NEDEN AHMET KARAMAN ?
İstanbul Süper ve 1. Amatör Lig Kuraları bu hafta çekiliyor. Bir ay içinde takımlar sahne alacaklar ve gündem goller ile, galibiyetler ile, kararlar ile belirlenecek. Oysa sezon arası, futbolun diğer aktörlerinin daha aktif olduğu, yeni sezonun çizim masasına yatırıldığı, problemlerin ve çözümlerin konuşulup gerekli aksiyonların alındığı dönem. Ahmet Karaman futbolculuktan gelip İstanbul Amatör Futbolu’nda 30 yılı aşkın süredir her aşamada yöneticilik yapmış bir isim. Yedi yıl Ayazağaspor’da Başkanlık yapan ve sonrasında halen Onursal Başkanlığı sürdüren Karaman, aynı zamanda Şişli Amatör Spor Kulüpleri Birliği Başkanlığı, İASKF Yönetim Kurulu Üyeliği ve TASKK Denetleme Kurulu Üyeliği görevlerini de yürütüyor. Geniş bir yelpazede, farklı açılardan amatör futbola bakabilen tecrübeli yönetici ile Amatör Futbol’u konuştuk.

İstanbul’da yılda 25 bine yakın maç oynanıyor. Yalnızca 81 adet Stadımız var. Böyle olunca maçların hafta ortalarına konulması gerekiyor. Okula giden çocuklarımız var, çalışanlarımız var. Bu açıdan baktığınızda tesisleşme İstanbul için en önemli konuların başında gelir.
Mevcut stadlarımızda da dahi problemler var. Yedek klübelerinin, soyunma odalarının elden geçmesi gerekli. İASKF olarak bize proje ile gelen klüplerimize bu konularda destek oluyoruz. Bu konunun çözümüne odaklanıyoruz. Daha kökten çözümler, yeni sahalar için TFF’nin Belediyeler ile işbirliği yapması, Spor Bakanlığı’nın sahip çıkması gerek.
Tesis yeterliliğini en büyük problem olarak görüyorsunuz ?
Bakın, örneğin Şişli Belediyesi A takımı şampiyon olan kulübe 40 bin lira, altyapıda şampiyon olanlara 10-15 bin lira maddi yardımda bulunuyor. Ancak Şişli’de kaç tane saha var? Saha olmalı ki futbolcu yetişsin. Bunun içi bizler de öncelikle Yusuf Tunaoğlu Stadı üzerinde çalıştık. Zamanında kullanım hakkı Beşiktaş’a verilen stad ne yazık ki bugün harabe haline geldi. Şişli Kulüpler Birliği olarak, sponsor desteği ile burasının kamp ve konaklama tesisleri ile yeniden yapımına dair bir proje oluşturduk. Sayın Mustafa Sarıgül’ün de GSGM nezdinde girişimleri olduğunu duyuyoruz. Güzel bir koordinasyon ile gerçekleştirilebilecek bu stadın problemin çözümüne katkıda bulunacağını umuyorum.
Bir de sağlık sorunu var galiba, dile getirilen ?
Evet, amatör maçlarda sağlık probleminin çözülmesi için girişimlerimiz var. 81 sahada sağlık ekibi ve ambulans bulunması bizim altından kalkabileceğimizden büyük bir olay. Ancak her ilçede belirlenecek merkez bir sahada sürekli ambulans ve sağlık ekibinin bulunmasını ve ihtiyaç halinde acil olarak olay yerine intikal etmelerini sağlayacağız. Bu sezon uygulamaya başlamak istiyoruz. Sayın Birlik Başkanları’ndan sahiplenme ve hangi sahaya bu düzenin kurulması uygun olduğu konusunda yönlendirme bekliyoruz. Bunun dışında ayrı bri çalışma olarak TASKK ve İASKF girişimi ile Türkiye genelinde 600 bin sporcu sigortalanacağından da bahsetmek gerek. Bu da sağlık alanında büyük bir girişim.
Son günlerde sosyal medyada da yoğun olarak tartışılan "Yaş Kontenjanı" konusundaki görüşleriniz?
Yaş kontenjanının insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. 27 yaşındaki adama oynayamazsın diyemezsin. Kontenjana girenler yüzde 7.5 civarıymış. Onlar insan değil mi? İnsanları böyle mahkum etmemek gerek. 3-4 senedir deneniyor bu yöntem. 3. Lig kalitesi BAL’ın altına düşmüş. Profesyonelliğe geçişte gençleştirme uygulaması başladıktan sonra yüzde 50 düşüş olduğu söyleniyor. Sonuçlar açıklansın da görelim ne getirisi oldu?
Kontenjana alternatif neler yapılabilir ?
Farklı, insanları dışlamayan çözümler üretilmeli. Bir U20 ligi yapın örneğin. Elit bir lig olsun, orada yetişsin gençler. Ya da takımlara kontenjanı tersten uygulayın. Sahada 20 yaş altı, ne bileyim, 3 oyuncu zorunlu olsun. 18 kişilik kadroda altı genç zorunluluğu olsun.
Genel olarak Elit lig uygulamasını destekliyorum. Bu sayede mücadele kalitesini artımak mümkün, oyuncu yetiştirmek mümkün. Sadece altyapı kategorilerinde de değil. Neden SAL iki grup olmasın. Bu sayede ligden çekilen, sahaya çıkmayan takım sorununu da çözebiliriz belki.
