Cuma, Mart 21, 2014

Taraftar geliyor mu?

İstanbul SAL Klasman Grubu’nda maçlar tarafsız sahalarda oynanıyor. Yani her takım 13 maçını da deplasmanda yapıyor. Başka formül bulunamaz mı?



Federasyon spor kulüplerinden tesis ister ve bu gün İstanbul Süper Amatör Küme Klasman Grubu’nda mücadele etmekte olan kulüplerin çoğunun tesisi mevcut. Bu spor kulüpleri süper amatör ligde mücadele ederken maçlarını burada oynamaktalar. Taraftarlarıyla bütünleşerek, semtiyle bütünleşerek bir olmanın beraber olmanın galibiyette de, mağlubiyette de acısını, tatlısını beraber yaşamaktalar.


Başarının ödülü olarak guruplarında ilk iki dereceye giren kulüpler İstanbul Süper Amatör Ligi’nden Bölgesel Amatör Lig’e yükselebilmek için müsabakaları hep deplasmanda oynuyorlar, nedeni nedir bilinmez. Başarının ödülü olarak mı yoksa amaç başka mı? Hadi çok önceleri İstanbul’da üç veya dört statta İstanbul amatör küme final maçları oynanıyordu ama bugün durum çok farklıdır. Kuralar çekilir her takım bir maçını deplasmanda diğerini kendi tesisinde oynarsa (Ki oynamak istemeleri hakları) ne olabilir ki? Bugünkü sistemde ne yaparsanız yapın adil olamazsınız mutlaka bir takım mağdur oluyor.


Burada her hafta taraftarı deplasmana götürebilmek kolay mı? Hem bir üst lige çıkabilmenin hesapları hem taraftarı tribüne götürebilmenin hesapları zaten yeterli yöneticinin zor bulunduğu, masrafların diz boyu olduğu ortamda taraftar nasıl getirilir? Kendi stadında böyle kaliteli bir lig maçını semtine, taraftarlarına tattırmak başka bir durum. Gelecek sezonlarda federasyon yetkilileri daha çağdaş düşünerek böyle bir uygulamaya geçmelerini istemek başarıyı yakalamış olan kulüplerin hakkıdır bence. Binlere oynamak varken yüzlere oynamak sporcu motivasyonu bakımından önemlidir. Bazı kulüplerin sorunu budur. Bir yabancı saha takımın taraftarlarına bir güne mal olmakta ve bu hafta arası müsabakaları da katarsak sonunda kaybeden sporun kendisi olmakta.


Grubunda başarılı olan takımın taraftarları mükâfat olarak takımının hiç olmaz ise bu maçları da kendi stadında izlemesi kadar doğal hakları olamaz. Bu gün tesis diye kıvranırken tesisi olan kulüpler bu önemli organizasyonda hiç olmaz ise oynayacakları tek devreli lig usulü müsabakaları içerde ve dışarıda oynamalıdır. Güvenlik desen zaten polis olmadan maçlar oynanmıyor. Geriye ne kalıyor onu merak ediyorum. Amatör Federasyon artık önümüzdeki sezonlara mücadele ederek BAL Ligi’ne yükselmek için mücadele edecek olan spor kulüplerinin bu hakkına saygı duymaları şarttır.


YAZI: ORHAN BUDAK

4 yorum:

Amac Senozan dedi ki...

Cok degerli Orhan Agabey;butun dunyada cift devreli liglerde, bir ust lige terfi etmek icin oynanan play-off ve ust ligde kalabilmek veya extra sans bulup yukselebilmek adina oynanan play-out musabalalari tarafsiz sahalarda oynanir.Bu FİFA ve UEFA yonetmeliginde onlarca senedir varoldugu icin dogal olarak TFF statusu de bunu gerektirir ki aksi durum zaten sacma sapan bir uygulama olur...Adi ustunde agabey terfi edebilmek adina yapilan musabakalar kapsaminda bu maclar...Haddim olmayarak bilgilendirme geregi hissettim.Saygilar,selamlar...

futbolkolik dedi ki...

