Hiç dikkat ettiniz mi bilmem ama son yıllarda ilk kez verildiği bir tarifte sapma ve erteleme olmadan bir ligi başlatabildik… Bu yazımı Ali Düşmez’e yalakalık yapıyor diye serzenişte bulunanlar olabilir olsun bizde esas olan yiğidi öldür ama hakkını verdir. İsteyen istediği gibi de algılayabilir…
Benim sportif tarihimin akıl dimağımda ettiği yere göre bir ilk olmakla birlikte son olmayacağını da ekleyerek yazıma devam edeyim. Öncelikle yeni başlayan bir sezonun tüm amatör spor camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim. Bilmiyorum, bu durum sadece bana mı mahsus? Lakin ligler bana hiç başlamayacakmış gibi geldi. Geçmiş senelerde hiç bu kadar futbolsuz kaldığımı hatırlamıyorum. Gerçi sabreden derviş misali aradığımızı da bulabilecek miyiz bilemem! Her yiğidin gönlünde yatan bir aslan vardır, benim hangi takımlı olduğumu yazmama gerek yok bilen bilir bilmeyen de bilenlerden öğrenir artık. En azından ben açık yüreklilikle gönlümden geçeni dile getirebiliyorum ya bu da benim yapımdandır sanırım. Hafta sonu çalan ilk düdük ile Süper Amatör Lig heyecanı başladı. Bu hafta çalacak ilk düdük ile de önemli bir aksilik olmazsa 1. Amatör heyecanı başlayacak. Tekrardan yeni sezon tüm takımlarımızın beklentilerini karşılayacak düzeyde olmasını temenni ederim.
Yazımın başında da belirttiğim üzere bu sezon hiçbir sekme olmadan liglerimiz başladı. Demek ki istenince olabiliyormuş… Yaklaşık iki aylık bir zaman geçmesine rağmen İASKF yönetimini ele alan Ali Düşmez ve yönetimine öyle bir eleştirel yazı yazmayı planlıyordum ki anlatamam sizlere. Siz iki aydır seçimle geldiğiniz koltukta hiçbir iş yapmadan nasıl oturabiliyorsunuz diyecektim ki bana göre ilk icraatlarında sessiz ve sedasız başarılı oldular. Düşünebiliyor musunuz yıllar sonra ligler aylar öncesinde belirtilen tarihte başlayabildi. Bu sezonun en büyük icraatı budur bence…
Şuana kadar Süper Amatör Lig takımları hiçbir eksiklik yaşamadan sezonlarının ilk maçlarına çıkabildi. Hedefi olan takımlar hedefleri doğrultusunda yaptıkları transferlerle yollarına devam edecekler. Maddi gücü makul olanlar da kendi yağları ile kavrulup ligde kalıcı olmaya çalışacaklardır. Geçtiğimiz günlerde Orhan Saka Amatörler Evi’ne yolum düştü. Orada bulunan arkadaşlara “merhaba” diyecektim ki, ne âlâ adamların başlarını kaşımaya vakitleri bile yoktu. Bende kapıdan uzattığım kafamı geri çekip işlerine engel olmak istemedim.
İstinye’den aşağı inip Sarıyer sahilinde, Burak Kurtuluş ve onun sahip çıktığı kimsesi olmayan Kenan ile Boğaz manzaralı çayımı yudumladım… Sonra Burak bana bu tarafta ne kadar saha varsa gezdirdi. Çayırbaşı, Orhan Keçeli, Kilyos; dönüşte Kemerburgaz vs. Velhasıl kelam aynı günün akşamında tüm lisanslar dağıtıldı. Kulüpler de derin bir nefes alarak maç saatlerini beklemeye koyuldu.
Bu hafta 1. Amatör Lig maçlarının ilk düdüğü çalınacak ve bir maratona daha katılacağız. Bizler yanı bu işe gönül verenlerin işi zor, Süper Amatör Lig başladı, 1. Amatör’de başlıyor. Ekim’in ilk haftasında da Bölgesel Amatör Lig de başlıyor. Arada gençlerin müsabakaları ve son olarak da 2. Amatör maçları… Vay bizim halimize…
Konunun özü ise bir futbol gönüllüsü olarak bizleri bir hafta bile olsa futboldan mahrum bırakmayan başta İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Ali Düşmez olmak üzere günün 24 saati dur, durak bilmeden aralıksız çalışıp lisansların yetişmesinde emeği geçen İASKF çalışanlarına şahsım ve sitemiz adına teşekkürlerimizi bir borç bilir ve çalışmalarında başarılar dilerim…
YAZI: ENGİN AKIN

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder