Çarşamba, Ağustos 08, 2018

Batı Trakya'da hedef profesyonel lig

Kulüp röportajları serimizde rotamızı Zeytinburnu ilçesine çevirdik ve tarihi milattan önce iki binli yıllara dayanan, verimli toprağı ile birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, günümüzde de milli bir davanın temsili, Yunanistan sınırlarında bulunan Türk azınlığı vatandaşlarımızın göç ederek kurduğu Batı Trakya Türkleri Spor Kulubü'ne misafir olduk.


İş çıkışı yoğun insan trafiğini atlatarak idman öncesinde kulüp binasına vardım. Dünyaya yayılma hikâyesi oldukça ilginç olan ve sıcak su bulamayan kahve işçisinin soğuk su katarak içtiği Yunan içeceği Frappe ikramından sonra yorgunluğum bir nebze de olsa hafifledi.

Uzun ve meşakatli bir yolculuğun ardından vardığım kulüp binasında Mehmet Gençoğlu, Teknik Direktör Sinan Tar ve Genel Kaptan Tolga Güler ile başlayan, Kulüp Başkanı Hakan Güler'in de katılımı ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdim. Açıkçası hazırlandığımı söyleyemem. Aklıma geleni sordum. Bazen sınırları dahi zorladım ama 'dıttt, bu soruyu geçiniz' demediler, sağ olsunlar...

Erdem Sağolan: Sinan Tar hocam öncelikle tebrikler. Hikayenizi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Sinan Tar: 33 yaşındayım. Futbola genç yaşta veda ettim. Veda sebebim de halen bugünlerde de devam eden vizyonsuz yöneticiler. Kartalspor'da profesyonel olmayı hak eden ve bekleyen oyuncuydum. Fakat yöneticilerin dayatması ve hocaların da onlara uymasından sonra bıraktım. Amatör olarak çok teklif aldım ama o gün kararımı verdim. Öncesinde de daha alt yaş gruplarına ağabeylik, hocalık yapıyordum. 'Ben antrenör olacağım ve bu işi hakkı ile yapacağım' dedim ve başladım.

E.S: İlk A takım deneyiminizde zorlu bir grupta şampiyon oldunuz. Bu kadar zorlu geçeceğini tahmin ettiniz mi?

S.T: Bundan önce çalıştığım Ataşehir Doğuş, Sultantepe ve Modafen altyapı kategorilerinde şampiyonluklarım vardı. Bölgesel Amatör Lig'de Modefan Kulübü'nde antrenör olarak görev yaptım. Ekibimle birlikte A takım seviyesinde Batı Trakya ile şampiyonluk yaşamak gerçekten çok güzeldi. Tabii bu başarıda camianın ve yardımcı hocalarım Emre Nefesoğlu, Ömer Kızılkaya ve Furkan Toprak'ın da katkısı büyük.

1.Amatör'ün belki de en zorlu gruplarından biriydi. İyi bir kadromuz vardı, rakiplerimiz de oldukça  iyi oyunculara sahipti. Zorlu olacağını biliyordum fakat şampiyon olacağımıza da sonuna kadar inanmıştım.

E.S: Sohbetimize katılan Başkan Hakan Güler'e sorduk. Yollarınız nasıl kesişti. Malum, hocamız devamlı Anadolu yakasında çalıştı.

H.G: Bizim kulübümüzün yönetici ağabeyleri Sinan Tar hocayı tanıyormuş. Gündem üzerine, futbol adına sohbet ederken hocamızın hayat felsefesi ve futbol görüşü oldukça dikkatimi çekti. Bir müddet sonra sohbetimiz gelişince fırsatı kaçırmadım. Altyapı kategorileri için teklifte bulundum. O da sağolsun kırmadı, ekibi ile geldi. A takımın başına geçirmemiz lig düştükten sonra gerçekleşti.

E.S: Süper Amatör'den düşünce neler hissettiniz? Oldukça başarılı bir camiasınız, yıllardır bu ligdeydiniz. Takımda geçen sezondan neredeyse oyuncu kalmadı. Kırgınlığınız oldu mu?

H.G: Ölüm gibi bir şeydi. Hani ölürsünüz ve artık yapacak bir şeyiniz kalmaz. Tam o durumdaydık, düşmüştük. Değerli Başkanımız Sayın Sabri Yılmaz vefat edince göreve gelmiştim. İyi de bir takımımız vardı. Ama ligde tutanamadık. Büyükçekmece maçı öncesinde hocamıza söyledim: Hocam bu maçı kaybedersek hepimiz gidiyoruz, senle de yolu ayırıyoruz. Kaybettik ve hocamızla yolları ayırdık. Başarısızlığı da üstlendim, kaçmadım. Ayrılan oyuncularımız oldu, hiçbirine kırgınlığım yok. Zaten yeni bir oluşuma girecektik. Onlar da gittikleri kulüplerde başarılı oldular. Yolları açık olsun.

