Pazar, Mayıs 01, 2016

'Bana başkan değil amca diyorlar'

Yaklaşık 300 yıllık bir tarihe sahip olan Ayazağa bir dönem Şişli’ye bağlı bir köyken şimdilerde Sarıyer ilçesinin en büyük semtlerinden biri… Semtin adını İstanbul, hatta Türkiye’ye duyuran en önemli araçlardan biri de Ayazağaspor. 1976 yılında kurulan kulüp 1997-98 sezonunda 3. Lig’e çıkarken dört sezon burada yer aldı. Amatöre düştükten sonra da sürekli iddialı kadrolar kuran Yeşil-Sarılılar üç kez terfilerde finalde kaybetti (Yeni Burdurspor, Menemenspor ve Sancaktepe Gençlik’e).

Büyük bütçeli kadrolar kurmasıyla bilinen Ayazağaspor artık yepyeni bir çehreye bürünmüş durumda. Sarıyer temsilcisi, 2009’dan bu yana kulübün başında olan başkanı İbrahim Keskin ve genç teknik kadrosuyla alt yapı hamlesine girişmiş durumda. Bununla beraber Ayazağaspor artık bir futbol kulübünden öte semt için bir sosyal kurum, bir buluşma çatısı olmuş durumda.    

5 antrenör 11 takım
“Artık bizde artık transfer yok” diyor, Yerel Futbol’u Ayazağaspor’un tesislerinde konuk eden Başkan İbrahim Keskin… Semt merkezinde yolun hemen kenarında suni çimin yanında bulunan ve iki parçadan oluşan tesisteki yönetim odasında içtenlikle sorularımızı yanıtlıyor. Duvarlarda eski başkanların fotoğrafları, bir taraftar bir çok kulübün gıptayla bakacağı kupa koleksiyonu. İbrahim Keskin için bunlardan birkaç tanesi ayrı öneme sahip zira bunlar son dönemde alt yapılarda kazanılanlar. Yenileri de yolda. Keskin “Bizim amacımız gençleri kurtarmak” diyor ve ekliyor: “Takımlarımızda futbolcuların yüzde 80’i Ayazağalı. Her takımda dışarıdan birkaç oyuncu var. 5 hocamız, 11 takımımız var. Basketbol takımımız da mevcut. U13, U15 ve U17’de grup birincisi olduk, U13 de yolda… Geçen sezon da dört şampiyonluğumuz vardı. U15’ler her yıl şampiyon oluyor. Her sene bir oyuncuyu profesyonel takımlara veriyoruz. Bursaspor’a, Kasımpaşa’ya, Sarıyer’e verdik.”

'Babalarını hocaları kadar saymıyorlar'
Başarının önemli anahtarlarından biri antrenörlerin de Ayazağalı olması. “Dışarıdan hoca almam” diyor Keskin, “Dışarıdan hoca olursa biz bu çocukları zapt edemezdik. Şimdi bir şey oldu mu semtte hocaya haber veriyorlar. Yoksa her sene 3 şampiyonluk zor… Hocalarını saydıkları kadar babalarını saymıyorlar!” 

'Futbolcu yeter ki bana yalan söylemesin'
Bir diğer önemli nokta da samimiyet ve başkan İbrahim Keskin’in futbolcularıyla kurduğu sıcak ilişki: “12 yaşında çocuk arıyor beni yeri gelince… Siz hiç bir kulüpte 12 yaşında futbolcunun başkanı aradığını gördünüz mü? Geliyor, ‘Karnımız aç’ diyorlar. Ben bizzat hizmet edip karınlarını doyuruyorum. 15 yaşında çocuk bana gelip ‘Kız arkadaşımla sinemaya gideceğim başkanım param yok’ diyor. Yardımcı olmaya çalışıyorum, yeter ki bana yalan konuşmasın. Yeri geliyor anneler, neneler geliyor kulübe. Artık öyle bir yer oldu Ayazağaspor.”

