Pazar, Nisan 28, 2013

Kadınlar Ligi'nin ardından

Geçtiğimiz hafta sonu Konak Belediye'nin şampiyonluğu ile tamamlanan TFF Kadınlar 1.Lig'in detaylı bir değerlendirmesini, ligi yakından takip etmiş olan Şefik Vakıf Öztürk'ün kaleminden yayınlıyoruz.


"Merhaba Yerel Futbol okuyucuları. TFF 1.Lig'in bir değerlendirmesine başlarken herhalde vurgulanması gereken en önemli konu ligin kalitesinin geçtiğimiz yıla göre gözle görülür şekilde artmasıydı. İstisna maçlar dışında, genellikle gördüğümüz beraberlikler, tek farklı veya en fazla iki farklı sonuçlar gösterdi ki hem oyuncu, hem de teknik adam kalitesi arttı. Artık öyle onbeş farklı sonuçlar görmüyoruz ligimizde. Belediyeler ciddi anlamda lige yatırım yapınca takımların görselliği de, kullandıkları malzemenin kalitesi de sınıf atladı. Bunun yanında karşılaşmaların yetersiz stadlarda ve seyircinin kolayca gelemeyeceği yerlerde oynatılması ise daha fazla popülerleşmenin önünde bir handikap olarak gözüktü.


Bir diğer sevindirici olay ise takımların daha genç kadrolar ile mücadeleye devam etmeleri idi. Bu sene ligde otuz yaşını aşmış oyuncu yok gibiydi. Ereğli, Derince, Fomget ve Eskişehir takımlarının yaş ortalaması 19'un altında kaldı. Çamlıca, Adana, Trabzon ise bu takımların çok az üzerinde yer aldılar. Tecrübeli oyunculara yer veren Konak, Ataşehir ve Lüleburgaz ise yine de 35 yaş ortalamsının altında kaldılar.


TFF bu sezon kadın futboluna önemli katkılarda bulundu. Her şeyden önce ulaşım ve konaklama desteğini artırarak bir çok kulübümüzün daha rahat otellerde konaklamasını, zaman zaman deplasmana uçak ile gidebilmesini sağladılar. Ancak bu önemli katkının yanında, her zamanki gibi maç trafiğini ayarlayamadılar. Lige verilen       aralar takımlar açısından çok can sıkıcıydı. Kuban turnuvası'nın U19 takımımıza katkı sağladığına inananlardanım, ancak devre arası buna göre planlanamaz mı? Hadi Kuban turnuvası'na gittik, üç hafta sonra Bosna ile deplasmanda oynamanın ne anlamı vardı? Anlayan beri gelsin. Bir de kadın futbolunda futsal olayı var. Okullar öğrencilerimizi takımına alıyor, klüpler ile dayanışma içinde ilgi ve alakasını eksik etmiyor. Haklı olarak liseler ve üniversiteler şampiyonalarında okulunu temsil etmesini bekliyorlar. Bir bakıyorsun aynı gün ve saatte lig maçı da var. Ya okul mağdur olacak ya klüp. Her ne hikmetse, sanki çok zormuş gibi TFF bu sorunu iki yıldır çözemedi. Sporcular da bu nedenle ikilemde kalmakta, okul ile kulüp arasında tercih sorunu yaşamaktalar.


Biraz da kulüplerimizin yapısına bakmak gerekirse, bu sene kulüpleri şu şekilde kategorize edebiliriz


1) Büyük bütçe ile, mutlak şampiyonluk için kadro kuranlar : Ataşehir Belediye, Konak Belediye, Trabzon İdmanocağı
2) Kendi altyapısını kurarak kendi sporcusunu yetiştirmeyi amaçlayanlar : Derince Belediye, Karadeniz Ereğli
3) Tehlike yaşamadan ligde kalmayı hedefleyenler : Çamlıca, Lüleburgaz 39, Adana İdmanyurdu
4) İlgisizlik veya imkansızlıktan küme düşenler : Eskişehirspor, Ankara Fomget Gençlik


Takımlarımızın performanslarını ise artıları ve eksileri ile şöyle özetleyebiliriz


KONAK BELEDİYE :
Konak Belediye'nin şampiyonluk başarısının ardında iki isim var : Başkan Hakan Tartan ve teknik direktör Hüseyin Tavur. Her şeyden önce başkan, başarı için ne gerekiyorsa teknik kadronun önüne koydu. Bunun yanında Hüseyin Tavur muhteşem yabancı oyuncu tercihleri yaptı ve bu kadar transfer yapmış bir takımda uyumu sağladı. Romen oyuncularından santrafor Cosmina muhteşem fiziği ile 32 gol kaydetti. Diğer santrafor Gamze ile toplam 50'ye yakın gol attılar, ki bu Ataşehir Belediye dışında diğer tüm takımların toplam gol miktarından fazla. Ayrıca diğer Romen kenar oyuncusu Raluca da çok büyük katkı sağladı. Tüm takım oyuncuları da  çok disiplinli çalıştılar, amaca yönelik antremanlar yaptılar. Hepsini ayrı ayrı tebrik etmek lazım. Hak ettiler, şampiyon oldular.


ATAŞEHİR BELEDİYE :
Ben iddia ediyorum ki Ataşehir'in kadrosu bu ligin hala en iyisi. Hataları nelerdi dersek, hiçbir zaman gereği gibi çalışmadılar. Oyuncularının yarıdan fazlası hafta sonları maça geliyordu. Dolayısı ile bir türlü takım olamadılar. Takım içerisinde bir mutsuzluk ve de huzursuzluk dışarıdan çok net gözleniyordu. Yabancı oyuculardan gürcü Tata ve Nijeryalı Anome Ebi takıma beklenen katkıyı sağlamadılar. Sanki maç seçerek oynadılar ve gereği gibi mücadele etmediler. En önemli handikapları ise devre arası yapılan kampın amacına ulaşmaması idi. Bu kamp çöküşün başlangıcı oldu. Düzenli antreman yapmayan bir takıma 10 gün yükleme antremanı yaparsan çöker, yürüyecek hali  kalmaz. Tekrar ediyorum, Murat Ülkü'nün kurduğu bu kadro her zaman iş yapar. Transfere bile gerek yok. Ama iyi çalışırlarsa. 


