East Soccer Sports, Afrika'da genç yetenekleri bulup onları dünyaya servis eden bir firma. İş seyahati için yurt dışında bulunan yazarımız Draco Malfoy, firmanın sahibi Banza Augustine Kasongo ile görüştü. Bay Kasongo Afrikalı oyuncu transferi konusunda çok önemli bilgiler verirken samimi açıklamalarda bulundu.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Banza Augustine Kasongo. Eski bir futbolcuyum, çeşitli kulüplerde ve milli takımda oynadım ancak ciddi bir sakatlık nedeniyle erken veda ettim. Ben de kendimi gençliğe adadım.
Bize biraz East Soccer Sports'tan bahseder misiniz? Projeniz nedir, neleri kapsamaktadır?
Amacımız, Afrika'daki yetenekleri bulmak ve onları tüm dünyaya sunmak. Biliyorsunuz Afrikalı oyuncular artık dünyanın her yerinde. Bırakın kulüp takımlarını, milli takımlarda bile Afrikalı oyuncular var. Bunun en güzel örneği Mario Balotelli. Kendisi aslında Ganalı. Biz East Soccer Sports olarak böyle yetenekleri bulup, akademimizde yetiştirerek uluslar arası standartlara uygun futbolcular haline getiriyoruz.
En büyük pazarlarınız nereler?
Elbette önceliğimiz Avrupa. Türkiye, Yunanistan, Romanya, Ukrayna'dan talep fazla. Ayrıca Tunus, Fas, Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri de oyuncularımız için Avrupa'ya açılmada önemli bir basamak. Son dönemlerde özellikle Arabistan yarım adası ve Güneydoğu Asya'dan talep artmakta.
Türkiye'de artık amatör kulüpler dahi Afrikalı oyuncular oynatmakta ancak gözlemlediğimiz kadarıyla başarılı transfer oranı oldukça düşük. Bu konuda kulüplerimize neler önerirsiniz?
Sırf Afrikalı oyuncular için geçerli değil aslında bu durum. Brezilya da yetenek tarlası ancak kaç kulüp Brezilyalı transferlerinden yüzde 100 verim alabilmekte ki? Bir oyuncunun bir kulüpte başarılı olabilmesi için elbette birçok bileşen etkili ancak ilk etapta bir kulübün yapması gereken oyuncunun kariyerini iyi bilmek, menejerlik şirketinin künyesine ve referanslarına bakmak. İşte biz bu noktada iddialıyız. Futbolcularımıza güveniyoruz. Biz her kulübe birer profesyonel gibi yetişmiş, fiziken ve zihine n gelişmiş komple futbolcular sunuyoruz.
Türkiye'ye gelen futbolcuların bazıları için "Amokachi'nin yeğeni, Okocha'nın kuzeni" şeklinde pazarlamalar yapılıyor, bunların gerçeklik payı var mı?
Kısmen var ancak bunun için buradaki kabile yapısını bilmeniz gerekiyor. Filmlerdeki gibi kabilelerden bahsetmiyoruz elbette, saz giyilen günler geride kaldı (gülüyor) bunlar geniş aileler ve gerçekten o dediğiniz futbolcular ünlü futbolcuların uzaktan kuzeni olabiliyor. Önemli olan kuzeni olması değil, iyi futbolcu olması. Bir kişinin duruşundan ve yürüyüşünden bile futbolcu olduğunu anlayabilirsiniz. Hem otobüste tanımadığınız insanlara bile "teyze, amca" diyen bir millet olduğunuzu biliyorum. Sorunuzu biraz yersiz buldum...
Ülkemizde "Laleli'de (İstanbul'da turistlik bir mekan) saat satan adamı futbolcu yaptılar" diye bir tabir var. Sırf Afrikalı diye birini getirip futbolcu diye pazarladıkları iddia edilir...
Anlamadım, çalışmak ayıp bir şey mi?
Hayır, onu kastetmek istemedim...
Irkçı bir yalaşım sergiliyorsunuz, sizi kınıyorum.
Bakın beni yanlış anladınız...
Size göre tüm Afrikalılar sokakta saat satar, aylak aylak gezinir değil mi?
La havle... Sayın Augustine, anlatmak istediğim sırf Afrikalı diye kulüplere futbolcu olmayan insanlar pazarlanmakta...
Herkesin teknik direktör olduğu bir ülkede yaşayan biri için çok iddialı sözler... Bizim buralarda da herkes futbolcudur o zaman. Halı sahada ufak kalede maç yapan insanların amatör liglerinizde oynadığını biliyoruz. Saat satan bir Afrikalı amatör olarak futbol oynasa ne olur?
Sitenizde Yerel Futbol'dan da fotoğraflar gördüm. Sitemizi takip ediyorsunuz sanırım?
Elbette, düzenli takipçiniziz. Bizim çocuklar da sizin siteden çıkmazlar, tabii internet bulabildiklerinde. Ama yemeye pirinç bulamadıkları oluyor, internet şansını siz düşünün...
Bize ilginç bir anınızı anlatır mısınız?
Ülkemin önde gelen kulüplerinden birinde oynarken Avrupalı bir teknik direktör geldi. O zamanlar futbolculara yalnızca ekmek veriliyordu yemek için. Hoca 'Böyle olmaz' diyip başkana çıkıp 'Futbolcular et yemeli, reçel yemeli' demiş. Epey bir kavga gürültüden sonra başkan bunu kabul etti. O sene şampiyon olamadık, hocayı da göndermişler, reçellerin parasını istemişlerdi (gülüyor)
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Esas ben teşekkür ederim. Dileyenler internet sitemizden çalışmalarımızı takip edebilirler. Transfer falan olursa sen de payını alırsın merak etme...