İbrahim Keskin’e özellikle minik futbolcular başkan değil, amca diyorlar. “Hoşuma da gidiyor” diyen Keskin’e göre bir kulüpte sevgi ortamı şart: “Hocalarım futbolcularına kendi çocukları gibi davranmalı. Benim hocam idmanda düştüğü zaman gidip oyuncuyu kaldırıyor. Çiçeğe bile ilgi gösterseniz büyüyor. Çocuklarla da elbette  ilgileneceksiniz. Evde problemleri var mı ne yaşıyorlar bilmiyorsunuz.”

Ayazağaspor şu anda 180’e yakın lisanslı sporcusu var. 50 kadar öğrenci de futbol okulunda eğitim görüyor. Bu rakamın yazın 150-180 arası olması bekleniyor. Kız futbol takımı projesi de var. Başkan Keskin bu konuda biraz dertli. “Velilere diyorum ‘kızın da oynasın, izlemesin’. Ama henüz beklenen düzeyde ilgi göremedik” diyor.

Söz dönüp dolaşıp bir dönem profesyonel liglerde yer alan, amatör ligde fırtına gibi esen A takıma geliyor.  Takım bu sezon ikinci yarıda gösterdiği performansla ligi orta sıralarda bitirdi. Mütevazi bir kadro kurduklarını belirten Keskin “Takımda genelde üniversiteye gidenler var… 2 tane 99’lu, 6 tane 98, 3 tane 97’li oyuncumuz mevcut.

Bir futbolcu parasına yedi kişi
A takıma aylık veriyoruz. Eskisi gibi öyle 15 bin lira falan ücretler yok. Bizimkisi çocuklara harçlık… Eskiden bir hocaya aylık 5 milyar verilirdi. Şimdi o parayı 5 hoca ve 2 kulüp görevlisine veriyoruz. Ben ilk geldiğimde sırf lisanlar için 16-17 milyar para harcanıyordu. 2006’da bir futbolcuya 25 milyar lira verdiğimizi hatırlıyorum. Şimdi bir futbolcuya verdiğimiz en büyük para 5 milyar-ki o da sezonluk” diyor.

İki önemli sıkıntı
Ayazağaspor’un aylık 12 milyar TL geliri olduğunu belirten Keskin’e göre eğer mali disiplini sağlayabilirlerse Ayazağaspor kendi kendine yetecek durumda. Ancak şu sıralar ödenen borçlar buna engel. Kulübün iki sıkıntısı var: Maçlara gitmek için servis ve saha. Her ne kadar Ayazağaspor’un kendi sahası olsa da yıllık yaklaşık 400 maça ev sahipliği yapan zeminin acilen değişmesi gerekiyor ve bunun için de 300 bin TL’lik bir kaynak gerekiyor. Kulüp bu konuda Sarıyer Belediyesi’nin desteğini bekliyor. 

'Elimiz cebimizden çıkmazdı'
“Tesis çok önemli” diyen Keskin, mütevazi bir semt takımıyken 3. Lig’e çıkmalarında da bu tesisin büyük etkisi olduğuna işaret ediyor: “Stadın bulunduğu yerde toprak saha öncedende vardı. Resmi kayıtlarda burası zaten köy meydanı diye geçiyor. Bu tesisi zamanın Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ’a yaptırdık. İnsanlara da bir heyecan geldi. İnsanlar ilgilenmeye başladı. Ahmet Karaman başkan olunca bu heyecan daha da arttı ve biz 3. Lig terfi maçlarındaki ilk senemizde profesyonel lige çıkmayı başardık” diyor.

İbrahim Keskin, her ne kadar 3.Lig günlerini güzel ansa da o dönemki zorluklardan bahsetmeden de geçemiyor: “3. Lig o dönem farklıydı. Şimdiki gibi TFF yardım etmiyordu. O zamanlar bizim elimizi cebimizden çıkmazdı, her toplantıda yöneticiler para verirdi. Evyap’ın desteği alındı bir ara ancak onları da bırakmadılar.”