Hep oyuncu kalitesinden bahsediyoruz, yönetici yeterliliğinde ne durumdayız?
Ağaçtan düşenin halinden ağaçtan düşen anlar. Yöneticilerin neler çektiğini ben biliyorum. Yenilirsin kahrolursun, yenersin çekemeyenler çıkar. Üstüne üstlük yöneticilerin büyük bölümü cepten harcar. Kaynak bulabilmek için belediye kapısında nöbet tutan arkadaşlarımız, evine icra gelen arkadaşlarımız var. Bu gönül işi, herkes çekemez. Ama belirtmek gerekir ki, çok fırsat var bilgi açısından. Bilgi bombardımanına tutmak gerek arkadaşları. Seminer yapıyorsun, gelen olmuyor. Çok konuşuluyor, ama icraata dönüşmüyor. Kura çekimine malzemecisini gönderen klüpler var.
Daha iyi bir lig izleyebilmek için amatör futbolun kaynaklarını nasıl artırabiliriz?
Amatörlerin üzerine statüko çökmüş. 30 yıldır yenilik yapılmamış Bu yüzden amatörce sevgi ile gelen de heyecanını yitiriyor bir süre sonra. Yenilikler lazım, heyecan lazım. Kaynak önemli bir sorun. Baktığınızda profesyonel liglerde sponsorlar ve iddaa desteği varken amatör liglerde böyle bir destek yok.
Kimler elini taşın altına koymalı ?
Amatör Futbola belediye desteği olması şart. Yerel idareler yasasında belediyelerin bütçelerinden belli bir miktarı spora ayırmalarına dair bir madde var yanılmıyorsam. Yapan ve yapmayan var. Daha iyi denetim mekanizmaları getirilip bu desteğin düzenli verilmesi sağlanabilir.
TFF’nin rolü var mı kaynak oluşturulmasında ?
TFF amatörü anlamıyordu. Şimdi Mehmet Baykan, Ali Düşmez, Yemen Ekşioğlu hep TFF’de de görevli. Bugüne kadar kimse gidip amatörler için bir şey istememiş. Şimdi zamanı. Öttürmemiz lazım borazanı. TFF’de amatörlerin daha fazla ses getirmesi, sorunların seslendirilmesi lazım. Bugüne kadar olamamış. Halbuki futbolun mutfağı amatörler.
Biraz da daha özele, Başkanlığını yaptığınız Şişli’ye dönelim. Şişli futbolunda durum nedir?
Şişli’de 18 klüp var. Hem de Feriköy, Kuştepe, Halide Edip, Ayazağa’nın da içinde olduğu seçkin bir klüpler topluluğu bu. Ancak bunların yalnızca sekizi altyapıda mücadele ediyor. En büyük sorun saha. Şişli bölgesinde arazi fiyatları da yüksek olduğu için yeni sahalar oluşturmak da çok kolay değil. Motor Meslek Lisesi’nin arkasında, Mustafa Sarıgül “Coşkun Özarı Futbolcu Fabrikası” isimli tesisin temelini geçen yıl attı. Bu ve Yusuf Tunaoğlı Stadı bitirildiğinde tesis açısından biraz rahatlama olacak. Kulüpler birliği olarak bu konuları takip ediyoruz.
Futbol da oynadığınız Ayazağaspor’da Onursal Başkansınız. Sizin için Ayazağaspor nasıl duygular uyandırıyor?
Ayazağaspor tarihinin en iyi işlerini yapıyor. Saha probleminin çözümü ile birlikte tamamen altyapı odakli bir stratejiye döndü. Sekiz kategoride 250 sporcu ile devam ediyorlar. Her yer cıvıl cıvıl. A takım dahi gençler ile SAL’a çıkmayı başardı. Ayazağa’nın bu yaklaşım ile önü açık.
Son olarak size Ahmet Karaman kimdir desek? Nasıl bir insan olarak tarif edersiniz kendinizi?
Trabzon Arsin’liyim. İnşaat ve Peyzaj işleri yapıyorum. Futbol dışında hiçbir alışkanlığım yok . Sabah maç programına bakarım. Eğer o günkü güzel maç Tuzla’da ise, kalkar giderim. Baktım Tuzla’daki maç keyif vermiyor. Silivri’de diğer bir güzel maç var. Hiç yüksünmeden Silivri’ye gittiğim olmuştur. O keyfi, heyecanı hiçbirşeyde bulamam. Hep seyircinin arasında olmuşumdur.
Tek hobiniz futbol yani ?
İkinci hastalığım çiçekler. Çiçek seven insan sever. Bu yüzden Tarabya Çiçekçilik’te, çiçekler arasında çok keyif alıyorum. Burada, arkadaki ofisim futbol ile doludur. Oyuncu listeleri, projeler, toplantı hazırlıkları. Bir de ön tarafta bir masam vardır. Çiçekler arasında. Bazen birinde, bazen diğerinde oturmaktan keyif alıyorum.
ŞÖYLEŞİ: ERDEM G.
1 yorum:
Ahmet Başkanıma amatör futbol'a vermiş olduğu katkılardan dolayı teşekkür ediyor ve her zaman kendisini yanımızda görmekten mutluluk duyuyorum.
Tansu AÇABEY
Yorum Gönder