Perşembe, Eylül 26, 2013

Sevgi ile yaşamak...

Kezban, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin sembolü olan ve hayvan dostlarının gönlünü çalan bir dost köpek! Köpek dediğime bakmayın siz o yaşamış olan sadık bir canlının yıllar boyunca insanlara ders veren bir sevgi sembolü. 



Bakın ben kendisini ne şartlarda tanımıştım ama hiç konuşmamıştık ama birlikteliğimizi uzun zamandır yaşadık beraber. Ben kanser teşhisi ile Yedikule Hastahanesi'ne yattığımda beni 8. kliniğe yatırdılar. İşte o gün merdivenlerini çıkarken tanımıştım ben Kezban’ı. Kendisi merdivenlerin en üst basamağında, başını iki patilerinin üzerine koymuş bir şeyler arayan gözleriyle etrafı seyrediyordu ama ben bir mana verecek durumda değildim, benim derdim bir başka idi.


Sekizinci Koğuş'ta bir hafta tedavi gördüm ve zaman içerisinde Kezban ile karşılaşmaya devam ettim. Kendisine hiç kimse dokunmuyor kendisi de hiç kimselere dokunmuyordu. Herkes birbiriyle gayet dostane bir dostluk içerisinde anlaşarak geçinip gidiyorlardı. Kezban zaman, zaman hastane bahçesinde dolaşıyordu ama kendisini hiçbir zaman sekizinci koğuşun içerisinde görmedim, o her zaman kapının önünde ve merdivenin en üst basamağında bekliyordu birini, sahibini.


Bir gün bu sadık ve uysal dostun durumunu öğrenmek istediğimde araştırma yaptım. Kezban, sahibi Yedikule Sekizinci Koğuş'a yatırıldığı zaman yani 15 yıl önce hastaneye gelmiş. Sadık dostu sahibi ön kapıdan girip tedavisine başlanınca kendisi de ön kapıyı ve klinik merdivenlerini umutla bekler olmuş ama sadık dostu olan sahibi vefat ettiğinde cenazesi diğer kapıdan morga götürülürken sadık dost Kezban ön kapıda umutla sahibinin iyileşerek gelmesini bekliyordu. Cenaze önce evine sonra ebedi istirahatğarına def edilirken O bekliyordu bir bitmeyen umutla sahibini, dostunu.


Kimse kendisine sahibinin öldüğünü anlatamadı. Günleri haftalar, haftaları aylar ayları da yıllar takip etmiş ama Kezban içindeki sevgi ile her yeni bir gün yeni umutlar ile bekleyişini sürdürüyordu. İnsanlara bakan gözlerinde ne kin, nede hayata isyan vardı. O bakan gözlerde sevgi ve umut vardı başka bir şey daha vardı ona o gözle bakanlar ancak görebiliyorlardı o sadakati ve umudu.


Tam 15 yıl. Bu onbeş yılda Kezban kimler ile tanıştı kimler kendisini okşadı, sevdi ama hiçbir kimse Kezban’ı sekizinci klinik çalışanları kadar içten ve özveri ile sevemediler. Onlar 15 yıl müddetle hastanelerine her gelişte kendilerini karşılayacak candan bir dostun varlığından huzur duyuyorlardı. Eğer biz hastalar bir hafta onu sevip unutamıyorsak sekizinci koğuşun doktorları, hemşireleri, çalışanları kendisini unutamıyorlar ne mi oldu da unutamıyorlar. Bakın ne olmuş da unutamıyorlar.


DSC06221


Dört aydır yok
Kezban Mayıs ayı içerisinde ortadan kaybolunca başta sekizinci kliniğin doktorları telaşa düşerler. Ararlar ama ortalıkta yoktur artık Kezban. Ben genel kontrol için Eylül Ayının 11'inde Yedikule Hastahanesi'ne gittiğimde beni tanıdıkları için "Kezban kayboldu" dediler. Köpekler öleceklerini hissettiklerinde başlarını alıp bilinmeze giderlermiş... İşte bir umutla dönmesini bekledikleri Kezban için bir umutla beklemelerine rağmen dört aydır hasretle yollarını bekledikleri sevgili Kezban’ı beklemekteler. Hasretle bekledikleri Kezban için sekizinci klinik bir duygu dolu hasret yorumu ile duygularını paylaşıyorlar. İnsan hayatlarının hiçe sayıldığı bu günlerde hayvan dostlarının sevgileri öylesine coşkun ki yaratanın yaratmış olduğu her canlı onlar için vazgeçilmez bir “SEVGİ İLE YAŞAMAK” olmaktadır işte size O hasret mektubu.


KEZBAN BİLGE KÖPEĞİM
Hayvanlar bizim hayatımıza dokunur, geçip giderler. Onların ardından hissettiklerimiz derin üzüntü, aslında masumiyetleri karşısında duyduğumuz ezikliktendir. Üzerimizdeki kul hakkı hiçbir zaman ödeyeceğimizi bilmemizdendir. İnsanlığın bu masumiyetten ne kadar uzak olduğunu bilmenin utancındandır. Köpekler de kediler gibi öleceklerini hissederek bilirler. Giderler, yalnız ve vakur ölürler. Bir hayvanı sevdin mi özlem kaçınılmazdır çünkü onların boşluğunu hiçbir şey dolduramaz. Yedikule’deki 15 yıllık kadim dostum, özgürlüğün ve güvenin, görevin ve şefkatin dengesini kurabilmiş BİLGE KÖPEĞİN, geri dönme umudunu henüz kaybetmedim. Ama eğer dönmez isen hakkını helal et, seni çok özleyeceğim.
Değerli dostlar insan sevdi mi, insanlar sevdi mi demek böyle seviyor bir hayvandan bile “HAK HELALİ” isteyebiliyor. İnşallah dünya böylesine sevgiler ile yaşanır hale gelir.


YAZI: ORHAN BUDAK

1 yorum:

bulent dedi ki...

orhan abım cok tessekkur edrız bu olayı bızle paylastıgın ıcın sevgıler gungoren spor kulubunden

BAL 1. Grup 19 Nisan Cuma Programı

BAL 1. Grup'ta 27. hafta karşılaşmaları 18 Nisan Cuma günü oynanacak.