Salı, Eylül 18, 2012

Hakan Songur'la bölgeye bakış

Tecrübeli gazeteci Hakan Songur, geçtiğimiz hafta hem İstanbul 3. Bölge'de hem de TFF ve İASKF cephesinde yaşanan olayları değerlendirdiği köşe yazısıyla karşınızda...

Alkışlar Tepecikspor AŞ’ye
Ayakta alkışlanacak bir maç seyrettim geçtiğimiz pazartesi günü, oynanan maçta futbolun içinde bulunan tüm hareketleri, atakları, sertliklerini gördüm sahada. Tepecikspor AŞ’nin Pendikspor’u 2-0 yendiği karşılaşmadan bahsediyorum tabiî ki. Profesyonelliği yaşamaya başlamasından bu yana üstüne koyan yeşil-beyazlı ekipte Mehmet Eyüboğlu faktörünü de unutmamak geriyor. 
Teknik direktör seçiminde, oyuncu seçiminde gerçekten hedefi 12’den vurmuş durumda. Organizasyon nasıl yapılır, transfer nasıl yapılır, takım sahaya nasıl çıkar, nasıl oynar ve nasıl galip gelir, hepsi Tepecikspor AŞ’de gördüm. Gerçekten bir çok kulübün bundan kendisine örnek çıkartması gerekiyor. Köydü, mahalle oldu, fazla bir nüfusa ve geçmişe sahip olmayan Tepecikspor AŞ’nin kısa dönem içinde tarihinde bir çok başarıya imza atması ve bundan sonra da buna devam edecek olması bölge spor camiası için büyük şans ve örnek alınması gereken bir durum... Bu konuda öncelikle Başkan vekili Mehmet Eyüboğlu’nu, teknik heyeti ve varını yoğunu sahaya yansıtan tüm oyuncuları kutluyorum.



Silivrispor’a moral oldu
Diğer bir profesyonel ekip, Silivrispor’a gelince gerçekten galibiyete ihtiyacın olan bir kulüptü. Kendi sahasında oynadığı ilk resmi müsabakada uzatma dakikalarında gelen gol sahada bulunan herkesin büyük sevinç yaşamasına neden oldu. Kırmızı-Lacivertliler giden gelen karşılaşmadan nihayet galibiyetle ayrılmayı başardı. Bu önemli bir maçta, 18 yıl aradan sonra ilkkez sahasında profesyonel ligde ilk resmi karşılaşmasını oynadı. Bu yönden de ayrı bir önem taşıyan karşılaşmada zorda olsa bir galibiyet alabildi. Galibiyet güzeldi, ama hatalar yok mu? Var tabiî ki bunlarda zamanda ortadan kalkacak gibi geliyor. Mesela kalesinde golü görmeden evvel bir değişiklik hakkı daha bulunan ev sahibinin neden oyuncu değiştirmediği, rakibin üstünlüğü kurduğu dakikalarda yapılacak bir oyuncu değişikliğinin oyunu ne kadar soğutacağı gerçeği unutuldu. Kalesinde golü gördükten sonra uzatmalarda golü bulmasaydı ne olacaktı? O zaman kimse sormayacak mıydı oyuncu değişimi neden yapılmadı diye, şimdi kimse sormaz bunu neden takım kazandı. 
Sahada yine birçok eksik var. Mesala biz basın mensupları sahaya ambulans girişinden yani kale arkasından girmek zorunda kaldık, neden mi? İki giriş var sahaya biri protokol diğer oyuncu soyunma odalarının girişi, bize profesyonel müsabakalarda bu iki giriş de yasak. Belki ilerleyen haftalarda bu eksikler de ortadan kalkacaktır. Manavgat Evrensekispor karşısında alınan galibiyet Silivrispor camiasına büyük moral olduğu bir gerçek, inşallah bunun devamı gelir. 


Çatalcaspor bir ilki gerçekleştirdi
Eleştirdiğimiz, bazı dönemlerde yerden yere vurduğum Çatalcaspor önemli bir adım attı. Çatalca Kaymakamı, Belediye Başkanı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Çatalca’da bulunan Sivil toplum kuruluşları ile bir toplantı yaparak destek arayışı içine girdi. Bence çok  akıllı bir hareket oldu. Bu konuda her zaman eleştirdiğim yöneticileri gerçekten kutlamak istiyorum. Yıllardır yapılması gereken bu dayanışma ve birlik beraberlik harekatının bu sezon öncesi yapılması, Çatalcaspor’un hedef büyüttüğünün işaretidir. Bence güzel bir girişim ve her kesin kesinlikle destek vermesi gereken bir durum ve öylede oldu. Bir alt komisyon kurularak bu tür çalışmalar bu komisyon tarafından yapılacak olması sarı kırmızılı ekibin büyük orada sıkıntılarını çözecektir. Herkes taşın altına elini sokmaya başlayacaktır. Yanı başımızda bulunan ve tarihleri Çatalcaspor kadar eski olmayan Tepecikspor AŞ ve Silivrispor bu konuda örnek alınmalı ve hedefler bu kulüplere göre değerlendirilmedir. Çatalca halkı da hiç yaşamadığı profesyonellik heyecanı yaşamak istiyor. 