Sayın Amaç bey durumu gayet güzel özetlemişsiniz ama FİFA yada UEFA nın en temel iki amacı nedir.Öncelikle saygı daha sonra güzel futbol.Yaklaşık 25 yıldır amatör futbolu yakından takip eden bir sporseverim.Amatör futbol adı üzerinde maddi anlamda fazla bir kazanç sağlanmayan çoğunlukla semt takımlarının yeraldığı yerel lig mücadeleleri.Eğer kulüpler ve biz sporseverler sporun ruhuna uygun hareket edebilir maçlarda gerek kulüp gerekse taraftar olarak birbirimize saygı duyarsak kazananın alkışlandığı ,kaybedenin teselli edilerek alkışlanarak stadyumu terk ettiği mücadeleler oynayabilirsek ;artı güzel futbol oynayarak tribündekilerin heyecanını artırabilirsek buna ne Uefa ne Fifa ne de TFF nin bir şey diyeceğini sanmıyorum.Yeterki bizler sporun ruhuna uygun hareket edelim.Ayrıca bir maç senin sahanda bir maç rakip sahada hatırlarsanız UEFA nın Avrupa ligi maçları oynanmıştı bir kaç yıl önce.Gruplar 5 takımlıydı.2 maç deplasman 2 maç evsahibi oynanıyordu.Eğer Uefa en üst düzey organizasyonunda bunu uyguluyorsa yerel liglerde neden uygulamasın.Ben kulüplerden olaysız maç garantisi alınarak ve olay çıkaran takımlara en fazla 2.olaylı maçında diskalifiye edileceği söylenerek bunun olabileceğini düşünüyorum.Ayrıca futbolun taraftarla daha keyifli olacağına sonuna kadar inanıyorum.Sen Federasyon olarak tutup örneğin Avcılar Belediyenin,Feriköyün,Küçükköyün,Esenyurtun,İfasporun yada herhangi bir Avrupa yakası takımının maçını Sultanbeyli yada Alemdağa yada Çengelköy,Kartal Belediye takımının maçını Bağcılar,Merkezefendi yada Avcılar stadına verirsen o maça taraftar gelmesini nasıl beklersin.Sonuç olarak kulüp yönetimleri hep beraber Federasyona dilekçe verip anlattığım şekilde maçlarını iç ,dış oynamak isterse federasyonun buna hayır diyeceğini sanmıyorum.Ama sanırım bazı kulüplerimiz bunu istemiyor. Yoksa bunun uygulanmaması için neden yok.Siz amatör futbol camiasının çok yakından tanıdığı bir kişisiniz.Kulüplerle kuracağınız diyalogla en azından seneye bu uygulamanın başlamasını sağlayabilirsiniz.Bunu başarabilirseniz bizlerde her hafta takımımızın maçını izlemek için 70-80 km yol gitmemiş oluruz.Bu yolda çaba göstereceğinizi umuyor.Saygılar sunuyorum.

M.Nejat İşsever dedi ki...

Sayın Şenozan
Dediğiniz gibi bal liginden 3 lige çıkış play off maçları ve
bal ligi play out maçları bu kapsamdadır. Yoksa 13 maçlık tarafsız
saha tam bir ucubedir. Tabiri caiz ise sürgün maçlarıdır. Spor seyirci ile güzelse buna hizmet etmiyor. Semtin insanları meraktan
maça geliyor. Bir devre seyrediyor. Bakıyor heyecan yok bırakıp gidi-
yor.

ebrum dedi ki...

liğ üsuludur tek çözüm 7 grup vardı 13 takım çekilen oldu 3 grup 21 veya 22 takım hem genç topçular yetişir daha çok sanş bulur ilk 3 bal çıkar 456 diyer grupla playof zaten bal düşen bolca ist takımı var amaç türk futbolu genç yetenekler kazandırmaktır.

İzzettinspor'da Ferudun Şallı dönemi

İstanbul 2. Amatör Lig ekiplerinden İzzettinspor'da teknik direktörlük görevine Ferudun Şallı getirildi.