"İKİNCİLİĞİ BAŞARI SAYMIYORUM"

E.S: Peki, başarısız olduğunuza inandıysanız neden hoca ile yolları ayırdınız ve siz devam ettiniz?

H.G: Kim diyor devam ettiğimi. İstifamı verdim. Hoca ile yolları ayırdık ve yönetime devam etmeyeceğimi söyledim. İnanılmaz bir destek aldım camiadan. Zaten bu camianın insanıyım ben. Neredeyse çocukluğumdan beri içlerindeyim. Bu kulübe başkan olabilmeyi hayal bile edemezdim. O derece önemli bir mevki. Ama büyüklerimiz, camianın ileri gelenleri o kadar destek oldu ki; tamam dedim düştüğümüz gibi kalkacağız. Ferhat Yılmaz kardeşim ve değerli yöneticilerimizle oturduk, fikir alışverişinde bulunduk. Sinan Tar hocamız ve ekibini A takımın başına geçirdik ve hedefi belirledik. 

Neredeyse sıfırdan takım kurduk. Hocamızın raporları doğrultusunda transferleri gerçekleştirdik. Sonra hocamızla oturdum ve dedim ki "Hocam bu takım şampiyon olmalı. İyi de bir kadro kurduk. İkinciliği başarı saymam, bilgin olsun" dedim.

E.S: İşler kötü gitse hoca ile yollar ayrılacak mıydı?

H.G: Asla. Biz hocamızın futbol felsefesini beğeniyoruz. Sadece başarısız olmuş olurduk. Belki ben giderdim ama hoca kalırdı. Hocamız bizi yanıltmadı ve takımı şampiyon yaptı.

E.S: Bu bağlamda size soralım Sinan Hocam. takıma dışarıdan müdahale söz konusu mu? Malum futbolumuzun derin yarası bu...

S.T: Daha bugüne kadar başkanımız ya da herhangi bir yöneticimiz kadro konusunda işimize karışmadı. Yani bunu yapacak karakterde insan değiller zaten. Bizler de buna müsaade etmeyiz. Bizlere güvenildi, biz de raporlarımızı sunduk. Onlar görevlerini çok iyi yaptılar, biz de karşılığını verdik.

E.S: Bu sezon da adınızdan oldukça söz ettirdiniz? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.G: Evet birçok yerde bizi konuşuyorlar, farkındayız. Hatta çok yüksek bütçelerden bahsediyolar ama öyle paralar bizden çıkmıyor. Camiamızın faktörü oldukça büyük. Sözünde duran, vaatlerini yerine getiren insanlarız. Kimseyi kandırmıyoruz. Hocamızın nokta transfer dediği yerlere oyuncuları aldık. Bazıları inanın yarı fiyatına bizlere geldi. Güven meselesi. Ferhat Yılmaz ve Tolga Güler kardeşimizin de katkısı büyük. Maçtan maça geçip oyuncu izlediler. İyi bir kadro kurduğumuzu söyleyebilirim.

S.T: Bildiğimiz, tanıdığımız oyuncuları transfer ettik. Tabii ki piyasada oldukça değerli oyuncular var. Onları da kadromuza katmak isterdik ancak yüksek maliyetli isimler. Bizler de takım olgusuna yatkın, karakterli oyuncu grubu oluşturmaya çalıştık. Başkanımızın da dediği gibi camianın faktörü büyük. İnsanlar da bu farklılığı görüyor. Çok para ile başarı gelmiyor, yıllardır örneklerini görüyoruz. Önemli olan takım olabilmek.

E.S: Bu sezon hedef nedir?

H.G: Bu sezon ikinciliği başarı sayarım (gülüyor). Şakası bir yana gerçekten yüksek bütçeli takımlar var. Birçok takım iddialı ama bizim de iyi bir kadromuz var. İlk hedefimiz Klasman Grubu ve sonrasında Bölgesel Amatör Lig. Adım adım ilerleyerek, profesyonel ligi düşünüyoruz.

S.T: Geçtiğimiz sezon yakaladığımız başarıyı sürdürmek ilk hedefimiz. Burası zorlu rakiplerle mücadele ettiğimiz bir lig. Mücadelemiz üst lig için olacak. Çalışmalarımızı buna göre sürdürüyoruz.

E.S: Yüksek bütçe demişken malum amatörler bu işi zevk için yapıyor. Amatörde para durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.G: Amatör bu işi zevk için yapıyordu. Yapıyordu diyorum çünkü artık burası da bir geçim kapısı olarak öne çıktı. Tamam, amatör oyuncular da para kazansın ama federasyon olarak bu arkadaşların da bizlerin de garanti altına alınması gerekir. Artık amatör futbol peşin 20-30 bin liralara geldiyse, kimse kusura bakmasın bu iş amatörlükten çıkmıştır. O zaman köklü bir değişiklik şarttır.

E.S: Tesislerinizle ilgili sıkıntılar devam ediyor mu?

H.G: Yani tam olarak çözülmüş değil. Belediyenin yeri olarak duruyor. Belediyenin bir tasarrufu olmadığı sürece buralardayız. Belki yarın olur belki yıllar sonra. O yüzden belirsizlik devam ediyor.

E.S: Kulübün mali yükü sizde mi?

H.G: Hayır. Burası Hakanspor değil ki... Burası Batı Trakya Türkleri Spor Kulübü. Buranın yöneticileri, iş adamları, spor adamları, milletvekilleri var. Yönetim kurulu toplanır, karar alınır ve uygulanır. Yönetici arkadaşların destekleri var. Kaldı ki sadece sportif anlamda değil kültürel anlamda da birçok çalışmamız var. Ramazan ayında iftar yemeği verdik, camiamızın önde gelen milletvekilleri de katıldı. Onlarla da fikir alışverişinde bulunduk. Bu camiayı sportif ve kültürel anlamda ileriye taşımak için çalışmalarımız sürecek. Sadece kişiye bağlı kalırsak, önümüzü göremeyiz. Yarın ben bıraksam ne olacak? Hiçbir şey. Batı Trakya Türkleri Spor Kulübü devam edecek.

E.S: Aynı zamanda avukat olan Genel Kaptan Tolga Güler'e soruyoruz… Amatör’de spor hukukunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

T.G: Şimdi bakıldığında tanım itibari ile haklısınız. Bu işi zevk için yapanlar amatörlerdir. Ama gerçek hayata dönersek ortada bir kazanç var ve çoğu zaman iki taraf da mağdur oluyor. Peşinat alıp takımı bırakan topçu kadar vaadettiği parayı vermeyen ve oyuncuyu takıma bağlayan yönetici de çok. Bir de senet ve sözleşme işleri var. Bunlara gerek duymadan spor hukukunu düzenlersek sorunlar ortadan kalkar. İki taraf da mutlu olur.

E.S: Genç yaşınıza rağmen özellikle amatör camiada oldukça tanınıyorsunuz? Sizin hedefleriniz nelerdir?

T.G: Sağ olsunlar futbolcu arkadaşlarla aramız iyidir. Bu tamamen saygı ve güvenden kaynaklanıyor. Biz sözlerimizi tutuyoruz, onlar da görevlerini yerine getiriyorlar. Boşa vaat vermiyoruz, kimseyi kandırmıyoruz. Başkan Hakan abi benim kuzenim, büyüğüm. Onun davetini kırmadım, görevi üstlendim. Öncelikli hedefim amatör camiada Batı Trakya ile başarı sağlamak. Kişisel hedeflerim arasında da Spor Hukuku dalında kariyer planlıyorum.

E.S: Tecrübeli spor adamı Mehmet Gençoğlu'na sorduk. Neden herkes Batı Trakya SK'yı konuşuyor?

M.G: Burada iyi futbolcu ve iyi bir insan aynı anda yetişir. 9 kategoride lige giriyoruz. Alt yapıdan üst yapıya kadar tüm oyuncularımız ile ilgiliyiz. Başkanımız ve yöneticilerimiz her türlü eksikleri tamamlıyorlar. Ben de bu camianın insanıyım, 1997 yılında Bursa'da bizden önce federe olan Batı Trakya Türkleri'nin tüzüğü ile kulubü kurduk. Batı Trakya denilince tüm kulüplerle iyi ilişkisi olan ve güvenilir bir kulüp akla gelir. Bizim amacımız da budur.

SÖYLEŞİ: ERDEM SAĞOLAN

Hiç yorum yok:

Genç Kartaltepeliler depremzedeleri unutmadı

Genç Kartaltepeliler taraftar grubu, bu bayramda da deprem bölgesini unutmadı.