İASKF'de 'beyaz' sayfa açılacak

Pazartesi günü yapılacak ve büyük çekişmeye sahne olacak İASKF seçimlerinde Sayın Başkan, Ali Düşmez'in en büyük rakibini Seymen Gençtürk olarak görüyorum. Hatta projelerini hayata geçirmeyi başarabileceğine tüm spor kulüplerini inandırmayı başardığı taktirde halef olup Ali Düşmez'i selefi ilan etmesi de benim için çok büyük sürpriz olmaz.


Seymen Gençtürk adaylığını açıkladığı ilk günde, pek duyulmuş bir isim olmamasının da etkisi ile 'Acaba Seymen ne demek' diye de çok merak etmiştim. Bir çok araştırmadan sonra Seymen kelimesinin eski Türk boylarında koruyucu silahlı bir birlik ve yerleşik hayata geçilmesiyle birlikte, Anadolu'da davullu zurnalı düğün alaylarını koruyan kollayan silahlı delikanlı topluluğu olduğunu duyunca, acaba İASKF'nin başına gelip tüm takımları kollayan, hakkaniyetli tavırlar sergileyip her kulübe eşit mesafede olup, kulüplere bu eşitliğin sevincinden dolayı davul zurna çaldırır mı diye düşünüp ufak bir tebessüm atmıştım. Belki de isim bize bir işarettir demekten kendimi alamadım. Bir de bunun üstüne Seymen Gençtürk'ün seçimlerde Beyaz rengi kullanacağımı duyduğumda ise , 'tamamdır futbolda beyaz sayfa açılacak galiba' dedim. Her ne kadar kadar bisiklet şampiyonalarında liderin rengi sarı olsa da, bizim ihtiyacımız olan beyaz bir sayfadır diye düşünüyorum.

Transfer bedellerindeki ücretlerin yüksekliğine, karşılaşan sağlık sorunlarına ve antrenörlerin yaşadığı sorunların giderilmesine kadar bir çok hayata geçirilmesi mümkün olan proje ile adaylığını koyan Seymen Gençtürk, katıldığı hemen hemen her toplantıda olumlu izler bıraktı.

Sağlık sorunlarında ise meselenin para ödemekten ibaret değil, parayı ödeyip hizmeti alabilmekle alakalı olduğunu düşünüyorum. 'Sağlık parasını ödedim, hizmeti alamıyorsanız haber verin parasını keserim' olayı, bana göre çok yanlıştır. Parayı veriyorsan düdüğü de çalmasını bileceksin, düdüğü çalamıyorsan, elindeki düdüğü çalabilene teslim edeceksin. Amatör Spor Kulüpleri İASKF, TFF, TÜFAD'ın evlatları durumundadır. Evimizdeki evladımızın cebine 10 lira koyup sonra suratına bakmıyor muyuz. Veyahutta evladımızın birini diğerinden daha mı çok seviyoruz ki, bir kulübü diğerinden ayıralım gibi şeyler insanın aklına geliyor.

Benim inancım Seymen Gençtürk bu tür şeylere son verebilecek, göz bebeğimiz Amatör futbolumuzu bir tık ileriye taşıyabilecek 1.sıradaki adaydır. Diğer adaylardan gördüğüm farkı ise yenilikçi olması. Herkes 'eldeki parayı imkanı şöyle böyle kullanacağız' derken, Sayın Gençtürk ise projelerinde hep yenilikçi , yeni kaynaklar üzerinde duran, eldeki ile yetinmeyen, hizmet için daha fazla ne olabilir diye düşünen bir başkan izlenimi yarattı. Zaten sloganı, 'Amatör Ruh Profesyonel Yönetim' olan bir başkan adayı, önümüze bunları koymasa, seçilecek değil, üstü çizilecek Başkan Adayı konumuna düşerdi gözümde.

Seymen Gençtürk'ün paylaştığı yaklaşık 30 maddelik Amatör futbol için projeleri dikkatle okunduğunda, olmayacak, gerçekleşemeyecek hiç bir proje olduğunu düşünmüyorum. Özellikle bıçak sırtı şeklinde olan ilk maddesine bakıldığında ise İl Temsilciliğinin seçimle gelmesi kadar doğru olan bir şey olduğunu düşünmüyorum. Amatör futbolun ne kadar ileri gittiğine, kapanma noktasına gelen, sahalarını lüks dairelere kaptıran, borç içinde olan, transfer yapamayan, katılım bedelini dahi yatırmakta zorlanan, kulüplerin çokluğuna da bakarsak, seçimle başa gelme zamanı da gelmiş gibi görünüyor. Bu şekil demokrasinin gereğidir, seçimle gelene de herkes saygı göstermek zorunda kalır. Memnun olmadığında ise bir dahaki seçimde o adaya oyunu vermez ve seçimle getirdiğini, seçimle gönderirsin.

Ev sahibi konumunda olduğu Küçükçekmece'de Ahmet Akpınar Beyefendiye yapılan birleşme çağrısı ise apayrı bir olay. Belki başka bir adayın kalesi konumunda olan bir ilçede, kulüpler böyle bir olaya yeltenemeyebilirdi. Seymen Gençtürk buradaki kulüplere öylesine güven aşılamış ki, kulüpler öylesine fikirlerini açıkça beyan edecek rahatlığa bürünmüşler ki, bu olaya kızar mı kızmaz mı diye düşünmelerine bile gerek kalmamış diye düşünüyorum.

Seçim sonucunda kimin kazanacağı belli olmaz, ama illa bir kaybeden olmasına da gerek olduğunu düşünmüyorum. Nihayetinde Amatörümüzü ileri götürmek için 3 tane işinden gücünden vazgeçip, çoluk çocuğuna ayıracağı vakitten vazgeçip, Amatöre hizmet etmek için can atan 3 Adayın yarışı olacak. Adayların bilmesi gereken şey Başkan olmak için değil, Amatöre hizmet etmek için yarıştıklarıdır. Seçim sonucunda Başkan olan Aday, bir diğer Adayın projelerini hayata geçirebilir. Bizim için önemli olan projeleri hayata geçiren değil, projelerin hayata geçirilip geçirilmediğidir.

Nasıl ki köylü milletin efendisi ise İASKF başkanı olacak saygıdeğer adaylarımızda İASKF'nin efendisinin kulüpler olduğunu umarım görev dönemlerinde unutmazlar. Gerek seçim günü birbirlerine karşı olan tavırlarından, gerekse kazananın belli olmasından sonraki çalışma tutumları ile kulüplere layık birer Başkan olduklarını bizlere hissettirebilirler. Bütün Adaylara başarılar dilerken, seçimle birlikte Amatörümüzün ferahlayacağına ve en önemlisi BEYAZ bir sayfa açılacağına inancım tam.

YAZI:  EMİR ÜÇERLER