Türkiye’de amatör futbolun yönetim şekline dair bazı itirazlarım olacak... Zira tamamıyla insan ilişkilerine dayalı bu sistem artık iflas etmiştir ve artık değişmesi şart olmuştur.
Gerçi bilen biliyor ancak biz bilmeyen için kısaca özetleyelim: TFF, amatör futbol liglerini direkt olarak yönetmiyor. Liglerin yürütmesini sağlayan Futbol İl Temsilcisi ve tertip komiteleri... ASKF’lerin kağıt üzerinde hiçbir yetkisi yok ve İl Temsilcisi isterse ASKF’yi her şeyin dışında bırakabilir (İstanbul’da bir dönem yaşandığı gibi). ASKF ancak, tertip komitesindeki üyeleri ile etkin olur. Ha, evet bazı illerde temsilcilik çok sembolikken bazı yerlerde ASKF başkanları orada amatör futbolu yöneten isimler olur ancak dediğim gibi bunun yasal bir dayanağı yoktur.
Tertip komiteleri, kulüplerden gelen kişilerce oluşturulur. Orada olan kişiler çok objektif olsalar bile zaman zaman kendi camialarından gelen baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. İl Temsilcisi ise seçimle gelir ancak ve ancak TFF tarafından İl Temsilciliği seçiminin yapılmasına gerek görülmeyen illerde Futbol İl Temsilcisi TFF tarafından atanır. Ancak TFF mesela İstanbul’da niye temsilci seçimi yapılmasına gerek görmediğini hiçbir zaman açıklamamıştır. Talimatlarda seçimi uzun uzun anlatan TFF, seçime gerek görülmeyen nedenleri yazmaya gerek görmemiştir. Her neyse, atansın veya seçilsin sonuçta temsilci de o ilin amatör camiasından gelen biridir.
Bu kadar anlattık özetle, amatör futbolu yöneten insanlar camianın içinden gelen insanlardır. Kulüplerle her daim yüz göz olan, samimiyeti bulunan kişilerdir. Bu da beraberinde bazı sakıncalı durumları getirmektedir. Allah’ın bildiğini kuldan saklamaya gerek yok, hepimiz biliyoruz ki il temsilciliklerine her hafta kulüplerden onlarca belki yüzlerce rica, istek gitmekte. TFF de tüm iyi niyetiyle bunları karşılamaya, kulüpleri üzmemeye çalışmakta. İnsani bakımdan güzel ancak uygulamada bu birçok adaletsizliği getirmekte.
Örnek verelim, liglere katılım formu verilmesi ve son katılım tarihleri... Ben daha 1 tane lig görmedim ki TFF geç kalan kulübe “Kardeşim kapandı, kusura bakma bu sene girmiyorsun” desin... En son İstanbul 2. Amatör Küme kura çekiminde, bir 19. Grup eklendi Avrupa yakasından şaka gibi.. Kimi gruplara kuradan saatler, hatta günler sonra takım eklendi, takım çıkarıldı. Bakıyorum o gün kurada yazdığım X Spor, 4 gün sonra Y spor olmuş. (Biz başvurduk ancak onlar unutmuşlar gibi şeyleri ben çok inandırıcı bulmuyorum açıkçası).
Elbette bu durumu il temsilcilikleri ile de konuşuyoruz. Türkiye’de birçok il temsilcisi ile tanışıyoruz, hepsi çok değerli insanlar ve kulüpleri mağdur etmeme adına zaman zaman kuralları esnetebiliyorlar. Onları suçlamıyorum. Bugün ben TFF Futbol İl Temsilcisi olsam muhtemelen ben de geri çeviremeyeceğim gelen istekleri... Ama işte tüm bunlar beraberinde büyük bir kaosu beraberinde getiriyor. Dünyanın neresinde görülmüş açıklanan programın, grupların keyfe keder değiştirildiği?
Benim önerim, nasıl ki profesyonel apartman yöneticiliği şirketleri var, amatör futbol da böyle bağımsız bir grup tarafından yönetilsin, finansmanı da TFF yapsın (O kadar transfer parası alıyorsunuz, biraz pamuk eller cebe). Bu kurumda yer alanlar amatör futbolla ilgili kişilerden seçilmesin, kulüpler ve yöneticilerle bire bir muhatap olmasın... Görüşme gerekirse bunlar kurumun avukatları veya görevlendirecekleri bağımsız kişilerce yapılsın. Sadece ellerine gelen vakaları kitapçığa göre uygulasınlar. Bu kadar basit! Zaten talimatnamelerde her şey anlatılmış. Mesela son başvuru tarihi 1 Şubat mı? 1 Şubat’tan sonra hiçbir takım alınmasın. Bu kadar basit. Herkes başvurusunu mail veya dilekçe ile yapacak, her şey kayıtlı ve yazılı olacak.
Eğer amatör futbolumuzun yol almasını istiyorsak biraz disiplin şart. Mevcut koşullarda bu iş yürümüyor ne yazık ki. Kişilerin namuslu veya çalışkan olması sorunu çözmüyor. Sorun sistemde, hatta Türkiye’nin sosyolojik yapısında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder