ALTINBAŞ: KEŞKE HER AY İASKF SEÇİMİ OLSA!

Yerel Futbol’a çok özel açıklamalar yapan Arnavutköy Yeniköyspor Başkanı Gökmen Altınbaş, İASKF’de gücü olmayanların boşuna uğraştığını ve lobisi olmayan takımların hedeflerinin engellendiğini söyledi.

23 yıllık mazimiz var

Gökmen Altınbaş sözlerine şöyle başladı: "Arnavutköy Yeniköyspor olarak 1991 yılında Federe olduk. 2011 yılına kadar şampiyonluğumuz yoktu. 2011’de ilk defa şampiyon olduk. 1.500 nüfuslu bir Köyün takımıyız. Gelirimiz yok. Sağ olsunlar Köyümüzün esnaflarından aldığımız yardımlarla ve Yöneticilerimizin destekleri ile Kulübümüzü yönetmeye çalışıyoruz. Bu sezonki kadromu geçen sene bir gece yaparak kurduk. Bu sene 1.Amatör Ligdeki 3’ncü yılımız. İlk 2 sene düşmemeye oynadık, bu sezon ilk defa zirveye oynamak istedik ve 30 Bin TL gibi bazılarına komik gelse de bizim için ciddi bir bütçe ile yola çıktık. 6 transferimiz var, Federasyona 5-6 bin Lira lisans bedeli ödedik. "

"Hakem bize küfür etti"

Bu sezon her şey çok güzel gidiyordu. Ancak 18 Ekim 2014 Cumartesi tarihinde oynanan İstanbul Gümüşhanespor maçında bu güzellik durdu. Her şey orada patladı. Arnavutköy Hasan Doğan Stadında lidere sahayı dar ettik. Biz golümüzü 90+3’te attık ama bitmesi gereken maçın 90+6’sında bir gol daha yedik. 2-2 biten maçın ardından oyuncularımdan bir tanesi Hakemin üzerine yürüdü. Hakem Sarı kart verdi ardından kırmızı kart. Oyuncunun ikinci sarı kartı yok deyince ben onu direk attım diye kendini savunuyor Hakem. O maçta bizim tribünler rakibe küfür etti, ben bunu kabul ediyorum. Gittim özür diledim. Maç bittikten sonra Hocamız Şaban Kıran özür dilemek amacıyla Hakeme gidiyor ama Hakem bizim Hocaya 'sakın gelme' diyor. Tam o esnada Hakem soyunma odasının orada bizden birileri varken Hakemin ağzından "a.. koyduğum piçleri" diye bir küfür çıkıyor. Bunu bir Hakem daha duyuyor ve bu olay hakkında bizim lehimize şahitlik yaptı. A.Y isimli Hakem bize şahitlik yapacak. Bu olay Tahkim Kurulu’na taşındı. Bu olay neticesinde Hakem K.K’nin lisansının iptal edilmesi gerekir. Bu küfrü eden Hakem " Arnavutköy Yeniköyspor’un Hocası beni saha içinde sopayla kovaladı" diye rapor tutuyor. Böyle bir olay olsa Hakem maçı bitirir mi? Ama ne hikmetse İl Disiplin Kurulu herkesi dinlemeden önyargılı karar veriyor. Bu Hakem diğer hafta iki tane U17 maçı yönetti. Sonraki hafta SAL maçı verdiler. Ama son iki hafta maç vermediler! Benim Hocam 90 gün ceza aldı, futbolcum 10 maç ceza aldı. Tahkim’den iyi bir haber bekliyoruz.

"Kalespor Başkanı kapıları tekmeledi"

