Erkan Koyuncu'nun ardından...

Erkan Koyuncu ile gazeteciliğe başladığından beri tanışırız, heyecanlı, konuşkan ve sevecen biriydi. Evlendiği zamanlardaki heyecanını diğer gazeteci arkadaşlarıyla yaşattı bizlere. Ölümü şaka gibi bir olay.



Galatasaray eskiden Ali Sami Yen stadının yanındaki kömür sahada bile antrenman yaparken bırakın gazetecileri herkes seyrederdi. Yalnız Galatasaray mı idi Beşiktaş Şeref Stadı'nda, Fenerbahçe Dereağzı'nda antrenman yaparlarken girişler serbest idi.

Şimdi ise şekiller değişti. Dört, beş tonluk kapılar açılıp kapanıyor. Erkan sabah evinden çıkarken şöyle düşünmüştür mutlaka "Bu gün keyifli bir haber yaparım bir, iki de anlık yakaladım mı oh değme keyfime.”  Neşe ile yoluna devam ediyordu, zaten neşeli kişiliği olan biri. Fakat ne olduysa o an oldu. Nasıl oldu, neden oldu ama oldu artık. Demir külçe kapı geldi, dünyanın en iyi insanlarından birinin hayatına mal oldu. İhmal mi, beceriksizlik mi yoksa insana verilen değer mi?

Şimdi Erkan Koyuncu cennette, görev şehidi olarak. Şehitlerin yeridir cennet. Önümüzde futbol sezonu açılıyor amatörden Avrupa şampiyonasına kadar sayısız müsabaka oynanacak. Acaba bu statlardan kaç tanesi sporcu sağlığı için uygun? Acaba statlarda TENTÜRDİYOT ve Pamuk bulacak mı sporcular? Yoksa her olayda olduğu gibi unutulacaklar listesine mi girecek?



Türkiye’nin değil dünyanın sayılı spor kulüplerinden olan Galatasaray’ın stadında böyle bir olay meydana geliyorsa ve üzerine gidilmiyorsa amatör müsabakalarda neler yaşayabileceğiz. Sahalar ikiye, üçe bölünüyor suni sahaların çoğunda sakatlanmak sıradan oluyor artık. Tedbir diye bir önlem varsa bizler göremiyoruz. Sporcuların girdiği kapıdan gazeteciler girse ne olur ne kaybeder kulüpler. Gazeteciler gitmese sitemlerin bini bir para gitse gördükleri muamele yürekler yakıyor. Bizde taraftardan korkmak ve tedbir almak başarıdır ama görevlilere saygı onların rahat hareket etmeleri için tedbir almak işte bu yok. Elli santim, altmış santimlik bir kapı aralığından geçebilmek kolay mı?

Şimdi ne yapılacak biraz tazminat sırt okşamalar ve öksüzlerin, sevgilerin mahrumiyeti babaları yok artık. Muhataplar kim çalışanlar. Profesyonel habercilere karşı kaba, saba muamele. Acelen ne kapıyı kapatmakta? Görevin gelen görevlilere hizmet zaten gelenler zevk için gelmiyorlar haber yapacaklar gazetelerine gidecekler sonra tekrar göreve.

Amatör federasyon yetkilileri müsabakaların oynanacağı statların zeminlerini, soyunma odalarını, hakem odalarını kontrol ettiniz mi? Sağlık odaları hizmete hazır mı? Tuvaletlerin, soyunma odaların havalandırmaları tamam mı? Erkan Koyuncu görev şehididir. Profesyonel olsun, amatör olsun zihniyet aynı oldukça gözyaşları dinmez. Ne yazılır ki bu durumda BAŞIMIZ SAĞ OLSUN.

YAZI: ORHAN BUDAK