Perşembe, Kasım 13, 2014

TFF FUTBOLA FAYDA SAĞLAMIYOR ZARAR VERİYOR


Futbolda ulusal takım başarısız, alınan kötü sonuçlar herkesi üzüyor. Kulüpler kötü yönetiliyor, Hakemler istikrarsız, cezalar adaletsiz. Türk futbolu bu şartlar altında can çekişirken kimsenin güveninin kalmadığı TFF, yanlış icraatları ile tepki toplamaya devam ediyor.

TFF tartışılır hale geldi
Yıldırım Demirören Başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu, futbol dünyasının beklentilerini maalesef yerine getiremiyor.  Önce Dünya Kupası finalleri şansını kaybetmemiz, ardından da Avrupa Şampiyonası elemelerinde sona doğru gelmemize rağmen her şeyi güllük gülistanlık olarak göstermeye çalışan, Bakanlıklardan bile fazla geliri olmasına rağmen Türk futbolu için yeni tesisler yapamayan, ülke futbolunun kalkınması için çabalamayan Futbol Federasyonu, Hakem hataları, cezalardaki adaletsizlik ve diğer alt kurullarının istikrarsızlığı nedeniyle de son zamanlarda iyice ‘tartışılır' hale geldi.

Amatörlere güvenmiyorlar
Şikenin kol gezdiği, Profesyonel Kulüplerin maç yapacak stat bulamadığı, Devlet eliyle haksız şekilde tesis sahibi olan bazı Kulüplerin Milli takımı tesislerine almadığı ve hatta alt yapı maçı için tesise giden Hakemin içeri giremeden geri dönmek zorunda kaldığı, neredeyse her maçın olaylı geçtiği, çifte standardın tavan yaptığı, standarda uymayan birçok Kulübün Profesyonel Liglerde yarıştığı, bazı Profesyonel Kulüp Başkanlarının yasal bahisler sayesinde maçları manipüle ettiği, Hakem odalarının basılmasının normal karşılanmaya başlandığı, Hakemlerin de başarısına göre değil, adamına göre terfi ettiği bir Ülke olduk. Vergi borcu olan Kulüplere yaptırım uygulamak bir yana onların yanında yer almanın moda olduğu, 3.Lige çıkacak takımları belirlerken bir Kulübün Başkanına "sen lütfen bu takımla oyna" teklifi götürüldüğü ancak kabul görmediği, takımların kendi rakiplerini kendilerinin belirlediği, amatör futbolun bitme noktasına geldiği, alt yapılarda futbolcu yetişmediği, maçların sağlıksız koşullarda oynandığı, Doktor ve Sağlıkçıların amatör maçlara uğramadığı, kim daha güçlüyse onun haklı çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Bırakın yeni tesislerin yapılmasını var olan tesislerin bile bakımsızlıktan çürüdüğü, amatör takımların kendi ilçelerinde, kendi vergileri ile yapılan sahalarda antrenman ve maç yapmak için ücret ödediği, Yöneticilerin takımının finansmanını sağlayabilmek adına utana utana para toplamak zorunda kaldığı ülkemizde, Türkiye Kupası maçında bir amatör takıma tur atlatmak adına göz yumulan rezillikler bir yana Kulüpler ile kavga eden ve hepsinden mühimi (bilhassa Bölgesel Amatör Ligi kast ediyorum) Kulüplere güvenmeyen ve bu nedenle, hiçbir geliri olmayan Kulüplerin en önemli gelir kapısı haline gelen iddaa’yı amatör lige sokamayan ve bununla da yetinmeyip dost sohbetlerinde (amatörler şike yapar diyebilen) bir Kurum’dan söz ediyoruz. Kaldı ki TFF Başkanı Yıldırım Demirören Beşiktaş Kulübünün Başkanıyken o dönemdeki Asbaşkanı şike yaptığından dolayı Beşiktaş, UEFA'dan ceza almıştı...

Antrenör ve sporculara eğitim verilmiyor
Türkiye'ye ikinci sınıf ülke muamelesi yapılmaya başlandığı ve hepsinden de öte özel maç yapmak Brezilya’ya milyon dolarlar ödeyen Türkiye Futbol Federasyonu, futbolun temel taşı Antrenörlerin ve futbolcuların gelişimine katkı sağlamak yerine, yandaşlarına katkı sağlamayı tercih ediyor. Yurtdışı turnuvalara Antrenörleri, Hakemleri ve sporcuları götürecekleri yerde oy deposu olarak gördükleri Kulüp Başkanlarını ve Yöneticilerini götüren ve kendi menfaatine uygun iş yapan TFF’nin bu vahim halleri yüzünden son yıllarda herkes kendi başının çaresine bir şekilde kendisi bakıyor ve liglerde terfi edecek takımlar lig başlamadan lobi ve kulis yöntemi ile masa başında belirlenmeye çalışılıyor. Bunular birlikte bilhassa Amatör Liglerde Kulüpler idareci bulmakta zorlanıyorlar. Profesyonel Liglerde ise sırf deplasmana gitmek ve 4 yıldızlı Otellerde konaklamak için Yönetici olanları geçtim, kapanan ve kapanma noktasına gelen birçok kulübümüz olmasına rağmen her gün yeni Kulüplerin kurulmasına olanak verilmesi de cabası. 

