Futbolda
ulusal takım başarısız, alınan kötü sonuçlar herkesi üzüyor. Kulüpler kötü
yönetiliyor, Hakemler istikrarsız, cezalar adaletsiz. Türk futbolu bu şartlar
altında can çekişirken kimsenin güveninin kalmadığı TFF, yanlış icraatları ile
tepki toplamaya devam ediyor.
TFF tartışılır hale geldi
Yıldırım
Demirören Başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu, futbol dünyasının
beklentilerini maalesef yerine getiremiyor.
Önce Dünya Kupası finalleri şansını kaybetmemiz, ardından da Avrupa
Şampiyonası elemelerinde sona doğru gelmemize rağmen her şeyi güllük
gülistanlık olarak göstermeye çalışan, Bakanlıklardan bile fazla geliri
olmasına rağmen Türk futbolu için yeni tesisler yapamayan, ülke futbolunun
kalkınması için çabalamayan Futbol Federasyonu, Hakem hataları, cezalardaki
adaletsizlik ve diğer alt kurullarının istikrarsızlığı nedeniyle de son
zamanlarda iyice ‘tartışılır' hale geldi.
Amatörlere güvenmiyorlar
Şikenin
kol gezdiği, Profesyonel Kulüplerin maç yapacak stat bulamadığı, Devlet eliyle
haksız şekilde tesis sahibi olan bazı Kulüplerin Milli takımı tesislerine
almadığı ve hatta alt yapı maçı için tesise giden Hakemin içeri giremeden geri
dönmek zorunda kaldığı, neredeyse her maçın olaylı geçtiği, çifte standardın
tavan yaptığı, standarda uymayan birçok Kulübün Profesyonel Liglerde yarıştığı,
bazı Profesyonel Kulüp Başkanlarının yasal bahisler sayesinde maçları manipüle
ettiği, Hakem odalarının basılmasının normal karşılanmaya başlandığı,
Hakemlerin de başarısına göre değil, adamına göre terfi ettiği bir Ülke olduk.
Vergi borcu olan Kulüplere yaptırım uygulamak bir yana onların yanında yer
almanın moda olduğu, 3.Lige çıkacak takımları belirlerken bir Kulübün Başkanına
"sen lütfen bu takımla oyna" teklifi götürüldüğü ancak kabul
görmediği, takımların kendi rakiplerini kendilerinin belirlediği, amatör
futbolun bitme noktasına geldiği, alt yapılarda futbolcu yetişmediği, maçların
sağlıksız koşullarda oynandığı, Doktor ve Sağlıkçıların amatör maçlara
uğramadığı, kim daha güçlüyse onun haklı çıktığı bir dönemden geçiyoruz.
Bırakın yeni tesislerin yapılmasını var olan tesislerin bile bakımsızlıktan
çürüdüğü, amatör takımların kendi ilçelerinde, kendi vergileri ile yapılan
sahalarda antrenman ve maç yapmak için ücret ödediği, Yöneticilerin takımının
finansmanını sağlayabilmek adına utana utana para toplamak zorunda kaldığı
ülkemizde, Türkiye Kupası maçında bir amatör takıma tur atlatmak adına göz
yumulan rezillikler bir yana Kulüpler ile kavga eden ve hepsinden mühimi
(bilhassa Bölgesel Amatör Ligi kast ediyorum) Kulüplere güvenmeyen ve bu
nedenle, hiçbir geliri olmayan Kulüplerin en önemli gelir kapısı haline gelen
iddaa’yı amatör lige sokamayan ve bununla da yetinmeyip dost sohbetlerinde
(amatörler şike yapar diyebilen) bir Kurum’dan söz ediyoruz. Kaldı ki TFF
Başkanı Yıldırım Demirören Beşiktaş Kulübünün Başkanıyken o dönemdeki Asbaşkanı
şike yaptığından dolayı Beşiktaş, UEFA'dan ceza almıştı...
Antrenör ve sporculara eğitim verilmiyor
Türkiye'ye
ikinci sınıf ülke muamelesi yapılmaya başlandığı ve hepsinden de öte özel maç
yapmak Brezilya’ya milyon dolarlar ödeyen Türkiye Futbol Federasyonu, futbolun
temel taşı Antrenörlerin ve futbolcuların gelişimine katkı sağlamak yerine,
yandaşlarına katkı sağlamayı tercih ediyor. Yurtdışı turnuvalara Antrenörleri,
Hakemleri ve sporcuları götürecekleri yerde oy deposu olarak gördükleri Kulüp
Başkanlarını ve Yöneticilerini götüren ve kendi menfaatine uygun iş yapan
TFF’nin bu vahim halleri yüzünden son yıllarda herkes kendi başının çaresine
bir şekilde kendisi bakıyor ve liglerde terfi edecek takımlar lig başlamadan
lobi ve kulis yöntemi ile masa başında belirlenmeye çalışılıyor. Bunular
birlikte bilhassa Amatör Liglerde Kulüpler idareci bulmakta zorlanıyorlar.