09 Kasım 2014 Pazar günü Hadımköy Sahasında oynadığımız Nişanca Kalespor maçında da olaylar çıktı. Futbolcular arasında ufak tefek gerginlik oldu. Nişanca Kalespor’un Başkanını ilk kez gördüm, bir ara önümüzden geçti. Kapıya bir tekme attı. Tam bu anda bizim taraftarlardan birisi Yardımcı Hakeme süreyi sordu. Yardımcı Hakem de döndü ve "1 dakika var" dedi. Bunun üzerine Kalespor Başkanı Yardımcı Hakeme "çakallık yapma ulan işine bak" diye bağırdı. Bu arada Kalespor Başkanı Ramazan Güven İASKF Yönetim Kurulu Üyesi… O anda soyunma odalarının önünde bizim Yöneticimiz ile Kalespor Başkanı arasında tartışma çıktı. Ama bu maçta bizim taraftar, rakibe küfür etti, ben bunu da kabul ediyorum. Maç bitti, soyunma odasında kavga çıktı. O maçta Kalesporlu bir oyuncu bizim Hocaya kafa attı. Bundan sonra Kalespor’dan darp edilen futbolcular oldu. Polisler biber gazı sıkarak olayları durdurdu. Geçen gün yanına gittiğim Ali Düşmez, Ramazan Güven’i arıyor ve "Yeniköyspor bizi nasıl karşıladıysa biz de onları rövanşta öyle karşılayacağız" dedi. Ben de bu konuşma üzerine ikinci maçta olay çıkacağı için bu maçı tarafsız sahada istiyorum. Benim de buna hakkım var.

"Kalespor Başkanı bizi İASKF’ye şikayet etti"

Bu olaydan sonra Kalespor Başkanı Ramazan Güven, İASKF’ye gidiyor ve bizi şikayet ediyor. O anda da İbrahim Memati de oradaymış. Yücespor Başkanı İbrahim Memati de bunları duyunca "ben maçımı başka sahada oynamak istiyorum" diyor ve Federasyon hiçbir haklılık payı olmadan bunu kabul ediyor. Şunu da ekleyeyim, Kalespor Başkanı Ramazan Güven’in İASKF’ye gittiğini, İbrahim Memati’nin de bu talebini bana çok güvendiğim bir İASKF Yöneticisi söyledi.

"Milli Takımın Kafile Başkanıymış…"

Ben, maçımın Avcılar Belediyesi Firuzköy Stadına alındığını görünce İASKF Başkanı Ali Düşmez’i aradım, "Başkanım görüşebilir miyiz?" dedim. "Hayat, memat meselesi değilse şu anda milli maç var, ben de Kafile Başkanıyım" dedi. Tamam, yarın görüşelim dedim. Sabah saat 10’da Federasyona gittim. Orada ilgili kişilere, "Hakem raporu yok, tebligat yapılmamış. Bir Başkanın şikayeti ile bize ceza veremezsiniz" dedim.

"Ali Düşmez çok ağır bir laf etti"

Ali Düşmez saat 13’te geldi. Beni kapıda bekletti, 1 saat sonra içeriye davet etti. Olayı anlattım sonra Ali Düşmez, Kalespor Başkanı Ramazan Güven’i aradı. Yücespor ile maçımız var, başkası ile olsa biz bu cezayı almazdık diye konuşunca, "birisini aradı ve bir takıma ceza veriyorsak diğerini ödüllendirmeyelim" dedikten sonra "Ben tutsam Yeniköyspor’u tutarım, benim takımım küme düştü. Benim olduğum yerde bu işler olmaz dedikten sonra bu işin arkasında İbrahim Mamati ile Abadi varsa dedikten sonra çok ağır bir laf etti. Bence bu kelimeyle bizim gazımızı aldı. Siz çıkın aslanlar gibi oynayın falan diye de ekledi. Çıkarken de Yemen’in bu olayda parmağı varsa Yemen’in de kafasına binerim" deyince ben anladım ki, biz Kadı’yı Kadı’ya şikayet ediyoruz…

Bir İASKF Yöneticisi dedi ki…

Benim her gittiğimde sohbet ettiğim, sözüne inandığım bir İASKF Yönetici var. Bu Yönetici bana "Başkan, burada adamın yoksa boşuna uğraşma" dedi. Burada adamı olanın borusu öter diye de ekledi.

Yücespor maçında ne oldu

İlginç cezamız nedeniyle Avcılar Belediyesi Firuzköy Stadında oynadığımız Yücespor maçında genç Hakem ilk devre çok iyi maç yönetti. Hatta bir oyuncumuzu attı ve %100 haklıydı. Fakat ikinci yarıda aynı Hakem çok kötü maç yönetti. 70.dakikada futbolcumun eline çarpan topa penaltı veren Hakem yüzünden olaylar oldu ve Hakem, bütün tribünleri dışarı çıkarttı. Ben Kulüp Başkanıyım beni de dışarı çıkarttılar. 72.dakikadan sonra hem biz hem de Yücespor Yöneticileri ve taraftarları dışarı çıkartıldık. Bu maçta biz 9 kişi kaldık ve 2-1 mağlup olduk. Bir kişi de maç sonunda atılmış.

"Etilersporlular kendi kendilerine mi kavga ettiler?"

Ben buradan sesleniyorum: Ey Yemen Ekşioğlu ve Ali Düşmez, sizler masa başında iş bitiriyorsunuz. O zaman bizler sizin piyonunuz olmayacağız. Ben severek girdim bu işlere. Cebimizden vererek bu Başkanlığını yapıyoruz. Türk futbolu ilerlemiyorsa sebebi de böyle davrananlardır. Masa başında Yücespor’u şampiyon yapacaksanız ben niye para harcıyorum. Sizler varken biz bu futbolda olmayacağız. İbrahim Mamati ile İsmail Ongün’ün sözüyle benim maçımı Avcılar’a veren sizler görevini doğru yapmıyorsunuz. Sadece Federasyona 6 Bin TL para yatırdığıma yanıyorum şimdi. Yücespor-Etiler maçında İbrahim Mamati dayak yediği için Etilerspor’a ceza veriyorsunuz. Etilersporlular kendi kendilerine mi kavga ettiler. Taraf tutmayın, adil olun. Herkes Yücespor’dan şikayetçi, bu grupta.

"Formaları ben yıkıyorum"

Ben Kulübümün Başkanıyım ama takımın formalarını ben yıkıyorum. Bundan gocunuyor muyum hayır! Sahada beni yensinler, ilk defa yenilmiyorum ama bu şekilde mağlubiyetler ve ayak oyunları bizi çileden çıkartıyor. Yücesporlulara bağırdım, hakaret ettim bunlar doğrudur. Gözlemciye de bağırdım. Ben takımım için her kavgayı yaparım. Benim kaderim Yemen Ekşioğlu’nun iki dudağı arasındaysa ben niye Kulüp Başkanlığı yapıyorum. Biz olmasak onlar o makamlarda oturabilirler mi?

"Köy takımıyız diye bizi eziyorlar"

Ben İASKF Yönetiminde olsam benim takımımın canı yanmaz. Ben güçlü olsam benim maçım tarafsız sahaya verilmez. Köy takımıyız diye bizi eziyorlar. Haziran’da Kongre var, artık Aday olmam. Beni futboldan soğuttular. Şampiyonun kim olacağı masa başında belirleniyorsa ben niye mücadele ediyorum. Bana Federasyon’da "Boşuna uğraşma Başkan, adamın yoksa işin yürümez" denildikten sonra ben artık Kulüp Başkanlığı da yapmam.

"Keşke her ay seçim olsa"

Seçim zamanı Delege listeleri belirlenirken, Kulüp Başkanlarını en güzel şekilde ağırlayanlara şimdi ne oldu? Ben o zamanlarda bir gün Federasyona gittim, Cemal Kabil karşıladı "Başkanım hoşgeldin" diyerek beni karşılayınca şaşırdım; önce arkama baktım, arkada başkası var mı diye… Kendimle ilk defa gurur duydum. 'Keşke her ay seçim olsa' dedim. Başkanım dedim; Oyum size ama şartım var dedim. Ev ve araba mı istiyorsun dedi. Yok, ben deplasmanda oynamak istemiyorum, bıktım hep başka sahalarda oynamaktan dedim. Terkos Sahasına maç verin dedim. Tamam dediler ama aradan zaman geçti ses yok. İftar akşamı Ali Düşmez ile yine bu konuyu konuştum, benim yanımda Ufuk Tatar’a dedi ki; "Ufuk Bey Başkanla ilgileniyorsun, bu sahaya bakıyorsun, git yerinde incele ve maçları Terkos Sahasına verin dedi. Ufuk Bey’i o günden sonra defalarca aradım ama bana her defasında 'sorun var' dedi. Şimdi anlıyorum sorunun kimde olduğunu.

RÖPORTAJ: ALİ KEMAL DEMİR