TRABZON İDMANOCAĞI :
Trabzon ekibi müthiş transferler yaptı ve bir anda ilgi odağı oldu. Eda Karataş, Elif Deniz, Emine Demir, Dilan Akarsu, Filiz İşikırık gibi U-19 milli takım oyuncularını okul kaydı, ikamet değişikliği gibi nedenler ile büyük bir maddi külfete girmeden transfer ettiler. Mustafa Aksu'nun takımı kurarkenki başarısı sahaya yansımadı. Gürkan Çavdar  ve talebeleri bu yıl başarılı olamadılar.


KARADENİZ EREĞLİ :
Bana göre, yönetim olarak da, teknik olarak da başarılı bir takım diyebiliriz Ereğli için. Ömer Faruk Varlık ile iyi bir ivme yakaladılar ve çok genç kadro ile, çok çalışarak inanılmaz sonuçlar aldılar. Ebru Topçu'nun da bu takıma katkısını unutmamak gerek. Gürcü oyuncu Khatia da adeta Ereğli'de yeniden doğdu. Sonuç olarak şunu diyebiliriz, çalışınca oluyormuş demek ki. Bir de Ereğli'den milli takıma kazandırılan oyuncu sayısı takdire değer.


DERİNCE BELEDİYE :
Burada Başkan Aziz Alemdar'ı ve teknik direktör Hasan Alemdaroğlu'nu kutlamak lazım. Takımın bir çizgisi var, prensipleri var. Bu cizginin dışına çıkan, prensipleri bozan hemen sırıtıyor ve yollar ayrılıyor. Çok ciddi çalışıyorlar. Milli takıma da inanılmaz katkı sağlıyorlar. Gülbin Hız, Eda Duran, Semanur, Hilal Başkol, Kübra Berber, Serenay, Buse ve ismini hatırlayamadığım daha birçok oyuncusu milli takım alt yapılarında hizmet ediyorlar. Bu sistem ve kulüp çatısı örnek alınmalı .


LÜLEBURGAZ 39 :
Geçen yıl büyük meblağ ile kurulan kadronun başarısız olması tüm heyecanın sönmesine neden olmuş gibi gözüküyor. Ligde kalmak, tehlike yaşamamak için kurulmuş bir takım izlenimi verdiler bütün yıl. Ligin en yaşlı takımı olarak istikrarsız bir grafik çizdiler ama yine de hedeflenen ligde kalma amacına ulaştılar. Yönetim hedefi bu şekilde belirlediyse başarılı oldular.


ÇAMLICASPOR :
İki yıldır kaleci sorununu çözemediler. Kaleyi devralan 1997 doğumlu Hale ve Narin katkı sağlayamadılar. Yeşil beyazlılar bunun bedelini ağır ödediler. Takımın ortasahası ve forveti zaman zaman iyi gözükse de sıklıkla yapılan savunma hataları nedeni ile hep akılları geride kaldı. Fatma Ataş faktörünü de unutmamak lazım. Transferde çok ismi geçecek gibi. Yabancılar ise katkı sağlayamadı. Chizzy vasatı hiç aşamadı, kilo veremedi. Marry ise ilk yarı oynayamadı. İkinci yarı oynadı ama  takıma ne kadar katkı sağladığı tartışılır. Lüleburgaz için söylediklerim Çamlıca içinde geçerli. Amaç ligde kalmaktı, kaldılar. Demek ki amaca ulaştılar, bu başarı hedefi buysa.


ADANA İDMANYURDU :
Metin Taylancı başkan bu kez yanıldı. Hafife aldığı ligde son ana kadar düşme korkusunu hissettiler. Emine Demir ve Duygu'yu Trabzon'a kaptırdılar. Hatice Lüleburgaz'a gitti, kaleci Meryem küstürüldü. Transfer yapmak mı istemedi, yoksa yapamadı mı bilmiyorum. Ancak iki yabancısı takıma hiç katkı sağlayamadılar. Bu yıl korkulu rüyadan uyandılar, seneye daha sağlam adımlar atarlar diye düşünüyorum. 


ANKARA FOMGET GENÇLİK :
Ankara ekibi geçen sene de son maçta kaldığı lige bu yıl veda etti. Kalelerinde bana göre ligin en iyi kalecisi Selda Akgöz vardı. Kapanan Gazi Üniversitesi'nin altyapısının yanına gerekli transferleri yapamayınca, Baki Çiftçi bu yıl takımı ligde tutmayı başaramadı. 


ESKİŞEHİRSPOR :
İnanılmaz güzellikte işlerin olduğu bir süper lig  takımının kulübü. Ancak daha önce Futbol Gelişim Direktörlüğü'nün başında olan Ersun Yanal bayan takımına dönüp bakmadı bile. Selçuk Şahinel gibi kaliteli bir hocanın çırpınışlarını kimse görmedi. 2.ligden yeni yükselmelerine rağmen, ilgisizlikten bir yıl kalabildiği 1.Lig'e veda etmek zorunda kaldılar. "


Şefik Vakıf Öztürk

Hiç yorum yok:

İzzettinspor'da Ferudun Şallı dönemi

İstanbul 2. Amatör Lig ekiplerinden İzzettinspor'da teknik direktörlük görevine Ferudun Şallı getirildi.