Nihayetinde hak ettiğimiz üç puanı aldık zor da olsa. Evet, daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, teknik ekibe ve takıma sabretmemiz gerekir diye ve ben farkındaysanız şimdiye kadar takım ve teknik ekibi olumlu ya da olumsuz hiç yorumlamadım.
İyi veya kötü yeni bir lig ve lige 18 yıl aradan sonra çıkan takımımız ve bu takımı eleştirmek ve yorumlamak için en az 8/10 hafta geçmesi lazım diye ve sabırla da bekleyeceğim. Aklımda kalan ise dünkü maçla ilgili biraz değerlendirme yapmamı şart koşuyor.
Zaten dünkü maçta takımlar birbirlerinden çok rüzgârla mücadele etmek zorunda kaldılar. Böyle olunca da futbol adına bir şey izleyemedik. Dün bence çocuklar bu maçı kazanmayı çok istediler. 18 yıl aradan sonradan gelen ilk profesyonel oyunun ve bütün tribünlerin dolu olduğu bu maçı kazanmasını bildikleri için hepsini teker teker tebrik ediyorum. Çok koştular çok mücadele ettiler. Dünkü maçta 2 isim vardı ki şimdiye kadar hiç kayırmadığım ve yazmadığım, kayırmadığım diyorum çünkü ikisi de yeğenim.
Yanlış düşüncelere aman vermemek için sabırla bekledim ve dün onları izledikten sonra Sezar’ın hakkını vermek lazımdır düşüncesiyle ikisini de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Yunus Yaşar ve Vahit Yaşar ikisi de yıllarını Silivrispor’a vermiş altyapının bütün kategorilerinden sonra şimdi A takıma hizmet eden ve bu nedenle bizim evlatlarımızdır.
Gurur duyduğumuz 2 değerimiz her ne kadar geçen sezon başı köklü temizliğin içine sokulup gönderilmek istenseler bile sevenlerinin ve kendilerine güvenenlerin sayesinde kalan 2 değerimiz. Bana göre dünkü maçta çok koştular ve çok mücadele ettiler. Gitti denilen maçı 90+3 de güzel futbolunu son dakika golüyle süsleyen Yunus ayağına sağlık diyorum. Bu istikrarınızın sürmesi dileğiyle ikinizi de öpüyorum. Perşembe günü kupa maçında da tur atlayacağınıza canı gönülden inanıyorum.
Hafta sonu oynanan maçta bilet organizasyonu dikkatimi çekti. Çok düzensizdi kiminden alıyorlar kiminden almıyorlar. Bence ya herkesten alın ya da kimseden almayın da haksızlık olmasın. Evet, tribünlere gelince önceki yazılarımda da belirtmiştim KASABA’nın takımın en büyük gücü olduğundan. Manavgat maçında bir kez daha gösterdiler en büyük övgüyü hak eden bu gruba teşekkür ediyorum.
Hiç susmadılar sonuna kadar destek verdiler. Yazımı bitirmeden kendimi ufak bir konuya açıklık getirmek zorunda hissettim. Ben Silivri’ye gelen deplasman takımların konaklama ulaşım ve saha organizasyonlarını ayarlıyorum. Bunu ek iş olarak yapıyorum. Yani bana maddi bir getirisi oluyor ama bunu yapmam yönetimde bazı kişilerinin zoruna gitmiş ki kulağıma hoş olmayan şeyler fısıldanıyor. Tamam, ben bu işi de yapmayım, o zaman bu laf yapan yönetici arkadaşlar bana bu işten kazandığım parayı verecekler mi?
Acemi iş bilmez ve amatör yönetici olduğunuzu burada bir kez daha gösteriyorsunuz. İnsanlar ekmek derdinde sizin gibi Silivrispor’un parasıyla keyif derdinde değil. Bir de saha konusu var ki bu iş bilmezliğin daniskasıdır bana göre, rakip takımın sahaya kimden izin alıp girdiğini sorgulamışsınız.
Gelen takımların maçın oynanacağı statta resmi olarak idman yapma hakkı vardır. Bunu siz engelleyemezsiniz sonra Silivri Stadı da babanızın malı değil. İlçe Spor Müdürümüzden izin alındıktan sonra size sormaya gerek bile yok, bunu da bilin. Ha Silivrispor’umuz gelen takımları yenmeye devam etsin, tek isteğimiz bu. Bizim organizasyonumuz, ekmek davamız size batsa da biz razıyız, varsın yönetim olarak düşman bilin bizi biz razıyız.
Her ne kadar bazıları için düşman olsak bile yine bazıları için bir abi, bir kardeş, bir dostuz. Kimse kendini Kaf Dağı’nda görmesin.
Evet, tekrar tekrar teknik heyeti ve futbolcu kardeşlerimi tek tek öpüp bu galibiyetten dolayı tebrik ediyorum kalın sağlıcakla.
YAZI: HÜSEYİN YAŞAR

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder