Pazartesi, Mart 17, 2014

Osman Keşkekçi’den şok açıklamalar

İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Osman Keşkekçi, Genel Başkanı Ali Düşmez’i sert sözlerle eleştirirken, son derece ilginç bir bilgiler verdi.



Esenler Spor Kulübü, genelde alt yapıdaki başarıları ile biliniyor. A takımında pek fazla bir başarı olmadı. Sizin Kulüp olarak hedefiniz nedir?
İstanbul’da aktif 500 Kulübün içinde, alt yapılarda çok da iddialı olmamakla birlikte ilk 3 Kulübün içinde yer aldığımızı belirtmek isterim. Profesyonel oyuncu bazında değerlendirdiğimizde en iyi Kulüp olduğumuzu bile çok rahatlıkla iddia edebilirim. Şu anda Süper Ligde görev yapan 4 tane futbolcumuz var. Nihat Kahveci’yi söylemiyorum. Bu Uluslar arası bir marka. Onun dışında Karabük’ten Erkan Kaş, Gaziantepspor’dan Orhan Gülle, Bursaspor’dan ikinci kaleci pozisyonundaki Bekir Sevgi.


 


Bu üç futbolcu da Beşiktaş’tan gittiler
Tamamı Beşiktaş’tan gittiler. Bunların dışında yine 2. Ve 3.ligde görev yapan çok sayıda futbolcumuz var. Serkan Çelik, Ahmet Turan Solak gibi. Galatasaray’da, Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Ankaraspor’da, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da oyuncularımız var. Bizim genelde hedeflerimiz belli. Esenlerspor’u aşmış, daha iyi yerlerde görev yapabilecek kapasite olan futbolcularımızın kesinlikle önünü kapatmıyoruz. Para da istemiyoruz, yeter ki çocuklarımızı kendilerini kurtarsınlar. A takımı çok fazla önemsemiyoruz. Süper Amatör Ligde 4-5 sezon oynadık ancak bu sezon küme düştük. Seneye yine çıkarız.


 


Esenler’de ilçe genelindeki Kulüpler değerlendirildiğinde esasında alt yapıda güzel şeyler oluyor ancak siz biraz daha ön plana çıktınız
Bu esasında istikrar ile ilgili. Biz de amatör kulüpler genelinde olmadığına inandığımız bir istikrar vardır. Mesela Hilmi Dereli Hocamız tam 21 yıl görev yaptıktan sonra yakın zamanda emekli oldu. 16 yıldır da Şerif Gamsız görev yapıyor. Biz de Hocaların ve futbolcuların maaşları günü gününe ödenir. Hocalara 10 ay maş öderiz, 12 ay da sigortaları ödenir. Allah razı olsun hocalarımızdan. Sabah 9’de gelir akşam 6’ya kadar oyuncu yetiştirmek için çabalarlar. Biz onlardan memnunuz, onlardan sanıyorum bizden memnundur. Benim kardeşim de Antrenör. Yıllarca Profesyonel liglerde oynadı şimdi Kulüp bünyemizde ancak A takımda iyi bir takım kurarsam kendisi ile çalışmayı isteriz. Çünkü bu kapasitedeki bir kişiyi 1.Amatör ligde değil de daha üst liglerde görevlendirmek isteriz.


 


Türkiye dereceleri de var Esenler’in, bunun yansıması nasıl oluyor?
Türkiye birinciliği ve Türkiye ikinciliğimiz var. Akademi Liginden gelen Bucaspor U15’te bizi yenerek Avrupa’ya gitti ve Avrupa şampiyonu oldu. Böyle başarılar karşılıksız kalmıyor. Çok talep geliyor. Esenler’de 8 tane Kulüp ihtiyaçtan oyuncuya lisans çıkartırken biz olabilecek oyuncuyu tercih ediyoruz. Her yaş kategorisinde oyuncumuz var. Galatasaray’da ve Fenerbahçe’de bile olmayan 2005’li oyuncu grubumuz var. Geçtiğimiz günlerde 2002’li oyuncuların katıldığı bir turnuvada vardı, Florya’da düzenlendi. Turnuva sonunda iki oyuncumuz Florya’da kaldı…Sadece Esenlerspor ile sınırlı kalmıyoruz. İlçe genelinde futbola bir yatkınlık var. Atışalanıspor'dan Emre Çolak şu anda Galatasaray'da oynuyor. Esenler Öz Yavuzselimspor'dan profesyonel liglere giden futbolcular var. Tokatspor'dan giden oyuncular var. Potansiyel var bu ilçede. Bizde 9 takım 72 kategori liglerdeyiz. Bunların planlamasını hep ben yapıyorum. Bize en azından küçük yaş grupların çalışabileceği küçük ebatlarda iki-üç tane halı saha lazım. 72 kategori bir statda olmaz. Bazı takımlara antrenman sahası veremiyoruz. Esenler'de gönüllü olmasan bu işi yapma imkanı olmaz.


