiği konusu biraz netlik ayarı istiyor. Ne yazık ki hukukçu olmadığım için kesin yorumlar yapmam mümkün değil. Yine de konuya deneysel bir yaklaşım denemesi yapalım.

Disiplin kurulu ihlalin gerçekleştiği dönem için,  o dönemde geçerli esasları gözönüne alarak karar vermiş. "Usuli" kelimesini hukukçu olmadığım için anlayamıyorum ama usul hatasından bahsettiği anlaşılıyor. Ataşehirliler usuli hata nedeni ile fuzuli olarak "mevcut" puanlardan altısını kurban etme durumunda kaldılar. Koca ikincilik gitti. İkincilik ile gelen para ödülü iade edildi. Peki bu resimde 2016-17 sezonu nerede? Ne oldu da bir rahatlama geldi ortama?

2016-17 sezonu hala kutuda, çıkmayı bekliyor

"Mevcut puan" yorumunu henüz esasları yazılmayan, başvurusu dahi yapılmamış bir lige göre yapmak tabi ki mümkün, ama bir o kadar da sorunlu. Ataşehir'in yeni sezondaki kaderi esasen Federasyonun henüz yayınlamadığı esasların 2016-17 sayısına bağlı. Eğer ünlü dördüncü maddemiz son iki yılda büründüğü görünümünü korursa, yandı gülüm keten helva. Alternatif olarak, güzelim dördüncü maddede altyapı ile lig bağlantılarını kesen bir düzenleme sıkıntıyı çözebilir. Çözebilir ama kim altyapı yapar ki bu durumda?

Zaten yaz sıcağında, okullar kapandıktan sonra, oyuncuları köylerinin yolunu tutmuş, hocalarının sırtında geçmiş sezonun teri soğumadan yapılan altyapı turnuvalarına kim katılır ki böyle bir zorunluluk olmasa. Takım sayısı düşer, oyuncu havuzu daralır, altyapının maç sayısı azalır. Kıpırdanmaya başlayan altyapı milli takımları bundan payını almaktan kurtulamaz. İyi tahminle beş senelik bir geriye kayma yaşarız.

Bu sorunun bir çözümü ise teşvik mekanizmasını tekrardan gözden geçirerek altyapı teşvikleri uygulamasını deplasman teşviklerinin önüne geçirmek olabilir. Böylece altyapı zorlama ile değil de teşvik ile gelişen bir ortama kavuşabilir.

Federasyonun işi kolay değil doğrusu.

Kutu açıldı, kaos kapıda. Ne Zeus'muş be birader.


Hiç yorum yok:

BAL 1. Grup 26 Nisan 2024 Cuma Programı

Bölgesel Amatör Lig'de heyecan tüm hızıyla devam ediyor...