Neden yönetimden istifa etmiyorsunuz?
Son zamanlarda İASKF ile yaşanan istifalar ilgimi çekti. Böyle bir şeyi bekliyordum açıkcası ama istifaların nedenleri birbirini tutmuyor. Bir de kimsenin dikkat etmediği ola ise istifa edenlerin görevlerinden istifa ettikleri, yönetimden değil... Peki şunu sormak istemiyorum, İASKF’de yanlış işler oluyorsa, neden yönetimden istifa ederek bu mücadelenizi dışarıdan vermiyorsunuz da sadece görevinizden istifa ediyorsunuz? Yarın öbür gün yapılacak toplantılarda aynı masada nasıl oturacaksınız. Bu tartışmaların içinde TFF İstanbul İl Başkanı Yemen Ekşioğlu da var. Yemen Ekşioğlu her zaman her yerde istediği gibi konuşabilen, lafını esirgemeyen birisi olarak tanıyorum. Yeri geldiğinde bizlerle de çok ciddi tartışmalar içine giriyor, yeri geldiğinde ortamı yumuşatmasını biliyor. Şimdi büyük tartışmaların odak noktasında Yemen Ekşioğlu var, Konu Yemen Ekşioğlu mu, yoksa İASKF’de yaşanan sıkıntılar mı, onu çözemedim. İASKF Başkanı Ali Düşmez’le bir sıkıntı var, Yemen Ekşioğlu ile tartışma yaşanıyor. Yemen Ekşioğlu olmasaydı bunu çok iyi bilenlerdenim ve görenlerdenim. Bu İASKF yeni yönetimi oluşamaz ve yönetimi alamazdı, bunu benim gibi herkes çok iyi biliyor. O zaman Yemen Ekyioğlu iyiydi de şimdi mi kötü oldu? Bu yola çıkıldığında ne dediniz: “Biz bir aileyiz”... 
Yok kardeşim böyle aile olmaz, sizler tartışacaksınız, birbirinize laf söyleyeceksiniz, kulüpler zarar görecek, sanmayın kulüpler arkanızdan sallamıyorlar, dedikodu yapmıyorlar. Hepsi öyle bir konuşuyor ki, Birileri, Seymen Gençtürk hakkında Yemen ekşioğlu’nun verdiği demeci okuyor, Hemen Başkan Yemen Ekşioğlu’nu arıyor 'İyi yaptın Başkan' diyor, ardından bazı kişiler Seymen gençtürk’ü arayıp 'Sen de iyi yaptın Başkan' diyorlar. Biz bunları hep yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz. Ha şunu söyleyeyim, Kimse kimseden memnun olmak zorunda değil, gidersiniz TFF ‘ye dilekçe verirsiniz İl temsilciliğini seçimle gelmesini istersiniz, TFF kabul eder, ya da etmez. Biz ya da siz asla aile olmadık, olamayız. Amatör camia böyle kısır döngülerle uğraşmaya devam ettiği süre içerisinde, 'yok o gelsin, yok bu gitsin' dedikoduları ile bir yerlere varılamaz, aksine her geçen gün gerile gider. 

Her şey açıklığa kavuşmalı...
Sait Yücel zamanında toplanan paraların şu anda kullanımından tutun da, Orhan Saka Amatör Evi'nde yapılan tadilata kadar her şey dert olmuş, sıkıntı olmuş. Sizler kulüp başkanı değil misiniz, bu haklar sizin değil mi, sorun hesabını bu zor bir şey mi, bilgi edinme yasası diye bir şey var, ama anladığım kadarıyla üzüm yemektense bağcıyı dövmeyi tercih ediyorsunuz. Ya bu para çok büyük miktarda bu sıkıntı yapıyor, ya da bu işin içinde bazı hesaplar var. O zaman gelin hep birlikte yönetimden istifa edin, bırakın listeleri kulüpler yapsın, 'Bu işin siyaseti yok' dediniz ya. Kulüpler belirlesin kimin başkan olacağını ya da kimin yönetiminde olacağını.  Kimse darılmasın, küsmesin. Her şey açık bir şekilde ortaya serilsin, 12 yıl yönetimde bulunacaksınız, 'ben iş yapamadım' diyeceksin başkan adayı olup seçimi kazanacaksın, üzerinden bir iki sene geçmeden büyük sıkıntılar yaşamaya başlayacaksın hem de doğru düzgün bir şeyler yapamadan yönetiminde çatlak sesler gelecek. Amatör kulüpler sizden hizmet beklerken siz sadece tartışma ortamı yaratacaksınız, bir iki kişi haricinde kimse açık açık konuşmayacak ve kulüpler bu konuda birbirlerine düşecek, olmaz böyle şey... Her şeyin bir an evvel açıklığa kavuşması gerekiyor. Eğer gerçekten 'biz bir aileyiz' diyorsanız yönetim kurulu bunu kendi içinde çözsün kulüpler de derin bir nefes alsın. Bu konuda kulüplerin sıkıntıları varken, bir de siz sıkıntı olmayın....

YAZI: HAKAN SONGUR

Hiç yorum yok:

Tuzla FSK üç puanı üç golle aldı

İstanbul 1. Amatör Lig 13. Grup maçında üst sıraların iddialı takımlarından Tuzla Futbol Spor Kulübü, Koşuyoluspor engelini 3 golle aşarak y...