 


Ücretsiz mi verdiniz?
Ben Galatasaray’dan para talep etmiyorum ancak Galatasaray karınca kararınca hesabımıza bir şeyler yatırıyor. Biz geçen dönem Müfit Erkasap Hoca ile çalıştık; aradı ve "bu oyuncuları için size ne kadar ücret ödememizi istersiniz?" dedi. Hocam, biz mal satmıyoruz, siz Galatasaraysınız, lafı bile olmaz dedik. Burada tabi şu da var: ben Beşiktaş Kulübüne verdiğim hiçbir oyuncudan şu ana kadar para almadım. Sefa Korkmaz diye bir oyuncum vardı. Türkiye Şampiyonasında Sefa’yı izleyen Bucaspor 30 bin TL teklif etti, ben ise Beşiktaş’a söz verdiğim için bu oyuncuyu Buca’ya vermek istemedim. Beşiktaş bize Sefa için 5 bin TL söz vermişti, maalesef onu da alamadık.


 


Herkes sizi Esenlerspor Başkanı biliyor ancak esas Başkan Hasan Ayar öyle değil mi?
Doğrudur. Başkanımız Hasan Bey’dir. Ben ise Kulüp adına tüm kararları uygulama yetkisi olan Başkan Yardımcısıyım. Bizim Kulübümüzün kendimize olan 3 katlı bir yerimiz var. Biraz sıkıntılı bir konu aslında. Bizim Esenler’de başka bir yerimiz vardı. Biz bu yerimizi Türk Telekom’a Belediye Meclis Kararı ile bıraktık ancak onu savsaklayan geçmiş yöneticiler sebebiyle o yerimiz kamulaştırıldı. Biz bu konuyu mahkemeye verdik. Mahkeme bizim lehimize sonuçlandı. Bize başka bir yer tahsis edildi. Burada bizim 5 tane kiracımız var. yıllık 60 bin Lira kira gelirimiz var, bunun zaten 35-40 bin lirası personel maaşına gidiyor. 20 bin TL’si ise Kulübü döndürüyoruz. Biz asla veremeyeceğiz paranın sözünü vermedik. Millet 10 lira der, 3 lira verir bizde ise verilen söz tam anlamıyla tutulur.


 


Esenler Belediye Başkanının futbola bakışı nasıl?
Maalesef Esenler Belediyesinin biraz futbola bakış açısını değiştirmesi gerekir. Futbolu angarya olarak görüyorlar. Ben bunu defalarca Belediye Başkanı, Başkan Yardımcıları ve Meclis Üyeleri ile paylaştım. Tüm parti Meclis Üyeleri ile konuşuyorum bu konuları. Ben burada Esenler Kulüpler Birliğini kuran ve 1 dönem Başkanlığını yapan kişiyim. Burada ben görevimi yaptım, ben Başbakan’a kadar ulaştım bu konular hakkında. Bir not verdim kendilerine, Koruma Müdürü ile ulaştırdım. Ve hakikaten şaşırdım, Sayın Başbakan bizzat ilgilendi. Spor Bakanlığı yapmış olan Faruk Özak’a Emirgan’da konuştuğumuz halde sonuç alamadık ancak Başbakanımız çok duyarlı davrandı. Başbakanlık’tan Esenler Belediyesine "bu konuyu araştırın" diye yazı gidiyor ancak sonuç olumsuz. İşte siz de gördünüz Esenler Belediyesi Stadı atıl durumda. Stadı Kulüpler istediği gibi kullanamıyor. Belediye Stadı özel bir Kuruma (ESBİM) veriyor ve biz burada bir şey yapmak istediğimiz zaman sahayı kullanamıyoruz. Alt yapıları maçları olduğu zamanlarda Belediye bu tek sahayı Köy ve Dernek turnuvalarına kiraya veriyor. Biz de başka statlara gidiyoruz. Bu tabi hep masraf oluyor bizim için.


