Antrenörler ya da Teknik Direktörler futbolun en talihsiz bireyleridir. Hatta durumları o kadar vahimdir ki, Hakemlerden bile kötü durumdadırlar. Galibiyette bile görevinden alınan Teknik Direktörlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Son zamanlar yorumculuk yapan ve Antrenör görünümlü bazı şahıslar yüzünden Ülkemizde topu görünce yuvarlak olduğu için tahrik olan kişiler ve üflemek için topun sibobunu arayanlar bile bugün futbol profesörü olduklarını sanmaya başladılar. Bizim ülkemizde Antrenörlük ‘yapılmayacak’ bir meslek olma yolunda hızla ilerliyor. Kulüp Başkanlarının dizayn ettiği takımlarda günü kurtarmaya çalışanlara ve sadece alacağı maaşı düşünerek mesleğine kötülük yapanlara her gün yenileri ekleniyor. TÜFAD ise her zamanki gibi bu konuda da sessiz…
Bu konuda söyleyecek çok söz var ancak bugün bunlara yazmak yerine, size çalışkan, açık düşünceli, dürüst ve güler yüzlü bir Teknik Direktörü tanıtmak istiyorum. Son olarak 1. Amatör Lig Kulüplerinden Kağıthane temsilcisi Şişli Sanayispor’u şampiyon yapan Recep Aykutalp’i anlatacağız. Recep Aykutalp’in ilginç anılarını, Şişli Sanayispor’un başarı öyküsünü ve tecrübeli spor adamının genç Antrenörlere tavsiyelerini aktaracağız.
Bir Antrenörün ligi şampiyon bitirdikten sonra oyuncuları tarafından omuzlara alınıp zaferin kutlanması, ilk antrenmana başlarken hayal edilen bir duygudur. Lig bitince de Semtte sizi görenlerin tebrik yağdırması! Peki ya sonrası… Başarılı her Antrenörün emeklerinin karşılığı olan cezalandırma yöntemi, Amatör futbolumuzda da oldukça yaygındır. Bunun nedeni ise Antrenörler arasındaki haksız rekabet ortamıdır.
Haberi köşe yazısına çevirmeden Recep Aykutalp’i anlatmanın zamanı geldi. 1964 İstanbul doğumlu Recep Aykutalp, aslen Kars’lı, Susuz ilçesinden. 9 çocuklu bir ailenin (kendi ifadesi ile) ortağı olmayan tek çocuğu, 5. evlat Recep Aykutalp.
Gültepe Lisesi Mezunu Aykutalp, evli ve futbol oynamaya yeni başlayan bir evladı var. Futbola Galatasaray alt yapısında başlayan Aykutalp, Mecidiyeköy, Yahya Kemal İY, Çeliktepe, Harmantepe (futbolcu-Antrenör), Gültepe ve Sahragenç takımlarında forma giymiş.
Ayazağaspor (Amatör ve Profesyonel), Çeliktepespor, Gültepespor, Harmantepespor, Günyamaç, İstanbul Bayburtspor, İstanbul Gümüşhanespor, Leventspor, Reşitpaşaspor, Şişli Sanayispor, Yahya Kemal İY, Yeni Ortabayırspor ve Fethiyespor’da (alt yapı ve bölge Antrenörü) Antrenör/Teknik Direktör olarak görev yapmış.
‘19 şampiyonluğu hatırlıyorum’
Recep Aykutalp’e bu kadar yıl sonra kaç tane şampiyonluk yaşadığını sorduğumuzda bize son şampiyonluğu söylüyor, “Şişli Sanayispor ile öyle bir şampiyonluk yaşadık ki, aklıma gelince halen gülümsüyorum” diyor. Sebebi ise elbette, rakibi Altıntepsispor’un maçdan bir gün önce 2 puan geride olup, maç günü, puan eşitliği ile Mehdi Sancak’a gelmesi… Bu şampiyonluğun dışında 19 tanesini tek, tek sayıyor Recep Hoca.
