Küçüklüğümden beri tek hayalim vardı. O da televizyonda izlediğimiz futbolcular gibi olup gol atmak ve çok para kazanmaktı. Ama 70 milyonluk bir ülkede yeteneğin yanı sıra şansa ve desteğe de ihtiyacınız olacaktı.
Ben 25 yaşında lisanslı olarak futbol hayatıma başladım. Alt yapı nedir hiç bilmeden top koşturdum. Nasıl mı?
'30 yaşındayım, 5 yıllık kariyerim var'
Küçük yaşlardan beri Beyoğlu'nun küçük semti Hasköy'ün parklarında çimlerde çıplak ayakla günde ortalama 10-15 arı sokmasına rağmen 8-9 saat durmadan futbol oynardım. Futbolcu olmak için elime bir fırsat geçmedi. Babama yalvarmama rağmen… Gel gelelim bugüne. Şu an 30 yaşındayım ve 5 yıllık bir futbol kariyerim var. Kendimi çok geliştirdim bu 5 sene içinde. 2 takımda futbol oynadım. Bunlardan biri Fatih temsilcisi Yavuz Sultan Selim Spor Kulübü ve Beyoğlu temsilcisi Tophane Tayfun Spor Kulübü.
'Önce İBB'ye gittim'
25 yaşında artık kafaya koymuştum gidip futbolcu olacağım diye. Bu gazla İstanbul Başakşehir'in (O zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediye spor olarak bilinirdi) Balat Tesisleri'ne gidip yetkililerle görüştüm. Yaşımdan dolayı bunun mümkün olmadığını söylediler ama bu kadar istekli olduğumu görmüş oldukları için beni Fatih Temsilcisi Yavuz Sultan Selimspor'a yönlendirdiler. Tesislere çok yakındı. Gittim ve orada Kadri Gözaydın Başkanımla görüştüm. Bana futboldan ziyade kulübün amacından bahsetti. Bu hoşuma gitti, neden derseniz: Futbolun çocukları sokaktaki kötülüklerden uzak tuttuğunu gördüm.
Zor geçen ilk sezon
İlk senem haliyle zorlu geçti. Hep yedek kaldım… Yılmadan çalıştım çabaladım. Kendimi geliştirdim. 2.ve 3 sezonlarım ilk 11 oynadım şampiyonluk yaşamadım ama çok güzel insanlarla tanıştım, arkadaşlar edindim. sonrasında Tophane Tayfunspor Kulübü'ne transferim gerçekleşti. 1. Amatör'de şampiyon olarak Süper Amatör'e katılmaya hak kazandık. Sizin anlayacağınız ilk ve tek başarım bu olmuştu. Süper Amatör'de Tophane ile 2 sezon daha top oynadım. Sonrasında bu yıl ara transferde yuvaya, Yavuz Sultan Selimspor Kulübü'ne döndüm. Yeni bir sezon ve yeni arkadaşlarla şampiyonluk parolası ile yola çıktık. İlk maçımızı da galibiyetle kapatarak güzel bir başlangıç yaptık.
Benim futboldan para kazanmak gibi bir amacım olmadı. Futbol beni kazandı ben ise ondan ekmek. Hiçbir zaman para kazanmak için futbol oynamayın, oynadığınız futbol size para kazandıracaktır. Kendinizi bilin. Olanın üstünde göstermeyin, kendinizi gelişime açık tutun. Öğrenmenin yaşı yoktur. Futbol oynamanın da.
3 sene Tophane Tayfunspor'da birlikte çalıştığım Aslan Yavuz hocam şöyle derdi: “İsterseniz dağın başında olun yeter ki iyi bir futbolcu olun gelir orada da size bulurlar.”
Üzerimde emeği bulunan ve halada bizim için çabalayan Yavuz Sultan Selimspor Kulübü başkanım Kadri Gözaydın, gelişimimde bana büyük katkıda bulunan İlk hocam Serdar Erdem, Sonrasında beni pişiren üst düzey futbol bilgisine sahip Aslan Yavuz hocama ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Tophane Tayfun ve Yavuz Sultan Selim spor kulüplerinde birlikte top koşturduğum arkadaşlarıma özellikle kaptanlarım Mehmet Güvenç ve Çetin Meyrili’ye destekleri için ayrıca teşekkür ediyorum.
Futbol hayatım boyunca bana destek olan herkese ayrıca teşekkürlerimi borç biliyorum.
Şu anda oynamış olduğum Yavuz Sultan Selim Spor Kulübünde oynayan takım arkadaşlarıma, Yönetime, Hocalarımıza şampiyonluk yolunda başarılar diliyor ve bu başarının bir parçası olmak için sonuna kadar mücadele edeceğimden hiç şüphe duymasınlar…
Tsubasa neslinden gelen biri olarak top sizin dostunuz olsun her zaman…


1 yorum:
Kardeşim benim hem futbolculugunla hem adamliginla hep örnek bir sporcu oldun. Yeni başlayan genç kardeşlerimize örnek olarak gösterdiğimiz insan modelisin. Bana göre gerçekten yitik yeteneksin. İnşallah Allah sana istediğin müddetçe top oynama imkanı verir...
Yorum Gönder