Profesyonel Liglerde ise sırf deplasmana gitmek ve 4 yıldızlı Otellerde
konaklamak için Yönetici olanları geçtim, kapanan ve kapanma noktasına gelen
birçok kulübümüz olmasına rağmen her gün yeni Kulüplerin kurulmasına olanak verilmesi
de cabası.
TFF’de işe yaramayan çok adam var
TFF’de
görevini en mükemmel şekilde yapanlar elbette var, onları tehzih ediyorum,
ancak TFF’de işe yaramayan birçok adam var. Ve birçokları bulundukları
makamları basamak olarak kullanıp dokunulmazlık zırhına kavuşmanın rüyasını
görüyor. Kendi firmalarında başarısız olan ve kötü yöneticilikleri sebebiyle
kovulanların yönettiği TFF’nin sayesinde alt yapı takımlarımız da patır patır
dökülüyor. Yıllardır bir Arda Turan ile övünüp duruyoruz...
Özerk ama Devlete sırtını dayamış
Türk
futbolunda yeni bir sayfa açma! hedefiyle göreve gelen lakin sınıfta kalan, son
yıllarda sürekli Teknik Direktör değiştirse de başarılı olamayan ve bu teknik
adamlara milyonlarca AVRO ödeyen, kendi kendini yönetme gücüne sahip olan özerk
ama ne hikmetse gücünü Devletten alan Türkiye Futbol Federasyonu her şeyden de
öte adalet dağıtamıyor ve temsil ettiği camiaya güven vermiyor.
Paso taraftar kaybediyoruz
Masum
taraftarların korunması amacıyla çıkarılan, en başta doğru görünse bile
sonradan başarısız olduğu gün yüzüne çıkan Passolig denilen uygulama ile
taraftarı tribünlerden uzaklaştıran TFF, ne hikmetse Brezilya maçında bu
uygulamasından bir maçlığına da olsa vazgeçmek zorunda kaldı!
TFF futbola artık zarar veriyor
Sonuç
olarak bu yönetim anlayışıyla Türk futbolunun gelişmesi mümkün değil. Asli
vazifesi; Türkiye’deki her türlü futbol faaliyetini teşkilatlandırmak,
düzenlemek ve denetlemek, şiddet, şike, teşvik primi, ırkçılık, doping ve her
türlü ayrımcılıkla mücadele etmek, futbolun gelişmesini ve yurt sathına
yayılmasını sağlamak, bu konularda birleştirici, eğitici, kültürel ve insani
değerler ışığında ve özellikle de gençlik ve geliştirme programları
aracılığıyla her türlü düzenlemeyi yapmak, kararlar almak ve uygulamak olan
Türkiye Futbol Federasyonu sınıfta kalmıştır ve artık fayda sağlamak yerine
zarar vermeye başlamıştır. 360 milyon TL bütçesi olan ancak tüm bunlara rağmen
Bakanlıkların desteği olmadan tesis dahi yapamayan, Avrupa’nın 6.büyük futbol
ekonomisine sahip olmasına rağmen İsrail, Polonya, Kuzey İrlanda, İzlanda ve
Tunus gibi ülkelerin gerisinde kalarak 46.sırayı güç bela alabilen, siyasete
kendi eliyle teslim olan ve maalesef siyasi dengeleri gözeten bu TFF’den böyle
devam ederlerse artık bir hayır gelmeyeceği de aşikardır. Cüneyt Çakır,
Bahattin Duran ve Tarık Ongun’u tüm bunlardan ayrı tutuyorum. Bu 3 özel isim
Türk futbolunun an itibariyle övünebileceği tek durumumuzdur.
YAZI: ALİ KEMAL DEMİR

2 yorum:
Eline sağlık değerli hemşehrim
Ali Kemal abi eline sağlık güzel bir yazı. Maalesef Türkiye de spor dibe vurmuş durum da . Sporun tüm branşların da yönetim kadrolarına kimsenin güveni yok. Doğru insanlar karar mekanizmaların da değiller. Ahbap Çavuş ilişkisi üzerine kurulu düzene sahip bir anlayış var. Acı ama gerçek.
Yorum Gönder