 


Stadın zemini beton gibi. Ne olacak bu stadın hali?
Biz şimdi yapılanları inkar etmiyoruz. Sağ olsunlar Stadında diğer tarafında tribünlerin altını yaptılar ve birkaç Kulübe oda tahsis ettiler. Hakem odalarını karşıya aldık. Belediye Başkan Yardımcısı çok uğraştı. Ancak Esenler’de çok fazla genç nüfus var diye övünüyor Belediye Başkanımız. Diyor ki "Esenler’de madde bağımlısı genç nüfus çok az". Bu aslında biz Kulüplerin başarısı. Şu tesise bir tane kamera taktıramadık biz. Burada madde bağımlısı gençler sporculara hep zarar veriyor ama bir türlü engelleyemiyoruz.


 


Yöneticisiniz ancak "ben bu listeye değil, diğerine oy verdim" dediniz
Evet bu çok doğru. Sayın Ali Düşmez seçim günü sabah saat 9’da beni aradı. "kardeşim seni listeme yazdım. Haberin olsun" dedi. Ben daha "olmaz" demeden telefonu yüzüme kapattı. Ben de Ayhan Bölükbaşı beni bu listeye yazdırdı diye düşünerek Sayın Ayhan Bölükbaşı’nı aradım. "Sayın Başkan Ali Düşmez beni aradı ve beni listesine yazmış. Benim eniştem Ahmet Ayar diğer listede. İnsanlar bizi yanlış anlar, ben bunu katiyen kabul etmiyorum" dedim. Ayhan Bölükbaşı da Yemen ağabeyi aramış olacak ki, Yemen ağabey beni aradı ve biraz da argo bir ifade ile "… başını oynatma seni ben yazdırdım" dedi. Ben de "kabul etmiyorum" dedim. Yemen ağabey o zaman bana "bu listede olmak isteyen 3 bin kişi var" deyince, o zaman onları yazın dedim.


 


Seçime gittiniz ve oy kullandınız değil mi?
Tabi gittim ama ben Ali Düşmez’in listesinde olduğumu vallahi bilmiyorum ve gittim Sait Başkanın listesini sandığa attım. Sonra arkadaşların birisi "Osman sen Ali Düşmez’in listesinde varsın deyince şok oldum ve bunu orada deklare etmek istedim. Hayati Köse, Sait Başkan ve Hakan Cemal Ergin bir araya gelince ben Sait Başkana durumu anlattım. Sayın Sait Yücel "Osman Bey siz lütfen rahatsız olmayın. Yazmışlarsa böyle kalsın" dedi. Yoksa ben o Kongrede ben bu listeye oy vermedim diyecektim. Ben açık açık Sait Yücel’in listesine oy verdiğimi söyledim.


 


Bunu yani sizin Sait Bey’in listesine oy verdiğinizi o zamanlar kimler biliyordu?
Gönülsüzce gittiğimiz toplantıların ilkinde yakın olduğum birkaç arkadaş bu durumu anlattım (Seymen Gençtürk, Hasan Cevahiroğlu ve Yetkin Karakaş).


 


Siz, İASK’de Yöneticisiniz. Bu ilçeye spor anlamında yeterince hizmet edilmesi hususunda çabaladığınızı düşünüyor musunuz?
Bu ekiple birlikte hareket etmediğim için Genel Başkan üzerinde çok etkim ve yetkim yoktu aslında. Ben 3. veya 4. Yönetim Kurulu toplantısında söz aldım. Buradaki sıkıntıyı anlattım. Genel Başkan "Tamam" dediler, sen dedi 'bana rapor hazırla'. Aradan zaman geçti, bir daha hatırlattım "şimdi onun sırası değil" dedi ve geçiştirdi. İASKF Genel Başkanı Yönetim Kurulu toplantılarına hep geç kalan ve her defasında "şurada kaldım, buradan dolayı geç kaldım" diyen birisi. Bunu insanlar derdi de biz inanmazdık.


 


Öyleyse Genel Başkanın sizin için "ben Osman Keşkekçi’yi seçimden önce tanımıyordum" ifadesi yüzde yüz doğru öyle değil mi?
Evet bu ifadesi bu şekilde doğru. Beni Yemen ağabey yazdırdı. Ancak ondan sonra tanıştık, yemekler yendi vesaire fakat ben sürekli olarak bu yönetimin amatör kulüplere hizmet edemeyeceğini hep hissettim.


 


Ne zaman istifa kararı aldınız?
Ben zaten en başında beri bu ekiple birlikte hareket eden bir kişi değildim. Yönetim Kurulu toplantılarını da 3-4 ay önce bırakmıştım.


 


Siz farklı bir iddia ortaya attınız. Daha önce Şenyurt Topla Bey sadece Genel Başkanı suçlamıştı. Siz ise "bu Yönetimle olmaz" diyorsunuz.
Genel Başkanın görevi Yönetimi çalıştırmaktır. Ancak daha 5.toplantıda Murat Yapraklar çok ciddi bir eleştiri getirince Ali Düşmez, Murat Bey’in sözünü kesti ve "onu sonra konuşalım" dedi. Murat Bey de bunun üzerine toplantıyı terk etti. Murat Bey bundan sonra kırıldı ve uzun süre toplantılara gelmedi. Genel Başkan sürekli olarak "her şeyi ben yaptım" diyor ama ortada yapılan hiçbir şey yok. Onun için bu yönetimle olmaz derken bu mevcut Genel Başkan ile olmayacağını ben fark ettim.


 


Şimdi Seymen Gençtürk ile birlikte hareket ediyorsunuz. Bu doğru mudur?
Doğrudur. Seymen Gençtük ile birlikte hareket ediyoruz.


 


Neden Seymen Gençtük? Sait Yücel’in ekibinden bir adaylık açıklaması gelmeden, yani o dönem bir belirsizlik varken Seymen Bey adaylığını ilan ettiği için mi, yoksa Sayın Gençtürk’ü çok mu seviyorsunuz?
Ben Seymen Gençtük’ü Yönetim Kurulu Üyesi olmadan 6-7 önce tanıdım. Yönetici olduktan sonra da daha iyi tanıdım. Seymen bizden gençtir ama heyecanlı, idealist ve bu işi iyi yapabileceğine inandığım bir isimdir. Kendi ilçesinde yaptıkları zaten ortada. Ben Seymen Bey’in İASKF Başkanlığını en iyi şekilde yapabileceğini düşündüğüm için Seymen Bey ile birlikte hareket etme kararı verdim. Zaten bu kadar takımı olan bölgede bu kadar kaliteli işler yapan bir arkadaşımızın ASKF Başkanı olmasıyla birlikte daha güzel şeyler yapacağını düşünüyorum. Ancak ben arkadaşlara da şunları söyledim: "yarın bu mevkiye geldiğinizde yapmanız gereken işleri yapmazsanız sizleri de eleştiririm". Bunu net olarak söyledim. Ben her zaman eksik gördüğüm şeyin insanların yüzüne söyleyen bir yapıya sahibim. Ben geçen dönemler Sait Bey’in ekibinde olan Hayati Bey, Hakan Cemal Bey gibi Yöneticilerle de görüşüyorum ve onları da eleştirdim. Onlara "sizden ağabeylik bekliyoruz. Biz dostuz" dedim. Benim zaten Esenler’deki hedefim Kulüpler Birliğini kurup beraber hareket etmeye sağlamaktı. Ancak ben Belediye’den gerekli desteği görmeyince koltuğu işgal etmenin yararı olmadığını görerek bir toplantı kararı aldım ve "ben bu görevi tam anlamıyla yapamadım. Bu işi daha iyi yapacak bir arkadaşa görevi devretmeye hazırım" dedim ve İstanbul Esenler Tokat Başkanı Gültekin Kaya bey’e görevi devrettim. İnsanlar bir görevi yapamıyorsa demokrasi gereği görevinden ayrılmalı ve daha iyi yapacak olana yer açmalıdır.


 


Gültekin Kaya, Kulüpler Birliğine Başkan seçilince sizin yapamadıklarını yaptı mı?
Maalesef o da olmadı. Bu işin özü şudur: Bu işi bilmek lazım. Gültekin kardeşimiz Gazeteci. Ancak bu görevde (Kulüpler Birliği) eksik kaldığını gördük. Çok iyi niyetli bir insan ancak Gültekin Bey’de yeterli destek alamadığı için başarılı değil diye düşünüyorum.


 


Gültekin Bey çok kıymetli bir isim. Ben kendisine hep zaman büyük güven duymuşumdur. Girişimci bir kişidir kendisi. Ancak Gültekin Bey de sizin ifadeniz ile başarılı değilse, o zaman İlçe genelinde bir sorun var diye düşünüyorum!
Elbette ben de bu fikirdeyim. Ancak burada bir husus var. Gültekin Kaya, Kulüpler Birliği Başkanı olunca İASKF’ye ziyarete gidiyor. Benim Hilmi Dereli Hocam da o heyette var. Şöyle bir taahhüt alıyor: Maçların naklen yayınladığı bir sistem olacak diyorlar. Şimdi bizim arkadaşlarımız böyle bir teklifte bulunmuşlar. Ali Düşmez de "bu 7-8 bin liralık bir masraf. Biz bunu gerekirse cebimizden karşılarız. Bu işi halledeceğiz" demiş. Gültekin Kaya Gazeteci olduğu için İASKF’den sistemi alacaktı, bu maçları vereceklerdi. Sadece bir aparat vereceklerdi, onu bile vermediler. Onlara dedim ki; "Siz Ali Düşmez’i ne kadar tanıyorsunuz. Ben kendisi ile yaklaşık 1 yıl Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Beraber çalıştım ancak bunların olması mümkün değil" dedim. Yok dediler biz söz aldık. İşte buyurun lig bitti ortada bir şey yok. İnsanları boş sözlerle taahhütlerle oyalamanın bir anlamı yok. Ben insanları yanıltarak, kandırarak iş yapmanın doğru olmayacağını söylüyorum. Olmayabilir ama Başkan şunu diyebilir de belki "bizim buna bütçemiz yok" dersin kimse de seni eleştirmez.


 


İASKF’nin yeterli bütçesi yok mu sizce?
Bütçesi olmaz mı? Bir defa şunu ifade edeyim, İstanbul’da yapılan tüm transferlerden gelen paralar belli. Gayet güzel paralar geliyor. Yeter ki para güzel değerlendirilsin. Hatta takımların lige katılım bedelleri bile kaldırılabilir aslında. Takımların çoğu 650 TL’yi veremiyor. Transfer bedeli çok daha düşük olabilir. Ben toplantılarda bunları savundum ama Ali Başkan hep şunu söyledi, -kendisi TFF her ne kadar Yedek Yönetim Kurulu Üyesi olsa da-  "efendim bizim buradan topladığımız para eski adıyla 7 trilyon, biz bu parayı Gözlemci-Hakem giderleri olarak yaklaşık 14 trilyon olarak geri ödüyoruz." Türkiye Futbol Federasyonu sadece naklen yayından 42 milyon Dolar alıyor. TFF bunu ne yapıyor. Buna sponsor ve reklam paraları hariç. TFF aslında bu parayı Kulüplere geri dağıtmalıdır. Amatör takımların vereceği paraya mı kaldı TFF.


 


RÖPORTAJ: ALİ KEMAL DEMİR

3 yorum:

Fiko... dedi ki...

Valla sizin başkan ve kulup yöneticileri kaldımı hala merak ediyorum eğer kaldıysa eli ayağı öpülesi insanlarsınız.birde Bizim Burdaki Kulüp Başkanlarını ve yöneticilerini görün siz kendi çıkarları için çalmadıkları alın teri yemedikleri halt kalmamış vesselam.engin abi kabul ederse birgün son bi kaç sezondur yaşayıp gördüğüm tecrübe edindiğim konular hakkında bir demeç vermeyi düşünüyorum....

YAVUZ dedi ki...

KESINLIK LE SAYIN BASKANA KATILIYORUM HERSENE AMATÖR KULUPLERIN TRANSFER KATIM BEDELLERINE YA CUZI URETE INDIRMELERI GEREKIR YADA KALDIRMALARI

FUTBOLCU AMATÖR KULUPLERINDEN YETISIN BU BIZDEN DAHAHİ BİLEN TFF VE AMATOR FUTBOL YÖNETICILERI ISLERINE GELMIYOR KENDILERINI YAYMISLAR ORALARA AMA SUC ONLARDA DEGIL BUTUN AMATOR KULUPLERI BIRLIK OLSALAR SES GETIRSELER O KURUMLAR RANDLARINDAN BIRAN OLSUN FEDAKERLIK YAPARLAR CUNKU KOLTUK GIDER KIMKI GELECEK NESILLERIN HAKKINI VE GELECEKTI YAVRULARIMIZ VE KARDESLERIMIZIN HAKKINI GASP EDIYORSA RABBIMIN ADALETI UZERLERINE OLSUN (BUTUN SORUMLU OLAN YONETICILER)

SIZLERINDE BU YAZIYI YAYINLAMSINI RICA EDIYORUM

akd dedi ki...

yorumun son kısmındaki parantez içindeki kısım hiç hoş değildi.

Şampiyon Bağcılar şov yaparak play-off'ta

Kadınlar 3. Futbol  Ligi 16. Grup'ta 14. hafta karşılaşmasında Bağcılarspor ile Büyükçekmece Karadeniz İdman Ocağı ile Bağcılar Belediye...