Esas işimiz spor olmasına rağmen zaman zaman farklı alanlara giriyoruz.
Öyle enteresan şeyler oluyor ki sessiz kalmak mümkün değil.
Deveye boynun neden eğri diye sormuşlar nerem doğru ki demiş.
Siyasette, eğitimde, sporda, sağlıkta gündeme gelenler devenin tarifi gibi.
Milli Eğitim’de yaşananlar hiçbir hakka, hukuka, adalete, edebe sığmaz insanın yüzü kızarır.
Sağlıkta da durum farklı değil.
Devlet hastanesine bir bakın orada da sendika üzerinden inanılmaz entrikalar çevriliyor.
Sporda Yetkin Karakaş’ın açıklamaları her şeyi özetliyor. İhaleler, dosyalar, rakamlar, alavereler-dalavereler.
İsimlere bakıyorsunuz hepsi tanıdık.
Sermayeyi KARINCA’ya yüklemişler…
Hepsi aynı güç merkezi tarafından destekleniyor, besleniyorlar. Pazılın parçaları gibiler. Birleştirdiğinizde gücün merkezini siyaseti görüyorsunuz.
Oturdukları koltuğun arkasında Atatürk fotoğrafı vardır ama sevmezler ve sık sık her şeyi din adına millet adına yaptıklarını söyleme ihtiyacı hissederler.
Dolayısıyla konular, ilişkiler o kadar iç içe girmiş ki hiç birini diğerinden bağımsız değerlendirmek mümkün değil…
Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bu günkü mideler kavi bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın tıkıştırın kapış kapış çanak çanak
YAZI: ENGİN AKIN
Öyle enteresan şeyler oluyor ki sessiz kalmak mümkün değil.
Deveye boynun neden eğri diye sormuşlar nerem doğru ki demiş.
Siyasette, eğitimde, sporda, sağlıkta gündeme gelenler devenin tarifi gibi.
Milli Eğitim’de yaşananlar hiçbir hakka, hukuka, adalete, edebe sığmaz insanın yüzü kızarır.
Sağlıkta da durum farklı değil.
Devlet hastanesine bir bakın orada da sendika üzerinden inanılmaz entrikalar çevriliyor.
Sporda Yetkin Karakaş’ın açıklamaları her şeyi özetliyor. İhaleler, dosyalar, rakamlar, alavereler-dalavereler.
İsimlere bakıyorsunuz hepsi tanıdık.
Sermayeyi KARINCA’ya yüklemişler…
Hepsi aynı güç merkezi tarafından destekleniyor, besleniyorlar. Pazılın parçaları gibiler. Birleştirdiğinizde gücün merkezini siyaseti görüyorsunuz.
Oturdukları koltuğun arkasında Atatürk fotoğrafı vardır ama sevmezler ve sık sık her şeyi din adına millet adına yaptıklarını söyleme ihtiyacı hissederler.
Dolayısıyla konular, ilişkiler o kadar iç içe girmiş ki hiç birini diğerinden bağımsız değerlendirmek mümkün değil…
Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bu günkü mideler kavi bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın tıkıştırın kapış kapış çanak çanak
YAZI: ENGİN AKIN

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder