Ortaköy-Öz Alibeyköy maçının Hakemini neden değiştirmiyorsunuz?

İstanbul İl Hakem Kurulu Üyeleri Yaşar Filiz, Nejat Sümer, Turgay Gökal ve Kurul Başkanı Hacı Ahmet Erdoğan; siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Gencecik Hakemlerin başını yakmaktan halen usanmadınız mı? Size artık birilerinin dur diyebilme vaktinin gelmediğini mi sanıyorsunuz? İstanbul'da oynanan Amatör maçlarda her hafta olaylar çıkarken, siz halen yanlış Hakem atamalarınızla olayları körüklediğinizin ne zaman farkına varacaksınız?

Elinizde Hakem mi kalmadı?
13 Kasım 2011 Pazar günü Beşiktaş Belediyesi Çilekli Stadında, saat 14.30’da çok kritik bir maç var. 1. Amatör Lig, 3. grupta oynadıkları 8 maçın tamamını kazanmış olan Ortaköy ve Öz Alibeyköy Kulüpleri şampiyonluk yolunda çok önemli bir karşılaşmaya çıkacaklar. İstanbul İl Hakem Kurulu Üyeleri bu maçı yönettirmek için İstanbul’da bulunan 500 tane Hakem arasından bir ismi adeta cımbızla çekip çıkartıyorlar, Oktay Önge…

04 Kasım 2011 Cuma günü bülteni gördüğümde bu maçı fark etmiştim. Sadece bu maçı değil, bunun gibi nice maçlar var. Mesela Muharrem Gürol Birben; 22 Ekim 2011 Cumartesi günü Silivri Stadında oynanan, Silivri Mimarsinan-Alibey U17 maçında, ev sahibi takımdan 5 futbolcuyu maç sonunda rapor etti ve bu beş futbolcu toplam 12 maç ceza aldılar. Ancak İstanbul İl Hakem Kurulu 12 Kasım 2011 Cumartesi günü oynanacak olan Silivri Mimarsinan-Hadımköy maçına ellerinde başka Hakem yokmuş gibi yine Muharrem Gürol Birben’i verdi. Örnekler bitmez, 15 tane maç ve Hakem ismi sayarım ancak konu dağılır. HİF Hakemleri bile şikayetçi sizden, başkaları olmuş çok mu? Bir tane HİF Hakemi e-posta göndermiş, çocuk diyor ki; “ben falanca maçı Turgay Gökal’e iade etmeye çalıştım, “futbol oynadığım takımın maçına beni vermeyin” dedim, aldığım cevap; “sen daha yenisin, bu işlere kalkışma!”  Ve o maçta ben, 6 yıllık sınıf arkadaşımı oyundan attırmak zorunda kaldım. Belki de “bakın ben kendi takımımı bile kollamıyorum” psikolojisi içinde verdim bu yanlış kararı. Şimdi o an hatalı olduğumu daha iyi anlıyorum. O maçtan sonra mahallede adeta tecritte gibiyim, kimse benimle konuşmuyor, selam vermiyorlar” diyor HİF Hakemi.

  

Oktay Önge’yi yakmayın!

Uzatmayalım, Ortaköy-Öz Alibeyköy maçının Oktay Önge’ye verilmesi yanlıştır, bilerek yapıldıysa Oktay’a yapılan ayıptır. Bilmeyenler için izah edeyim; tam adıyla Seyfettin Oktay Önge 10 yıllık Hakemdir. Dürüst çocuktur, iyi Hakemdir, iyi bir ailenin evladıdır. Hakemlik yeteneği vardır. 2004 yılında eski adıyla C Klasman Yardımcı Hakemi oldu. Sabri Çelik-Muhittin Boşat’ın MHK’sı zamanında Türk Telekom-Mardin ve Altay-Yimpaş Yozgat 2A (şimdiki adıyla Bank Asya) maçlarına Yardımcı Hakem olarak çıktı. Hem de Cüneyt Elmaskeser ve Yusuf Murat Söylemez gibi o zamanın en iyi Hakemleriyle. Oktay Önge, Türkiye’de Yardımcı Hakemden en iyi anlayan Hakem Hocası olan Arif Astekin’in özenle yetiştirdiği iki Yardımcı Hakemden birisidir (diğeri ise Onur Şahin’di, Hakemliği bıraktı). Oktay Önge şu ana kadar 98 tane Profesyonel maçta görev almış bir isimdir, 2 yıl Hakemliğe ara vermek zorunda kaldı. Şimdi ise Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda öğrencidir.

