Cuma, Eylül 14, 2018

BAL'da sezon başlarken sorunlar ve çözümleri

BAL’da yeni sezon yeni problemlerle başlayacak. Tarık Tekin köşe yazısında bu konuyu ele aldı:


Maalesef bu sezon da BAL takımlarının hiçbir sorunu çözülmediği gibi yeni sorunlar icat edildi. Aslında Temmuz başında Amatör Futbol İcra Kurulu aldığı tavsiye kararlarıyla iki yabancının bire indirilmesi, kontenjan yaşının 89’dan 90’a çekilmesi gibi  yeni mağduriyetlere de imza atmak üzereydi ki Allah’tan gelen tepkiler üzerine bunun önüne geçildi. Burada Sayın Ali Düşmez’in de hakkını yemeyelim. Kendisi bu kararların değişmesi için büyük çaba gösterdi.


Gerçekçi olalım BAL, havada milyonların uçuştuğu, 3-4 milyon lira bütçeli takımların kurulduğu, pek çok oyuncunun yüzbinlerce para kazandığı bir lig. Mevcut durumun amatörlükle alakası yok ama  biz bu durumu görmezden gelip sorunları da amatörlük çerçevesinde çözmeye çalışıyoruz.  Belki de 'amatör' kavramımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.


Yine de mevcut durumda BAL’deki kendine has sorunlara  bir göz atalım çözüm önerilerimizi yinelendirelim.



  • BAL takımlarının herhangi bir gelirinin olmaması.


Bildiğiniz gibi BAL takımları amatör  statüde ve hiçbir gelirleri  yok. Her sene 9-10 takım maddi imkansızlıklar nedeniyle  ligden çekiliyor. Geçen sene BAL’a Super Toto’nun sponsor olması ve isim hakkını vermesi hepimize “acaba” dedirtti. Ancak gün sonunda Spor Toto BAL’a niye isim hakkını verdi, bu isim faydası vermenin ne faydası oldu anlayamadık. Şu an bir çok takım belediyelerin desteği ile ayakta duruyor. Belediye desteği olmayan da pek çok takım var. Bu durumda haliyle haksız rekabete sebebiyet veriyor. Bu konuda en ilginç örneklerden biri Burhaniye’de yaşandı. Bu sene Burhaniye ilçesinden Cumhuriyet Mahallesi SK ve Burhaniye Belediyespor BAL’a yükseldi. Belediye haliyle sadece kendi takımına maddi destek verdi ve Cumhuriyet Mahallesi ligden çekildi.


 


Çözüm önerim: Her hafta her gruptan 2-3 maçın BAL maçının  da İDDAA bülteninde yer alması ve bu şekilde  BAL takımlarını’daİDDAA’dan pay alabilmesi.


 



  • BAL’ın en önemli sorunu: Ligin ucube sistemi


BAL’da mevcut sistemde  2. olan takımlar Ligden düşebiliyor çok daha alt sıralardaki takım ligde kalabiliyor.Örneğin  geçen sezon Gruplarını 2. Bitiren Kars36 ve Torbalıspor takımları küme düştü. Grubunu 11. Bitiren Yeniçağa ise ligde kaldı. Herşeyden önce bu sistem adaletsiz ve mantıksız.  Esasında bu sistem en büyük zararı  ülke futboluna veriyor. Zira bu sistemde hiçbir BAL takımının uzun vadeli plan yapması, yapılanmaya gitmesi, “2-3 sene gençlere yatırım yapayım,sonra bu gençlerle şampiyonluğa oynarım” demesi mümkün değil. Haliyle her takım sezonu kurtarma derdine düşüyor ve gençlere yatırım yapılamıyor.  Mevcut sistemin diğer bir handikapı da bazı vilayetlerde amatör lig heyecanını öldürmesi. Örneğin tek takımla temsil edilen Bartın’da Bartınspor BAL’da olduğu müddetçe Amasraspor veya Ulusspor’un bu ligde yer alması neredeyse imkansız.  Söz konusu sistemde amaç her vilayetten bir takım yer alması olmasına rağmen Manisa gibi bazı illerde futbola ilgi çok fazla ve hak eden takımlar BAL’da yer alamıyor.Bazı illerde ise ilgi ve destek olmamasına rağmen, ısrarla bu illere kontenjan açılması rekabeti öldürüyor ve gruplar arasında dengeyi bozuyor. Örneğin bu yıl BAL’da Uşak temsilcisi yer almayacak.  Kırklareli gibi bazı iller yıllardır rekabetçi bir takım ortaya çıkartamıyor. Bu durum da  grupların kalitesini etkiliyor.