Kız istemeye giderken kaçtım, Gültepe’nin maçına gittim
Recep Aykutalp’in futbola dair çok ilginç anıları var. Bunlardan bir tanesini kendisi anlatıyor: “Gültepespor’un başındayım. Kız istemeye gideceğiz, taksideyiz, ailem de yanımda, takım elbise, çiçek hazır… Ancak benim aklım sürekli olarak Gültepespor’un önemli maçında… Kaçacağım ancak uygun fırsatı bir türlü bulamıyorum. Taksi bir ara yavaşladı, kapıyı açtığım gibi atladım aşağıya. Nasıl koşuyorum ama… Kız işi yattı zaten, dayım ve rahmetli Annem arkamdan bağırıyorlar, “Recep sen aklını mı yitirdin?” O maçı 3-1 aldık ancak evlilik işi o zaman yattı. Ben zaten çok geç evlendim ama Allah’a şükürler olsun, şimdi çok mutlu bir yuvam var, Allah bana mükemmel bir eş nasip etti. Bir de aslan gibi oğlum var Oğuz adında. Şişli Sanayispor’da futbol oynuyor. Oğuz’u izleyenler bana, “Recep, bu çocuk senin küçüklüğün” diyorlar. İyi ki taksiden kaçmışım. Bu olay aklıma geldiğinde halen gülerim…
‘Şampiyon olduk, üzüntüden ağladım’
Adını vermek istemiyorum, bir takımda mükemmel sezon geçirdik. Şampiyon olduk. Herkes seviniyor, tezahüratlar, davullar. Ben sürekli omuzlardayım. Yere indiğimi hiç hatırlamıyorum. Kulübün kapısına geldik. Herkes Kulübe doğru koştu. Ben ilk defa omuzlardan yere indim. Bir baktım, etrafımda hiç kimse yok, herkes gitmiş, ben tek başına kalmışım. 5 dakika önce bağıranlar, ‘imparator Recep’ diyenler kaybolmuş. Üzüldüm, ‘eve gideyim’ dedim. Üzerimde eşofmanlarım var, elime cebime attım hiç param kalmamış. O zaman Sanayi Mahallesinde oturuyorum. Kimseden de yardım istemedim. Başladım yürümeye, yol uzun, 1 saat yürümem lazım. Bir ara dayanamadım, başladım ağlamaya. Hıçkıra, hıçkıra ağlıyorum, bir yandan da hızlı, hızlı yürüyorum. O anda hiç unutmam şakır, şakır yağmur yağmaya başladı. Mahalleye geldiğimde halen ağlıyordum ve yağmur beni gözyaşlarımı gizledi o gün. Ve kendime dedim ki, “Recep bu sana ders olsun”…
‘Futbol için Annemi bile üzdüm’
Recep Aykutalp devam ediyor; Gültepespor’da Antrenörlük yapıyorum. Kulübün formalarının yıkanması gerekiyor. Kimse yardımcı olmak istemiyor. Çocukları kirli forma ile sahaya çıkartamam. Aldım formaları eve gittim, rahmetli Anneme ‘bunlar bizim çocukların formaları, bunları yıkayalım’ dedim. Aynı gün akşam baktım, formalar olduğu gibi duruyor, kızdım Anneme, “neden yıkamadın, yarın maç var dedim” o an başkasına kızmıştım ve Annemi üzdüm. Sabah kalktım, baktım formalar yıkanmış, ütülenmiş, başucumda duruyor. O maçı da aldık ama o günü unutamıyorum.
Şişli Sanayispor müthiş bir iş yaptı
Bu sezon Şişli Sanayispor hem çok ilginç hem de çok anlamlı bir şampiyonluk yaşadık. 10. grupta Altıntepsispor, Irmakspor ve Sütlüce ile çekiştik. Altıntepsi ile ilk maçta 1-1 berabere kaldık. Çok iyi bir rakipti. Çok da centilmen bir rakipti, bunu mutlaka belirtmem gerekir. Aralık ayında ikinci maça geldik, ev sahibi biziz. Bizim normalde 2 puan önde olmamız lazım. Maç günü bir şeyler oluyor ama anlayamıyoruz. Biz, beraberlik bize yettiği için temkinliyiz, buna göre taktik veriyoruz. Ancak soyunma odalarını birileri fısır, fısır konuşmalar yapıyor. neyse ilk devre 0-0 içeri girdik. Devre arası kapı çalındı, bizim Başkan. Faruk Uçar Bey, çok kaliteli, fedâkar, sözün eri bir insan. Buyur Başkan dedim, “Hocam acil bir durum var” dedi ve anlattı. Meğerse Altıntepsispor, Karadeniz Stadında oynadığı ve son dakikada bulduğu gol ile 1-1 berabere kaldığı maçta rakibi Nilüfer Gökay’ın cezalı oyuncu oynattığını 1,5 ay sonra tespit etmiş. Federasyon’da o maçı aylar sonra hükmen 3-0’a çevirmiş ancak bizim haberimiz olmadı. Bize kimse böyle, böyle oldu demedi. Maç günü Altıntepsililer kendi aralarında konuşurlarken duyuluyor olay. Hemen temas sağlandı, olay doğru. Puanlar eşit! O maçın ikinci devresini unutamıyorum. Nurettin 61. dakika bir tane attı öne geçtik. 70. dakikada rakibimiz bir penaltı kazandı. Murat penaltı kurtardı maçı kazandık ve yeniden 3 puan öne geçtik. Bir hafta sonra Azimspor ile oynayacağız, bizim çocuklara Altıntepsispor’u yendik diye havalardalar. Sefaköy Kartal Stadında saat 14.30’da Azimspor maçımız var. Yeni yıldan bir sonra… Bizim çocukların yarısı ayakta uyuyor, o kadar da tembihledik, sakın geç yatmayın, eğlenmeyin dedik ama kaçamak yapanlar olmuş anladığım kadarıyla. 3-1 mağlup olduk o maçta. Allahtan Altıntepsispor’a ikili averajda üstünlüğümüz var. O Azimspor bir hafta sonra Altıntepsispor’dan 7 gol yedi ancak futbolda her rakibi ciddiye alacaksın. Almazsan 3 tane yer, geri gelirsin. Son maç Akatlar’ı 2-0’la geçtik ve şampiyon olduk. Unutulmayacak bir sezondu.
Şişli Sanayispor’da müthiş bir sinerji vardı. Muhteşem bir ortam var. Yöneticilerimizin hepsi çok kaliteli insanlar. Faruk Başkan zaten başlı başına bir cevher. Davut Bey sağ olsun müthiş işler yaptı. Bu şampiyonlukta en büyük paylardan birisi Davut Beyindir. Biz onun için nesli tükenmek üzere olan türünün son örneği güzel insan diyoruz.
‘Hakemlere yardımcı olmamız gerekir’
Ben fıtratım gereği çok sinirli bir insanım. Ailem de çok sinirlidir. Ancak inanın bunca yıllık Antrenörlük hayatımda hiçbir zaman sahadan atılmadım. Hakemlere hep saygılı oldum. Ne karar verirlerse versinler, “siz böyle gördüyseniz, biz kabul ederiz” derim. Çünkü Hakemler futbolun en kimsesiz, en çaresiz bireyleridir. Bizlerin Antrenörler olarak Hakemlere yardımcı olmamız gerekir.
