Alibeyköy Parseller Spor Kulübü: Bir Anka Kuşu Hikayesi*

YAZI: BURAK KURTULUŞ
İstanbul Alibeyköy’de, 1980’li yılların başında yerleşime açılan ve şimdilerde nüfusu 250 binlere ulaşan tam olarak Çırçır denilen yerde, (sonra Akşemsettin Mahallesi olarak da ayrıldı) ilk zamanlarda Balkanlardan gelen vatandaşlarımızın ve sonrasında Anadolu’dan çok büyük göç alan ve İstanbul’un adeta küçük Metropolü haline gelen bölgesinde, 1985 yılında büyük fedakarlıklarla kurulan ve zaman zaman çok büyük zorluklar yaşamasına rağmen, her zorluktan daha da güçlenerek çıkan ve şimdilerde ise semtin simgesi haline gelen Alibeyköy Parseller Spor Kulübünü sizlere tanıtmak istiyoruz.

1985 yılında rahmetli Halil İbrahim Yılmaz ve arkadaşları; Recep Gürkan, Fariz Çınar, Veli Kaynar, Kurban Gençtav, Dursun Uğurlu ve Muhammet Akkurt tarafından kurulan bu Kulüp; yalnızca bir amaç uğruna bu işe gönül verdi. “O zamanlar ben de sanıyorum 8-9 yaşındaydım, çok iyi hatırlıyorum; Gecekondu evlere benzeyen Camimizin hemen yanında çok ufak ama o zamanlar bile Ali Sami Yen Stadı’ndan daha da güzel çimleri olan daracık bir alanda rahmetli Hocamız Halil İbrahim Yılmaz bize; ‘Çocuklar, biz bu Kulübü sizin için kuruyoruz, spor yapmanız, ilerde kötü alışkanlıklar edinmemeniz, kötü arkadaşlardan uzak durmanız, ahlaklı ve karakterli insanlar olarak yetişmeniz için bütün bu zorluklara katlanıyoruz. Bu Kulübü biz kuracağız, siz devam ettireceksiniz, Kulüp renkleri olarak da Yeşil-Beyaz tercih edildi ki; Yeşil’de doğallık, saygı ve güzel ahlak, Beyaz’da ise saflık, dürüstlük ve iyi niyet vardır’ demişti".

Halil İbrahim Yılmaz’ın da vefatından sonra, kuruluşundan tam 7 yıl sonra hayatını spora adayan bir sihirli el değdi Alibeyköy Parseller Spor Kulübü’ne, 1992 yılında Kulüp Başkanlığına seçilen Mehmet Sayın, 2007 yılındaki vefatına kadar Kulübü hiç yalnız bırakmadı. Recep Gürkan, Adnan Gündüz, Engin Eser, Ali Aslan, Kutlay Güntay (2 dönem), Hasan Aksoy, Ayhan Bayrak, Bekir Aluç da kulübün diğer Başkanları…

Kulüp Amatör oluşundan yalnızca 2 yıl sonra Alibeyköy’ün tarih kitaplarında bile var olan Ali Eren (Yanki) Hoca ile 1. Amatör Küme’ye yükselmiş, 2006 yılına kadar 8’i Miniklerde olmak üzere toplam, 14 defa Şampiyonluk yaşamıştır.
2006 yılında ise Öz Alibeyköy’ü her yıl Türkiye Finallerine götürmeyi alışkanlık haline getirmiş, Alibeyköy’ün 2 Büyük Ali’sinden diğeri olan Ali Seçkin Hoca göreve gelmiş ve Kulübe bir sezonda tam 4 şampiyonluk birden yaşatarak, Kulübün sportif anlamda yükseliş dönemine geçişini sağlamıştır.

2007 yılında, Kulüp Başkanı olarak görev yapan Mehmet Sayın, 5 ay yattığı Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne, alınan her galibiyetten sonra Hastaneye gelip, kendisine tezahürat yapan futbolcularına, yatağını camın kenarına çektirerek, gözleri yaşlı el sallarken, güç bela yazdığı bir notu da iletiyordu… "Türkiye şampiyonalarına gidin, başarılı olun"

…Ve o sezon Minik Takım Türkiye 3.’sü olarak büyük bir başarı elde etti ancak Kulüp Başkanı Mehmet Sayın dünya gözüyle bu güzel günleri göremedi.

Şimdilerde takımın Başkanı Özcan Yerdak. Kulüp ilan edilen her branşta liglere katılıyor ve A Takım da Süper Amatör Küme’ye çıkma mücadelesi veriyor.
A Takımın başında ise Galatasaray PAF Takımı ile Isparta’da sezon öncesi kampında rahatsızlanan ve sonrasında vefat eden Rahmetli Çetin Vurmaz’ın ağabeyi Erdinç Vurmaz 2 yıldır görev yapıyor. Vurmaz’la Parsellerspor’u konuştuk…

Erdinç Hocam, çok genç bir takım ile Şampiyonluk mücadelesi veriyorsunuz, nedir bu başarının sırrı?
- 18 kişilik kadromuzda 1990-91 ve 92 doğumlu toplam 10 futbolcumuz var. İçlerinden bazıları var ki ilerleyen yıllarda kısmet olursa üst düzey takımlarda futbol oynamalarını bekliyoruz. Geçtiğimiz sezon göreve başladım, ilk sezonumuzda A Takımı Şampiyon yaparak, 1. Amatör Kümeye taşımayı başardık.

Genç sporcuların yanında kendisini kanıtlamış tecrübeli futbolcuları da görüyoruz…
-2008-2009 sezonunda iyi ve kaliteli birkaç nokta transferimiz oldu. Benim için öncelikle iyi ahlak sahibi sporcu gelir. Sonrasını zaten biz tamamlarız. Galata’dan Osman Batmaz, Yasin Kurtulmuş, Sütlüce’den Satık Kayık, Hasköy’den Serdar Dere ve Esenay’dan Esat Yazıcı transfer edildi. Bu çocukların tamamı bizim semtimden, dolayısıyla uyum sorunu olmadı. Biz transferde büyük para harcayacak bir kulüp değiliz, ancak paradan daha önemli olan şeyleri ön plana çıkardık, dostluk ve arkadaşlık gibi…

Bu hafta önemli bir Özşişli maçınız var, geçen hafta da İstanbul Bulancak gibi iyi bir ekibi 6-0 mağlup etmeyi başardınız…
- Futbolcularımızın birbirlerine alışmış olmaları bize çok büyük fayda sağlıyor. Bu çocuklar yaklaşık 5-6 yıldır aynı takımda birlikte oynuyorlar, çok genç takım olabiliriz ancak hedefimiz kesinlikle Süper Amatör Lig. Önümüzde çok zorlu bir Özşişli maçı var, bizi rakip kadar Kulaksız Okspor Sahası da düşündürüyor, ancak Yedikule ile yapacağımız ikinci maça kadar puan kaybetme lüksümüz yok.

Ben özellikle Berent Yerdak ve Uğur Dalmış’ı çok beğendim…
- Berent ve Uğur 1992 doğumlular. 2 yıldır A Takımda kesintisiz oynuyorlar, aynı zamanda sabah A Takım, akşam B Genç takım bir sonraki gün de Genç takımda da oynuyorlar. Her ikisi de 6 yıldır birlikte oynuyorlar. Ben şahsen ikisinin de genlerinde futbolculuk olduğunu düşünüyorum. Öncelikle amacımız bu çocuklarının geleceklerini garanti altına almasıdır. Bizim Kulübün alt yapısı çok ama çok kaliteli. Ali Seçkin Hocam sabah 08.00-aksam 22.00 tesislerde. Sürekli çalışıyorlar, alt yapımız fabrika gibi çalışıyor. Ayrıca okullarla sürekli işbirliği içerisindeyiz, karnesinde zayıf olan futbolcuları Ali Hocam derslerini düzeltene kadar kadroya almıyor.

Hocam, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
- Bazı şikayetlerimiz var, Hakemlerle ilgili ancak –Hakemlerle ilgili bu sitede eleştiri olmasın diyorsunuz- bunun dışında Tüm Amatör Futbol Camiasına selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Dostluğunun kazanması dileğimle..

(*) Masallarda ki Zümrüdü Anka Kuşu'nun en önemli özelliklerinden birisi. (iyice yaslanıp, ölme vakti gelince kendi kendinin tüylerini yakmaya başlayıp, sonra da bu küllerden tekrar doğan ölümsüz kuş.)