 


Çözüm Önerim:  il Kontenjanı sisteminden vazgeçilerek grupların değişmeyecek  bölgeler bazında ayrılması, Ligden düşme kalmanında bölgesel bazda ele alınması.


 



  • Gruplarında şampiyon olan ekiplerin playoff oynamak zorunda kalması.


 


Dünyada playoff sistemleri genelde ikincilere bir şans tanımak için var ve  BAL yer yüzünde belki de grup birincisinin playoff oynamak zorunda olduğu  tek lig.  Geçen sezon 12 gruptan 9 takım üçüncü lige çıkarken,  bu sezon 11 grup birincisinin 9 takım çıkarmak zorunda olduğu saçma bir sisteme sahip olduk. Aslında geçmiş yıllarda 3. Lig'den 3 takım yerine 4 takım düşürmek her türlü sorunu çözüyordu. Ancak bu durum 3. Lig kulüplerinin engellemesi aşılamıyor. TFF’nin 9 gruba düşürmeme gerekçesi ise maç sayısının artacağı ve takımların daha uzak deplasmanlara gitmek zorunda kalması. Ancak takımlarla konuştuğumuzda özellikle iddialı takımlar bu duruma dünden razı olduğunu görüyoruz. Şu an 11 gruplu sistemde playoff sisteminde bazı takımların iki bazı takımların ise 3 şansı olacak. Bu durumun adil olmadığını görmek hiç de zor değil.


 


Çözüm önerim : Grup sayısının 9’a düşürülmesi


 



  • Lige çıkmanın Ligden düşecek takımı da etkilemesi


Yine Dünyanın hiçbir yerinde bir üst lige çıkan takımın Ligden düşecek takımı etkilediği bir sistem yoktur.  Ama bu BAL’da mümkün. Örneğin 2016-2017 sezonunda  play-out oynayacak takımın Zeytinburnu 1957 mi, Gaziosmanpaşa mı olacağı  Erokspor- Modafen arasında oynanan 3. Lige yükselme maçının  sonucuna göre belirlendi. Erokspor maçı kazanınca Erokspor’un grubunda bulunan Gaziosmanpaşa ligde kaldı, Modafen’in grubunda yer alan  Zeytinburnu 1957 playout oynadı ve bu maç neticesinde küme düştü. Bu durumun yol açtığı en önemli handikap da  sezon başında rakip olan aynı ilin takımlarının haftalar ilerledikçe “bizim ilin takımı şampiyon olsun” havasına bürünmesi.  Kimse dile getirmiyor ama gerçekten bu durum şaibelere yol açacak nitelikte.  Örneğin grupta   X İstanbul takımının şampiyon olması halinde  Y İstanbul takımı ligde kalacak ise diğer takımlara karşı aslan kesilen Y takımının X takımı karşısında gerçek performansını göstermesi nasıl bekleyebiliriz?  Bu durum futbolumuzun arzuladığı bir şey midir? 


Çözüm önerim Grupların Bölgesel bazda olması bu şaibeleri ortadan kaldıracaktır.


 



  • Yaş kontenjanları :


Bu seneki formatta tıpkı  geçmiş yıllarda olduğu gibi iki ayrı yaş kontenjanımız var. Bunlardan birincisi genç oyuncu yetiştirilsin diye konmuş: ilk 18’de 1999’lu ve daha küçük iki oyuncuyu bulundurmanız ve bunlardan da en az birisinin 1 dakika sahaya çıkması zorunlu.Pek çok takım bu zorunluluk sebebi ile genç oyuncuyu 1-2 dakika oynatıyor.Haliyle genç oyuncu yetiştirme niyeti pek bir işe yaramıyor. Yukarıda bahsettiğimiz  gibi ucube sistem dolayısıyla takımların uzun vadeli bir plan yapamaması gençlerin önünü kapıyor.