‘Fatura yatırarak Antrenörlük yapılmaz’
Genç Antrenörlere tavsiyelerim olacak. Sporun maddi çıkar ilişkilerine döndüğü bu dönemde Antrenörlerimizin sorumluluğu oldukça arttı. Genç kardeşlerimden ricam: Çocuklarımıza spor ahlakını, toplum sevgisini, yurt sevgisini, ahlaklı yaşam biçimini ve fedakârlığı da anlatın. Hakemlere sempatiyle yaklaşın. Tüm galibiyet ve mağlubiyetlerde sorumluluğu herkese yükleyin. Sporculara eşit davranın. Kimi zaman baba, kimi zaman ağabey, yeri geldiğinde de arkadaş olmasını bilin. Kılık kıyafetiniz, yaşam tarzınız, davranışlarınız her zaman örnek olsun. Sporculara kendinizi anlatmayın, geçmişte şunu yaptım, bunu da yaptım değil, “sen şunu yaparsın, bunu da yaparsın” demelisiniz. Kendinizi her zaman geliştirin, sürekli müsabaka izleyin. Yeni, yeni oyuncular bulmaya çalışın, 1-2 başarılı oyuncunun ardına sığınmayın. Her zaman planlı ve programlı olun, dürüst ve samimi olun. Kimseye eyvallah etmeyin, işinize kimseyi karıştırmayın, Başkan’ın faturalarını yatırarak, çantasını taşıyarak Antrenör olunmaz. Camianızı çok sevin ve kendinize sürekli yeni hedefler koyun. Gururunuzu asla ayaklar altına almayın. Kadroya karışan Yönetici ya da başka bir görevliye asla müsaade etmeyin, o gün bırakın o Kulübü. Bir defa taviz verirseniz, bin defa daha taviz vermek zorunda bırakılırsınız.
HABER: BURAK KURTULUŞ


6 yorum:
hocam okadar doğru ve güzel şeyler anlatmışınki içimde biriktirmiş ve hiç dışarı vuramamış bir antrenör olarak derdime derman oldun okudukça hala içimde nefret ettiğim antrenörlere ver yansın ettim bazen diyorumki bukadar doğrucu bukadar düzgün olmak tamamda kimse tarafından pirim verilmiyor yine sahtekar ve üçkağıtçı iki yüzlü insanlar senin önüne geçmeyi başarıyor tüm sporcular tarafından seviliyorsun fakat yanlızca okadar bu işin maddi boyutundan hiç birşey elde edemiyorsunbedava çalışacak birsürü antrenör var yani neyle ve kimlerle uğraşacaksın takımında hocalık hariç herşeyle uğraşıyorsunbunu araç kullanmaya benzetiyorum arkadan biri vuracak dikiz aynasını kontrol et sağdan biri vuracak sağ aynayı kontrol et soldan biri sizi geçecek sol aynayı kontrol et öndekine çarpacan öntarafı kontrol et yani arabayı keyifle ve zevkle kullandırmıyorlar herkeze saygılar Tunusbağı spor kulübü antrenörü Hasan Hız
süper bir röportaj olmuş eline sağlık burak kardeşim inşallah diğer antrenör ler le de yaparsın bu röportajları başarılar kardeşim .
allahtan süper amatöre takım cıkardın neme lazom birde süper lige filan cıkarsaydın vay halimize sanayi spor yatsın kalksın adem gecüye dua etsin takımıda adem gecü cıkardı lippi hoca reklam yapmayı bırak cok iyi hocasında gültepe sporun hali ne böyle
Yürübe hocam kim tutar seni .....
İsmimi vermek istemeyen bir Antrenörüm..Güzel bir röportaj olmuş,bu tür şeyler insanları daha yakından tanımamızı sağlıyor.Fakat en son yapılan yoruma üzüldüm herkimse biz neden kendimizi geliştiremiyoruz? Biz neden kendi işimize bakmıyoruz da illa birşeyler söylemek zorunda hissediyoruz kendimizi.Yok takımı şampiyon yapmamış yok şöyleymiş yok böyleymiş,,Bırakalım lütfen arkadaşlar herkez işine baksın başkalarına gereksiz söylemlerde bulunarak biyerlere gelemeyiz.
KARDEŞ HERKES GERCEKLERİ BİLSİN
Yorum Gönder