TFF’de işe yaramayan çok adam var
TFF’de görevini en mükemmel şekilde yapanlar elbette var, onları tehzih ediyorum, ancak TFF’de işe yaramayan birçok adam var. Ve birçokları bulundukları makamları basamak olarak kullanıp dokunulmazlık zırhına kavuşmanın rüyasını görüyor. Kendi firmalarında başarısız olan ve kötü yöneticilikleri sebebiyle kovulanların yönettiği TFF’nin sayesinde alt yapı takımlarımız da patır patır dökülüyor. Yıllardır bir Arda Turan ile övünüp duruyoruz...

Özerk ama Devlete sırtını dayamış
Türk futbolunda yeni bir sayfa açma! hedefiyle göreve gelen lakin sınıfta kalan, son yıllarda sürekli Teknik Direktör değiştirse de başarılı olamayan ve bu teknik adamlara milyonlarca AVRO ödeyen, kendi kendini yönetme gücüne sahip olan özerk ama ne hikmetse gücünü Devletten alan Türkiye Futbol Federasyonu her şeyden de öte adalet dağıtamıyor ve temsil ettiği camiaya güven vermiyor.

Paso taraftar kaybediyoruz
Masum taraftarların korunması amacıyla çıkarılan, en başta doğru görünse bile sonradan başarısız olduğu gün yüzüne çıkan Passolig denilen uygulama ile taraftarı tribünlerden uzaklaştıran TFF, ne hikmetse Brezilya maçında bu uygulamasından bir maçlığına da olsa vazgeçmek zorunda kaldı!

TFF futbola artık zarar veriyor
Sonuç olarak bu yönetim anlayışıyla Türk futbolunun gelişmesi mümkün değil. Asli vazifesi; Türkiye’deki her türlü futbol faaliyetini teşkilatlandırmak, düzenlemek ve denetlemek, şiddet, şike, teşvik primi, ırkçılık, doping ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek, futbolun gelişmesini ve yurt sathına yayılmasını sağlamak, bu konularda birleştirici, eğitici, kültürel ve insani değerler ışığında ve özellikle de gençlik ve geliştirme programları aracılığıyla her türlü düzenlemeyi yapmak, kararlar almak ve uygulamak olan Türkiye Futbol Federasyonu sınıfta kalmıştır ve artık fayda sağlamak yerine zarar vermeye başlamıştır. 360 milyon TL bütçesi olan ancak tüm bunlara rağmen Bakanlıkların desteği olmadan tesis dahi yapamayan, Avrupa’nın 6.büyük futbol ekonomisine sahip olmasına rağmen İsrail, Polonya, Kuzey İrlanda, İzlanda ve Tunus gibi ülkelerin gerisinde kalarak 46.sırayı güç bela alabilen, siyasete kendi eliyle teslim olan ve maalesef siyasi dengeleri gözeten bu TFF’den böyle devam ederlerse artık bir hayır gelmeyeceği de aşikardır. Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun’u tüm bunlardan ayrı tutuyorum. Bu 3 özel isim Türk futbolunun an itibariyle övünebileceği tek durumumuzdur.

YAZI: ALİ KEMAL DEMİR


2 yorum:

hasan neğiş dedi ki...

Eline sağlık değerli hemşehrim

KELMENT dedi ki...

Ali Kemal abi eline sağlık güzel bir yazı. Maalesef Türkiye de spor dibe vurmuş durum da . Sporun tüm branşların da yönetim kadrolarına kimsenin güveni yok. Doğru insanlar karar mekanizmaların da değiller. Ahbap Çavuş ilişkisi üzerine kurulu düzene sahip bir anlayış var. Acı ama gerçek.

Gökçe: Herkes görevini hakkıyla yapsın

İstanbul Süper Amatör Lig 6. Grup’ta lider durumda bulunan Feriköyspor, sezonun ilk mağlubiyetini Beşyüzevler karşısında aldı. Karşılaşma so...