Diğer olay ise 18 kişilik kadronuz içinde  1989 ve daha önce doğmuş en fazla 5 oyuncu bulundurabiliyorsunuz. Zaman zaman Beşiktaş’ın sahada 30 yaşının altında oyuncu bulundurmamasından zarar görmeyen ülke futbolu, X BAL takımının sahada 6 futbolcu bulundurmasından nasıl görüyor bunu gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Adını Amatör koyduğunuz bir Ligde nasıl birilerinin amatörce spor yapmasını engelliyorsunuz bunu soran yok.


 


Çözüm önerim: Kontenjanların kaldırılması, BAL’den profesyonel liglere genç oyuncu transferinin kolaylaştırılması. Bu konuyu ayrı bir yazı ile uzun uzun ele alacağım. Ama kısaca 2. Ve 3 liglerde her takımın BAL’dan 21 yaş ve altında bir ya da 2 oyuncuyu transfer etmesi halinde  bu oyuncuların yetiştirme bedellerinin TFF tarafından karşılanması şeklinde özetleyeceğim bir sistem hem gençlerin önünü açacak hem de kendilerine balık yesin diye para verilen takımlarımızın balık tutmayı öğrenmesine sebebiyet verecektir. Bu sistemde her 2. Ve 3 lig takımına bir oyuncu seçme hakkı verildiğinde TFF’ye maliyeti 2 milyon Euro’dan azalacak  Bu sayede her yıl 90 yeni oyuncu profesyonel liglere adımını atacaktır. Kendi yetiştirdiği 2 oyuncusunun profesyonel olması ile 300.000TL kazanan bir BAL takımı ligden çekilmek yerine en azından yeni oyuncular kazandırmak için mücadelesine devam edecektir.



  • BAL takımlarını temsil edecek bir kurumun olmaması


BAL’da ki pekçok sorunun yetkililer de tabi ki farkında. Ancak pek çok sorun profesyonel liglerdeki takımların karşı çıkması sebebiyle çözülemiyor.  Örneğin BAL takımlarının İDDAA’ya alınmasına kendi gelirlerine sekte vuracağı için tüm profesyonel takımlar karşı. Öte yandan 12’li gruplarda takımların playoff oynamasının sebebi ise 2. ve 3 Lig Takımlar Birliğinin muhalefeti. BAL’da ise bir BAL takımlar birliği olmadığından kulüpler etkili bir siyasi baskı oluşturamıyor. Tüm yük Sn. Ali Düşmez ve ekibinin üzerine kalıyor.


Çözüm: BAL Kulüpler Birliğinin kurulması.


SONUÇ


Görüldüğü gibi sadece özellikle BAL’in  9 gruba ayrılması, bölgesel bazda bir ayrıma gidilmesi ve düşme kalmanın bölgesel bazda olması pekçok olumsuzluğu ortadan  kaldıracaktır. Kuşkusuz hiçbir sistem mükemmel değildir. Ancak hiçbir sistemde mevcut sistem kadar akıl dışı değildir. Sorunların ötelenmek yerine bir an önce çözüm bulmak BAL takımlarının daha adil bir sistemde mücadele etmesini sağlamak başta ülke futbolu olmak üzere herkesin menfaatinedir. Başta Sayın Ali Düşmez olmak üzere TFF’deki yetkililerin de bu ve daha başka sorunların farkında olduklarını, çözmek için çaba gösterdiklerinin ve diğer bazı kurumlarca engellendiğinin de farkındayım. Ancak çözüm için biraz daha radikal kararlar almaktan çekinmemeliler.


Yazı: Tarık Tekin

Hiç yorum yok:

Samatyaspor deplasmandan şen döndü

İstanbul 2. Amatör Lig 9. Grup'ta lider Samatyaspor deplasmanda Bağcılar İdman Yurdu Cemspor'u 5-1 yendi.