Babası Yavuz Önge Ortaköy’de Antrenör’dü

Şimdi okuyanlar “ne var bunda? diyordur eminim. Bakınız; Oktay Önge’nin babası Yavuz Önge yıllarca Ortaköy Spor Kulübü’nde alt yapılarda Antrenörlük yaptı. Oktay, şimdiye kadar Ortaköy’ün hiçbir maçına laf olmasın diye çıkmadı. Bu maçı da eminim iade etmek istemiştir. Oktay Önge halen Ortaköy’de ikamet eder. Diğer taraftan bakacak olursak, Öz Alibeyköy Kulübü de Oktay’ı iyi tanıyor. Bu vasıflarını da biliyor. Şimdi siz empati yapın, Oktay Önge bu maçta bir tane istemeden bile olsa Ortaköy’ün lehine hata yapsa, “Ortaköy’lü” yaftası boynuna iliştirilir. Öz Alibeyköy lehine hata yapsa, “zaten Babası da bizi sevmezdi, Kulüpten ayrıldı ya oğlunu tembihlemiş” derler. Hiç kimse “hadi oradan” demesin, bunlar hep olan şeyler. Ben bu konuda sabaha kadar örnekler vererek yazarım, isimler vererek yazarım ancak konuyu bağlayacağım.

Amacınız Hakem’i kollamak ise, bu maçın Hakemini değiştirin

Sayın Yaşar Filiz, geçen haftalarda Bakırköy Belediye Sahası maceralarınızı yazdık, kendinizi artık o sahaya Gözlemci yazdırmıyorsunuz. Ancak yine de oradan ayrılamıyorsunuz. Geçen hafta Yeşilköy-Cankurtaran maçında yine oradaydınız, yanınızda Nejat Sümer ve Turgay Gökal’de vardı. Hani siz bazı Hakemlere, “oğlum Kürşat’a benim yüzümden vuruyorlar, Profesyonel maç vermiyorlar” diyorsunuz ya; herkesi kendi oğlunuz gibi görmezseniz, boyuyla, posuyla aslan gibi Hakem olan oğlunuz Kürşat sizin yüzünüzden daha çok zarar görür. Siz hatalarınızda ısrar etmeye devam ederseniz, bile, bile yanlışlar yaparsanız, “mesela Beşiktaş İlçesindeki bir maça deplasman ekibi Bakırköy takımı olduğu halde yine Bakırköy’de oturan bir Yardımcı Hakemi göndermeniz gibi” hatalarınızda ısrarcı olursanız, ya da her maçında olay olan ancak sizinle arası iyi olduğu için antrenmanlara gelen ancak katılmayan ve arkadaşlarına haksızlık yapan lakin ne hikmetse sürekli iyi maçlar verdiğiniz bazı Hakemleri halen kollamaya devam edersiniz, hiçbir suçu günahı olmayan oğlunuz Kürşat haksız yere hedef olur. Oktay Önge’yi bu maçtan alın, başka bir maça verin; o zaman ben sizin iyi niyetli olduğunuzu anlayayım, yoksa “Yaşar Filiz’in amacı bazı Hakemleri harcamak” diye düşünürüm ve bunu her hafta Hakemlerin ismini vererek yazarım. Son olarak da şunu ifade edeyim; Ortaköy-Öz Alibeyköy maçı beni zerre kadar ilgilendirmiyor, kimin kazanacağını ya da bu grupta kimin şampiyon olacağını da hiç merak etmiyorum. Ben sadece Hakem kardeşlerime zarar gelsin istemiyorum.

YAZI: BURAK KURTULUŞ