HEPİMİZ SUÇLUYUZ

İstanbul Amatör Liglerinde stadyumlar futbol alanından çıktı adeta savaş arenasına döndü. Neredeyse her hafta sonu İstanbul'un değişik semtlerinde birçok stadyumda büyük şiddet olayları yaşanıyor. Bırakın A takım maçını,U-15 maçlarında bile şiddetin önüne geçilemiyor. Şehrin doğusundan,batısına,kuzeyinden,güneyine neredeyse her stadında adeta meydan muharebeleri yaşanıyor.

Her sezon başında TFF İstanbul İl Temsilcisi Sayın Ali Tanrıyaşükür "Kazasız,belasız, dostluk ve fair play içerisinde bir sezon olması dilek ve temennisinde" bulunuyor. Ama Sayın Ali Tanrıyaşükür'ün güzel dilek ve temennileri maalesef sadece sözde kalıyor.

Olaysız tek bir hafta geçmiyor. İnsanlar stada adeta kavga yapmaya geliyor. Futbolun ve sporun güzelliklerinden ziyade kavgalar,tribün olayları konuşuluyor. Bu olaylar sadece tribünlerde de kalmıyor. Adeta semt savaşlarına,kavgalarına dönmüş durumda. İnsanlar sosyal medyadan,kulüp sayfalarından birbirlerine atar,gider yapıyor. Hafta başında insanlar sosyal medyadan birbirlerine karşı bileniyor. Daha kura çekiminde aynı gruba düşen takım taraftarları onlarca yıl önce olay çıkmış bir maçtan dolayı gruptaki takımlara artık hesabı kesmenin zamanı geldi diye atar yapıyor.

Sen benim semtime gelemedin. Ben senin semtine geldim. Ortalığı birbirine kattım. Seni nasıl kovaladım gibi kabadayıvari ifadeler kullanılıyor.

Stadlarda 50-60 yaşındaki koca koca insanlar tribünde daha 14-15 yaşına girmemiş futbolculara küfür ediyor. "Bilmem neyin çocuğu bu staddan nasıl çıkacaksın" diye sahadaki çocuğu tehdit ediyor. Yapılan ufak bir hakem hatasında yüzlerce,binlerce taraftar küfür ediyor. Eğer emniyet tedbirleri zayıfsa sahaya iniyor. Nereye gidiyoruz beyler. Karşımızdaki düşmanımız değil senin,benim kardeşim.Artık bu düşmanlığa, kavgaya,dövüşe bir son verelim.Hiçbir şampiyonluk bir insanın burnunun kanamasından değerli değil. Bunun bir oyun olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Bir kazanan olduğu gibi bir kaybeden olacağını unutmayalım.

Bu olayların çıkmasında kim suçlu. Hepimiz suçluyuz beyler. Olay çıkaran takımı ligden ihraç edemeyen federasyon suçlu. Olay çıkarmak için stada gelen taraftar suçlu. Olay çıkaranlara 6222 sayılı "Sporda şiddeti önleme yasasına" göre ceza veremeyen yetkililer suçlu.
Maçı doğru dürüst yönetemeyen hakem suçlu. Sahada futbol oynamayıp tribündeki taraftarı tahrik eden futbolcu suçlu. Sporun gerçekten dostluk ve kardeşlik olduğunu anlatamayan biz basın mensupları suçluyuz.

Suçumuz ortak beyler. Sen suçlusun. Ben değilim tavırlarını bırakmanın zamanı geldi de geçiyor artık. Birbirimizi suçlamanın gereği yok. Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi batarsa hepimiz ölürüz. Bu gemiyi batırmamanın yollarını bulmalıyız.

Artık bu çirkin olayları bitirelim. Sporun dostluk ve kardeşlik olduğu kağıt üzerinde kalmasın. Sahadaki sonuç ne olursa olsun dost olalım, dost kalalım.

Yazı: Ümit Yılmaz