'2-3 sezon zirve zor'
Peki yeniden 3. Lig olur mu? Başkan net konuşuyor: “A takım 2-3 sene daha zirveye oynayamaz. Maddi sıkıntı olmayacak, 150-200 bin TL bütçe ayıracaksın ki bir şeyler olsun. Bu bütçe de alttan gelen çocuklara heyecan gelsin diye... Şimdi bende sivrilen çocuğa x kulüp benim veremeyeceğim parayı veriyor. Bütçem olsa ‘Al oğlum’ derim, zaten o çocuk da daha aza oynar. Bizim şimdi durumumuz yok, böyle olunca çocukların önünü asla ve asla kapatmıyoruz, gitmesine izin veriyoruz. Yeter ki çocuk bir şeyler kazanabilsin, mutlu olsun. O zaman biz de mutlu oluruz”

Artık küfür yok
Ayazağaspor denince akla gelen unsurlardan biri de ateşi taraftarları… Başkan İbrahim Keskin eskisi gibi küfür ve kavga olaylarının yaşanmadığını söylerken  kimi zaman da ‘Adımız çıkmış dokuza inmez sekize’ misali haksızlıklara uğradıklarından dem vuruyor: “Örneğin bu sezon bir Vardarspor maçı oynadık. Bir emniyet müdürü geldi resmen olay çıkardı. Taraftar çıkarıldı, olay durdu… Rakip takımdan bir oyuncunun babası küfretti.  O maç sonrası benim hocam hakemlerden teşekkür aldı saha içinde gerginliği yatıştırmaktaki özverisinden dolayı mesela… Bir de en çok tepkiyi ben Ayazağalılardan görüyorum. Niye? Maça taraftar götürmüyorum diye. ‘Efendi gibi gelin, takımınıza enerji verin ama sövmeyeceksiniz, küfür yok’ diyorum. Çok şükür olaylar artık pek yok. Taraftar imajımız düzeldi.”

'Eskiden buraya kadın giremezdi'
İmajdan söz açılmışken, Ayazağaspor Kulübü lokalinin değişen çehresinden de bahsetmek gerek… Söyleşimizin bir kısmının gerçekleştiği yenilenen kulüp lokali, sahayı gören havadar, ferah bir mekan… “Eskiden buraya kadın giremezdi” diyor Keskin ve devam ediyor: “Artık idman olduğu zaman tesislere kadınlarımız geliyor. Dede geliyor, nene geliyor. Artık Ayazağaspor’da kahvehane yok, kumar yok. Zaten ailelerin de kulübe sahip çıkmasıyla başarı geldi. Küfürlü yere hiçbir aile çocuğunu göndermez. Bizde her aile çocuğunun antrenörünü tanıyor, antrenör de aileyi tanıyor. Sıkıntı olduğu zaman okuldaki gibi veli toplantısı yapıyoruz. Kulüpten ziyade aile ortamı var”

Ayazağaspor sadece sporcularına değil, semtin gençlerine de destek oluyor. Dört gence el uzattıklarını ve onları iş sahibi yaptıklarını mutlulukla anlatıyor Keskin ve ekliyor: “Uğraştığın zaman meyvesini alıyorsun. Ayazağaspor olarak biz büyük bir aileyiz. Aile içinde de sıkıntılar oluyor elbet. Siz ailenizin bir ferdi sıkıntı yaşadığında onu dışlıyor musunuz? Elbette hayır. Onu kazanmaya çalışırsınız. İşte Ayazağaspor da böyle bir yer.”

HABER-FOTOĞRAF: EFKAN BUCAK

2 yorum:

AYAZAĞALI dedi ki...

syn ibrahim keskin,kişiliğine diyecek hiç bir sözüm yok ama o koltuk sana göre değil.bu sene sende bazı şeyleri göreceksin,bu sene o takım kurulmazsa kıyamet kopar ayazağanda bununda kimse önüne geçemez?koskoca ayazağasporu ne duruma soktunuz,şimdide çıkmış neler diyorsun.ayazağanın 2015 2016 sezonunda kaç maça gittin,kaç yönetici ayazağanın maçını izliyor.sölenecek çok söz var ama yeri değil.bu sene alışın artık bu sese YÖNETİM İSTİFAAAAAAA

Adsız dedi ki...

İSTİFA DA Bİ HİZMETTİR,BUNU UNUTMAYIN.KATILIYORUM SANA KARDEŞİM.

SAL Klasman 3. hafta maç programı

İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubu'nda 3. hafta maç programı ektedir...