SÖYLEŞİ: DRACO MALFOY
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Banza Augustine Kasongo. Eski bir futbolcuyum, çeşitli kulüplerde ve milli takımda oynadım ancak ciddi bir sakatlık nedeniyle erken veda ettim. Ben de kendimi gençliğe adadım.
Bize biraz East Soccer Sports'tan bahseder misiniz? Projeniz nedir, neleri kapsamaktadır?
Amacımız, Afrika'daki yetenekleri bulmak ve onları tüm dünyaya sunmak. Biliyorsunuz Afrikalı oyuncular artık dünyanın her yerinde. Bırakın kulüp takımlarını, milli takımlarda bile Afrikalı oyuncular var. Bunun en güzel örneği Mario Balotelli. Kendisi aslında Ganalı. Biz East Soccer Sports olarak böyle yetenekleri bulup, akademimizde yetiştirerek uluslar arası standartlara uygun futbolcular haline getiriyoruz.
En büyük pazarlarınız nereler?
Elbette önceliğimiz Avrupa. Türkiye, Yunanistan, Romanya, Ukrayna'dan talep fazla. Ayrıca Tunus, Fas, Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri de oyuncularımız için Avrupa'ya açılmada önemli bir basamak. Son dönemlerde özellikle Arabistan yarım adası ve Güneydoğu Asya'dan talep artmakta.
Türkiye'de artık amatör kulüpler dahi Afrikalı oyuncular oynatmakta ancak gözlemlediğimiz kadarıyla başarılı transfer oranı oldukça düşük. Bu konuda kulüplerimize neler önerirsiniz?
Sırf Afrikalı oyuncular için geçerli değil aslında bu durum. Brezilya da yetenek tarlası ancak kaç kulüp Brezilyalı transferlerinden yüzde 100 verim alabilmekte ki? Bir oyuncunun bir kulüpte başarılı olabilmesi için elbette birçok bileşen etkili ancak ilk etapta bir kulübün yapması gereken oyuncunun kariyerini iyi bilmek, menejerlik şirketinin künyesine ve referanslarına bakmak. İşte biz bu noktada iddialıyız. Futbolcularımıza güveniyoruz. Biz her kulübe birer profesyonel gibi yetişmiş, fiziken ve zihine n gelişmiş komple futbolcular sunuyoruz.
Türkiye'ye gelen futbolcuların bazıları için "Amokachi'nin yeğeni, Okocha'nın kuzeni" şeklinde pazarlamalar yapılıyor, bunların gerçeklik payı var mı?
Kısmen var ancak bunun için buradaki kabile yapısını bilmeniz gerekiyor. Filmlerdeki gibi kabilelerden bahsetmiyoruz elbette, saz giyilen günler geride kaldı (gülüyor) bunlar geniş aileler ve gerçekten o dediğiniz futbolcular ünlü futbolcuların uzaktan kuzeni olabiliyor. Önemli olan kuzeni olması değil, iyi futbolcu olması. Bir kişinin duruşundan ve yürüyüşünden bile futbolcu olduğunu anlayabilirsiniz. Hem otobüste tanımadığınız insanlara bile "teyze, amca" diyen bir millet olduğunuzu biliyorum. Sorunuzu biraz yersiz buldum...
Ülkemizde "Laleli'de (İstanbul'da turistlik bir mekan) saat satan adamı futbolcu yaptılar" diye bir tabir var. Sırf Afrikalı diye birini getirip futbolcu diye pazarladıkları iddia edilir...
Anlamadım, çalışmak ayıp bir şey mi?
Hayır, onu kastetmek istemedim...
Irkçı bir yalaşım sergiliyorsunuz, sizi kınıyorum.
Bakın beni yanlış anladınız...
Size göre tüm Afrikalılar sokakta saat satar, aylak aylak gezinir değil mi?
La havle... Sayın Augustine, anlatmak istediğim sırf Afrikalı diye kulüplere futbolcu olmayan insanlar pazarlanmakta...
Herkesin teknik direktör olduğu bir ülkede yaşayan biri için çok iddialı sözler... Bizim buralarda da herkes futbolcudur o zaman. Halı sahada ufak kalede maç yapan insanların amatör liglerinizde oynadığını biliyoruz. Saat satan bir Afrikalı amatör olarak futbol oynasa ne olur?
Sitenizde Yerel Futbol'dan da fotoğraflar gördüm. Sitemizi takip ediyorsunuz sanırım?
Elbette, düzenli takipçiniziz. Bizim çocuklar da sizin siteden çıkmazlar, tabii internet bulabildiklerinde. Ama yemeye pirinç bulamadıkları oluyor, internet şansını siz düşünün...
Bize ilginç bir anınızı anlatır mısınız?
Ülkemin önde gelen kulüplerinden birinde oynarken Avrupalı bir teknik direktör geldi. O zamanlar futbolculara yalnızca ekmek veriliyordu yemek için. Hoca 'Böyle olmaz' diyip başkana çıkıp 'Futbolcular et yemeli, reçel yemeli' demiş. Epey bir kavga gürültüden sonra başkan bunu kabul etti. O sene şampiyon olamadık, hocayı da göndermişler, reçellerin parasını istemişlerdi (gülüyor)
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Esas ben teşekkür ederim. Dileyenler internet sitemizden çalışmalarımızı takip edebilirler. Transfer falan olursa sen de payını alırsın merak etme...
SÖYLEŞİ: DRACO MALFOY

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder