Ele verir talkını kendi yutar salkımı

Söz uçar yazı kalır demişler. İnsan hafızası unutur ama arşiv kesinlikle unutmaz. Bakınız 26 Eylül 2012 tarihinde yayımlanan Hürhaber’de yayımlanan röportajda bir esnaf ve spor adamı 23 soruda kendini nasıl tanıtıyor.



O zaman bizim sorduğumuz, “Hayatta vazgeçemeyeceğiniz üç şey nedir” sorusuna bizim esnaf ve spor adamımızın cevabı, “Babadan kalma dürüstlük” olarak cevap veriyor.

 

Bu Allah’ın hikmeti ama hayat gerçekten acımasız. Dünya şuan yalan dolan üzerine kurulmuş. Her şeyden vazgeçebilirim ama dürüstlük özeldir!!!

 

En çok nefret ettiğiniz kim veya ne, sorumuza, “yalanı sevmem ve hayatta en çok sinirlendiğim ise insanları heveslendiren kişiler ve yapamayacakları sözleri vaat eden kişilerdir. Umut vermek kötüdür. Bu düşüncede olanlara Allah yardım etsin” cevabını vermiştir…

 

Sizi etkileyen kişiler kimler, sorumuza ise, “Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor ama maalesef farkında değiller bir gün gelip o kuyuya kendileri girecek. O zaman diğer tarafla nasıl bir kuyu kazacaklar bunu çok merak ediyorum” demişti!!!

 

Seçme şansınız olsaydı nerede yaşamak isterdiniz, neden, sorumuza ise, “Şuan fezayı merak ediyorum. Şansım olsa uzayda belli bir süre geçirebilirim” cevabı ise oldukça ilginçti.

 

Elinizde sihirli bir değnek olsa ilk istediğiniz ne olurdu, sorumuza ise, “Herhalde sevgili babamla yeni bir hayatı düşünürdüm” cevabını vermiştir.

 

Bir rivayete göre son soru öbür tarafta babasına sorulmuş, babanın cevabı ise oldukça manidar olmuş, “Kemiklerim sızlıyor evladım” olmuş!!!

 

Röportajın tamamına gerek yok. O günkü şartlarda gayet sempatik bulunan cevaplar bugün okunduğunda (Rahmetliyi hiç tanımadım ama yine de) ah be ağabeycim keşke birazcık babana çekseydin dedirtiyor…

YAZI: ENGİN AKIN